MHP Bugünün Kuvva-yi Milliyesidir!

MHP’ye karşı savaş açan zevata;
Ülkücüler Türk töresiyle yaşarlar.. Türk töresinde aile kutsaldır.. Türk milleti olarak bir yabancının ailemize karşı kötü söz etmesine, zarar vermesine asla izin vermeyiz.. Aile içinde en çok kardeşler kavga(didişme) ederler ama en küçük bir sıkıntıda ilk önce ve en güçlü onlar kenetlenirler.. ”Ülkücü ülkücünün öz kardeşidir. (Alparslan Türkeş). Türk milleti sevmediği bir akrabasına bile kendi kızsa da, kötü söz etse de başkasına asla ettirmez!..  Aile içinde maddi, manevi, sağlıksal, ruhsal ne sıkıntı olursa olsun işte o zaman birlik olma, kenetlenme ve sıkıntılara karşı birlikte mücadele etme görülür.. Çünkü Türk milletinin töresi budur!
Ülkücülerin evi, Milliyetçi Hareket Partisi’dir, ataları Lider Devlet Bahçeli’dir, kardeşleri ülküdaşlarıdır, anneleri vatan, babaları da devlettir! Yani; MHP’ye, Devletimize, Milletimize, Vatanımıza, Liderimize ve ülküdaşlarımıza karşı savaş açanlar, biz ülkücülerin safları sıklaştırmalarını, daha da kenetlenmelerini sağlarlar!
  Ülkücülerin rehberi Ku’an-ı Kerim’dir! Kur’an bizlere diyor ki; “Ey müminler! Toplu halde kâfirlerle karşılaştığınız zaman onlara arkanızı dönmeyin”.  (Korkup kaçmayın).. Enfal/15.. Ve yine diyor ki; “Bir kısım insanlar müminlere, ‘Düşmanlarınız size karşı toplandılar; aman sakının onlardan!’ dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha artırmış ve  ‘Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!’ demişlerdir” (Ali İmran 173).  Siyaseti; Siyah Set haline dönüştürenler; ne kadar saldırırsanız saldırın, saldırılarınız bizlere güç katmakta, ülkücüleri tek yürek tek bilek yapmakta! Bizler biliriz ki düşman ne kadar çok pusatlanıyorsa bizden o kadar çok korkuyor demektir! Size bir haber vereyim o zaman korkularınız yersiz değildir ama pusatlarınız yetersizdir! Ne bileğimizi bükebilirsiniz, ne de gücümüzden zerre kadar eksiltebilirsiniz! Asırlık bir çınara rüzgâr ne kadar zarar verirse o kadar verirsiniz ancak!
  Galip Erdem yıllar önceden hazırladı ülkücü hareketi bu saldırılara diyor ki; "Olmaya ki, Türkiye’nin hayrına bir iş yapılsın. Olmaya ki, millî şuurun güçlenmesini sağlayacak bir adım atılsın. Olmaya ki, kendimize dönüş yolunda ufacık bir kıpırdanma başlasın! Düşman kuvvetler hemen harekete geçer, fesat ocakları hemen çalışır. Türk milliyetçilerinin üstüne iftira bombaları yığdırılır. Asla millî olamamış basında yayınlanan haysiyet düşkünü yaverler yetmezmiş gibi, yabancılardan yardım istenir. Türk milliyetçiliğine hizmet edenlere aptalca saldırılır, milliyetçi bir davranışı gölgelemek, dünya ve memleket önünde küçük düşürmek için ne mümkünse uydurulur. Dışarıdaki ve içerdeki düşmanların bu konuda mutlak bir ittifakları vardır."  Şer odakları ne kadar ittifak halinde olurlarsa olsun biz biliriz ki bir yiğide yedi kâfir az gelir! Az gelirsiniz az!
  Çakal sürüsü kurdu pusuya düşürünce kurt, nasıl kurtulacağını değil; öcünü nasıl alacağını düşünür..  Biz öcümüzü alacağımız günü bekliyoruz, ne kadar hain varsa  ihanetlerinin bedelini ödeteceğimiz günü bekliyoruz! O günün miladı 12 Haziran’dır..
Daha çookkk havlarsınız!!

 BOZKURTLAR GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR!!

Varsın havlasınlar, çakalların gün;
O kuyruklar iner Bozkurt gelince.
Dehliz korkağındır kırılınca kın;
Devir elbet döner Bozkurt gelince.
 
Leşlere kargalık bu gün işiniz,
Haramlar çürüdü, kokar dişiniz.
Verilecek bir gün hak edişiniz;
İt pislikte tüner Bozkurt gelince.
 
Yoksulun sofrası talanda şimdi,
Pazarda saygınlık çalanda şimdi,
Kulaklar pür dikkat yalanda şimdi;
Gürültünüz diner Bozkurt gelince.
 
Korkunun ecele faydası yoktur.
Güftesi şangırdar, gaydası yoktur.
Coşkusu tükenmiş, haydası yoktur:
Saygısını sunar Bozkurt gelince.
 
Tufani sözünü sakınma sakın,
Aydınlık günlerin doğması yakın.
Üç ay kucağında yıldızlar yakın;
Cılız lamba söner Bozkurt gelince.
                        Kamil Durmuşoğlu

ASİL TÜRK MİLLETİ’NE;
Vatanımızın, bayrağımızın, dilimizin, dinimizin düşmanlarına karşı savaşan ülkücü harekete destek ol! Şunu Bil ki; ruhumuz Kuvva -yi Milliye ruhudur! Atatürk Kuvva – y i Milliye için şöyle diyor;
“Hükümet merkezi, düşmanların şiddetli çemberi içindeydi. Siyasal ve askerî bir çember vardı. İşte böyle bir çember içinde yurdu savunacak, ulusun ve devletin bağımsızlığını koruyacak kuvvetlere emrediyorlardı. Bu biçimde yapılan emirlerle, devlet ve ulusun araçları temel görevlerini yapamıyorlardı. Yapamazlardı da. Bu araçları savunmanın birincisi olan ordu da, ‘ordu’ adını korumakla birlikte, elbette temel görevini yerine getirmekten yoksundu. İşte bunun içindir ki yurdu savunmak ve korumak olan temel görevi yerine getirmek, doğrudan doğruya, ulusun kendisine kalıyor. Buna Kuvva – yi Milliye diyoruz…”
 
Vatanını korumak için mücadele edenlere destek olmak Milli Görevindir!
Bugünün Kuvva  – yi Milliye’si olan MHP’de buluşmak üzere..
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Selam ve dua ile.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!