Amerika Birleşik Devletleri Türkiye Büyükelçiliği internet sayfasında paylaşılan haberde, Amerika Birleşik Devletleri ve uluslararası ortaklarının, Çin Halk Cumhuriyeti’nin üst düzey yetkililerine Doğu Türkistan’daki Uygurları hedef alan ciddi insan hakları istismarları nedeniyle yaptırımlar uyguladığı belirtildi.
22 Mart’ta Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Pekin’in Doğu Türkistan’daki Uygurlara ve ağırlıklı olarak Müslüman olan diğer etnik azınlıkları hedef alan baskıcı politikalarını uygulayan iki Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) kurumunun üst düzey yetkililerine karşı Kanada, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği ile birlikte çıkarılan Magnitsky yaptırımlarını duyurdu.
Blinken, verdiği bir demeçte, “Çin Halk Cumhuriyeti, giderek artan uluslararası kınamalara rağmen Sincan’da soykırım yapmaya ve insanlığa karşı suç işlemeye devam ediyor,” dedi ve ekledi: “ÇHC’nin işlediği suçlara derhal son vermesi ve mağdur durumdaki bir çok kişi için adalet çağrısında bulunma konusunda dünyanın dört bir yanındaki müttefiklerimizle birlikte hareket etmeyi sürdüreceğiz.”
ABD’nin getitridği yeni yaptırımlar, Uygur Özerk Bölgesi Kamu Güvenliği Bürosu (XPSB) Direktörü Chen Mingguo ile Uygur Özerk Bölgesi Üretim ve İnşaat Birlikleri’nin (XPCC) parti sekreteri Wang Junzheng’i hedef alıyor. XPCC, üst düzey ÇHC liderlerine rapor veriyor ve Uygur Özerk Bölgesi’ndeki ekonomik etkinliğin %20’sini kontrol ediyor.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken paylaştığı tweette şunları dedi: ABD, Doğu Türkistan’daki ciddi insan hakları ihlalleriyle bağlantılı olarak Küresel Magnitsky yaptırımlarımız kapsamına alınacak iki Çin Halk Cumhuriyeti yetkilisini belirledi. İnsan haklarını ihlal edenlerin hesap vermesini teşvik etmek için Birleşik Krallık, Kanada ve AB ile birlikte duruş sergiliyoruz.”
ÇHC, 2017’den bu yana 1 milyonu aşkın Uygur’u ve diğer Müslüman azınlık gruplarına mensup kişileri Sincan’daki kamplarda alıkoyuyor. İnsan hakları gruplarına göre, baskı kampanyası, Uygurları zorla çalıştırmaya ve kitlesel gözetime tabi tutarken azınlık kadınlarını da kitlesel şekilde kısırlaştırıyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, XPSB bünyesindeki dört kıdemli yetkiliye karşı uygulanacak yaptırımları duyurduğu 22 Mart tarihli demecinde, “Doğu Türkistan’da yaygın olan insan hakları ihlallerine ilişkin kanıtlar görmezden gelinemez” dedi ve ekledi: “Uluslararası ortaklarımızla birlikte çalışarak, bu ihlallerin sorumlularından hesap sormayı hedefleyen yaptırımlar uyguluyoruz.”
Kanada Dışişleri Bakanı Marc Garneau, ÇHC’ye Uygurlara karşı sistematik baskı kampanyasına son vermesi çağrısında bulundu. 22 Mart tarihli açıklamasında Garneau, “Doğu Türkistan’da Çin devletinin ellerinde gerçekleşen korkunç insan hakları ihlallerine ilişkin derin endişelerimiz devam etmektedir,” şeklinde konuştu.
AB, Birleşik Krallık ve Kanada, ayrıca zaten ABD yaptırımı altında olan, XPCC ve Doğu Türkistan’daki eski bir parti sekreteri yardımcısı olan Zhu Hailun da dâhil olmak üzere birçok ÇHC kuruluşuna ve yetkilisine de yaptırım uyguladı.
Yaptırımlar, yetkililerin ve kuruluşların varlıklarını dondururken, ABD, Birleşik Krallık, AB veya Kanada’ya yapılacak seyahatleri de men ediyor. Yaptırım uygulayan ülkelerin vatandaşları, yaptırım uygulanan kuruluşlarla iş yapamıyor.
Blinken, Raab ve Garneau, 22 Mart tarihli bir ortak açıklamada şunları dile getirdiler: “Çin’e, Uygur Türkleri’ne ve Doğu Türkistan’daki diğer etnik gruplara ve dinî azınlık gruplarına karşı baskıcı uygulamalarına son vermesi çağrısında bulunmak için bir aradayız. Çin’in insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için birlikte hareket etmeye devam edeceğiz.”
