103 Amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi Bildirisi ve ardından iktidar ve muhalefetin amiralleri “hadsizlik” ve “zevzeklik” ile itham eden açıklamaları ardından ABD Türkiye Büyükelçiliği’nin Temmuz 2020’de yayımladığı bir sosyal medya paylaşımı gündeme bomba gibi düştü.
ABD Büyükelçiliği yaptığı paylaşımda Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne aykırı açıklamalarda bulundu.
Açıklamada,
“Çok sayıda ortak & dost ülke, Karadeniz’deki #ExerciseSeaBreeze adlı tatbikatta birlikte yer aldı. Tüm bu milletlerin, Karadeniz’in dünyanın tüm milletlerine açık ve serbest olması umuduyla 20.’si gerçekleştirilen tatbikatta bir araya geldiğini görmek son derece etkileyici.” ifadeleri yer aldı.
Montrö Sözleşmesi düzeninin yıkılmasıyla Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki 83 yıllık “tam egemenliği” yerle yeksan olur ve Karadeniz bir “Amerikan Gölü” haline gelebilir.
Montrö, Karadeniz’e kıyısı olmayan İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya ve Amerika gibi emperyalist devletlere Karadeniz’in kapılarını kilitlemiştir.
1.Dünya Savaşı sonrası Rusya, Montrö’yü değiştirmek istediğinde Amerika kendi çıkarları açısından Türkiye’nin yanında durdu, Montrö rejimini savundu. Ancak bugün itibarıyla Amerika Montrö’den rahatsızdır…
Çünkü Montrö’nün 18. maddesi, Karadeniz’i Amerikan emperyalizmine de kapatmıştır.
ABD Büyükelçiliği’nin 2020’deki bu açıklaması Montrö kazanımlarının kaybedilmesi hevesiyle örtüşürken amiralleri “hadsizlik ve zevzeklik” ile itham eden muhalefetin ve iktidarın emekli olmuş amirallere bu kadar sert tepki göstermesi konuyu gündeme taşımaya vesile olma çabası gibi görünüyor.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye’nin Boğazlarda elde ettiği önemli kazanımlar şunlardır:
– Sözleşmedeki hükümleri uygulayan ve denetleyen taraf Türkiye’dir. (Md. 24).
– Karadeniz’e kıyısı bulunmayan devletlerin denizaltıları ve uçak gemileri Boğazlardan geçemeyecektir. (Md. 10/3, 11, 12, 14 ve Ek-II par. B). Karadeniz’e kıyısı bulunan devletler, Karadeniz dışında yaptırdıkları veya satın aldıkları denizaltıları Türkiye’ye zamanında haber verirlerse Boğazlardan geçirebileceklerdir. Denizaltılar Boğazlardan birer birer, gündüz ve su üzerinden geçecektir.
(Md. 12)
– Barış zamanlarında savaş gemileri Boğazlardan geçebilmek için 8 gün içinde Türk Hükümeti’ne bildirim yapmak zorundadır. Bu bildirimde gemilerin gidecekleri yer, adları, türleri ve sayıları, gidiş dönüşte taşıdıkları yükler bildirilecektir. Boğazlardan geçiş 5 gün içinde olacaktır. Daha fazla Boğazlarda kalmak yasaktır. Geçiş sırasında donanma komutanı, Boğaz girişindeki bir işaret istasyonuna emrindeki kuvvetin açık ve seçik bileşimini bildirecektir (Md. 13, 16)
– Barış zamanlarında Boğazlarda transit olarak bulunabilecek tüm yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek tonaj toplamı 15 bin tonu geçmeyecektir. Söz konusu kuvvetler 9 gemiden çok olmayacaktır. (Md. 14)
– Karadeniz’e kıyısı bulunmayan devletlerin barış zamanında Karadeniz’de bulunduracakları savaş gemilerinin tonajı 45 bin tonu aşmayacak ve bu gemiler 21 günden fazla Karadeniz’de kalmayacaktır. (Md.18)
– Savaş zamanlarında savaşan herhangi bir devletin savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi yasaktır. (Md. 19)
– Savaş zamanlarında Türkiye savaşan ülke durumundaysa veya bir savaş tehdidiyle karşı karşıyaysa Boğazlardan savaş gemilerinin geçip geçmemesi tamamen Türkiye’nin kararına bağlıdır. (Md. 20, 21)
– Sivil hava araçları Türkiye’ye 3 gün önce ön bildirim yaparak kendilerine gösterilen hava yollarını kullanacaklardır. (Md 23) Askeri uçakların Boğazlar üzerinden geçişine izin verip vermeme yetkisi Türkiye’ye bırakılmıştır.
– Uluslararası Komisyon’un yetkileri Türkiye’ye geçmiştir. (Md.24)
– Türkiye, Boğazlarda hemen yeniden asker bulundurabilecektir. (Protokol, 1,2)
– Türkiye, Boğaz geçişlerinde “sağlık kontrolü”, “fenerler”, şamandıralar” ve “kurtarma hizmeti” için vergi ve harç alacaktır. (Geçiş ücretleri 2.5 Frank kuru üzerinden belirlenmiştir.) (Ek-1)
Bu özellikleriyle Montrö, kelimenin tam anlamıyla, “Boğazlardaki Türk kilididir.”
Montrö ortadan kalkarsa neler olur?
Montrö ile Türkiye Boğazlarda “mutlak egemenlik” kurmuştur. “Uluslararası boğazların hiçbirinde, Montrö’de Türkiye’ye verilen nitelikte yetkiler hiçbir kıyı devletine verilmemiştir.” (5). Montrö ortadan kalkarsa Türkiye, Boğazlardaki “mutlak egemenliğini” kaybeder.
Montrö’nün ortadan kalkması Türkiye için ciddi bir milli güvenlik sorununa neden olacaktır. Çünkü herhangi bir sıcak veya soğuk savaş tehlikesi durumunda Türkiye, Boğazlara ve oradan Karadeniz’e girecek savaş gemilerini, uçak gemilerini, denizaltıları, savaş uçaklarını engelleyerek kendi güvenliğini sağlayamayacaktır. (6)
Yorumlar kapalı.