Taliban’ın Afganistan’da kontrolü ele almasından sonra Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, çok sayıda düzensiz göçmenin yeniden sınırlarına yığılacağından endişe duyarken, AB içinde 2015’daki göç krizine kıyasla daha sert tedbirler alınmasını isteyenlerin sayısı giderek artıyor.
Euronews’in aktardığı habere göre, AB’de şu anda öncelikli senaryo Afganlı göçmenlerin komşu ülkeler Pakistan ve İran’da ağırlanması ve Afganistan’a yapılacak insani yardımın artırılması.
AB ülkeleri ile birlikte Türkiye, Taliban’dan kaçıp Avrupa’ya gitmek isteyenlerin yol açacağı kitlesel göç dalgasının nasıl önlenebileceği konusunda zor bir süreçle karşı karşıya.
AP haber ajansına göre AB, ülkeleri özellikle Afganistan’ı zorunlu olarak terk etmek isteyenleri, komşu ülkelerde nasıl tutulabileceği konusuna öncelik verme eğiliminde.
Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer, “Bu insanların önemli bir kısmını bölgede tutabilmek bizim en büyük hedefimiz olmalı.” diyerek göçmen konusunda katı politikaları savunan ülkesinin görüşlerini özetledi.
Bu hafta yapılan AB İçişleri Bakanları toplantısında konunun gündeme geldiği ve seçeneklerin masaya yatırıldığı hatırlatılan analizde, Alman Dışişleri Bakanlığı’nın kendi iç yazışmasından alınan bir kriptoda yer alan “2015 yılındaki göç krizinden alınacak en önemli ders, Afganlıları kendi haline bırakmamak olacak, acil insani yardım gelmemesi halinde Taliban’dan korkan Afganlıların göç için harekete geçecekler.” şeklindeki ifadelere yer verildi.
Afganistan’a komşu ülkelerde sınır dışı merkezleri oluşturulmasını isteyen Avusturya, mülteci başvurusu reddedilecek Afganlıları AB üyelerinin ülkelerine değil bu göçmen merkezlerini yer aldığı komşu ülkelere gönderilmesini öneriyor.
Almanya ve Fransa eskisi kadar hoşgörülü değil
Suriye’den gelen göç dalgasında diğer ülkelere oranla 2015 yılında daha hoşgörülü davranan Almanya ise bu kez daha sert mesajlar göndererek, daha fazla mülteci için kapılarını açmayacağını vurguluyor.
Angela Merkel’in koltuğunu devralması beklenen Armin Laschet, “2015 yılındaki göçmen krizinin tekrarı olmayacak” diyerek merkez sağ blokun görüşlerini özetledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Avrupa, Afganistan’daki krizin sonuçlarını tek başına omuzlayamaz, önemli düzensiz göç dalgasını önceden tahmin etmeli ve kendimizi buna karşı korumalıyız.” diyerek ülkesinin çok sayıda Afganlıyı kabul etmeyeceği mesajını verdi.
AB’den ayrılan İngiltere, bu yıl için 5 bin daha sonraki yıllarda ise 20 bin Afganlıyı ülkesine kabul edeceğini açıkladı.
Bunun dışında AB’den şu ana kadar kendi vatandaşlarını tahliye etmenin dışında mülteci krizine karşı somut öneriler gelmedi.
AB ülkeleri, Afganistan’ın içindekilere insani yardım dışında sadece komşu ülkeler Pakistan ve İran’a yardım etmeyi öncelik haline getirmek istiyor.
AB Komisyonu: Tüm senaryolara hazırlanıyoruz
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson, son toplantıda şu görüşleri dile getirdi: “Afganistan’daki istikrarsızlığın artan göç baskısına yol açması muhtemeldir. Bu nedenle tüm senaryolara hazırlanıyoruz. İnsanlar AB’nin dış sınırlarına ulaşana kadar beklememeliyiz. Bu bir çözüm değil. İnsanların kaçakçıların işlettiği güvenli olmayan, düzensiz ve kontrolsüz yollarla AB’ye yönelmesini engellemeliyiz. Aynı zamanda, Afganistan’da acil tehlike altındaki insanları terk edemeyiz. Afganistan’daki gazeteciler, sivil toplum çalışanları ve insan hakları savunucuları ve özellikle kadınlar en fazla risk altında olanlar arasında.”
Daha önceki mülteci krizinden en fazla etkilenen ülkelerden Yunanistan’ın Göç Bakanı Notis Mitarachi “ülkesinin AB’ye düzensiz girişlerin kapısı olmayı kabul etmeyeceğini” belirterek, Türkiye’nin Afganlılar için daha güvenli bir yer olacağını iddia etti.
Analizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye’nin Avrupa’nın mülteci deposu olma gibi bir görevi, sorumluluğu ve yükümlülüğü yoktur.” şeklindeki açıklamasına yer verilirken, Türkiye’de giderek göçmenlere karşı tepkilerin arttığı aktarıldı.
Analizde, İran üzerinden Türkiye’ye geçmeye çalışan Afganlıların sayısının sön dönemde arttığı hatırlatılırken, bununla birlikte şu an için kitlesi göçün başlamadığı kaydedildi.
Birleşmiş Milletler Yüksek Mülteciler Temsilciliği’ne göre, ülke dışındaki 2,6 milyona yakın Afgan mültecinin yüzde 90’ı İran ve Pakistan’dan yaşıyor. AB ülkelerine son 10 yıl içinde 630 bin Afganlı mülteci başvurusunda bulundu.