Türk tarihine altın harflerle yazılan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yeni bir yıldönümünü sevinç ve gururla anıyoruz. Kurtuluş Savaşının ön sözü olan bu tarihi zaferle ilgili olarak, şairliği olmasa da şiir okumayı iyi becerenBaşbakan Tayyip Erdoğan Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un heyecan dolu Milliyetçilik ruhu taşıyan şiirlerini siyaset meydanlarında gür sesle okumaya başladı.
Tayyip bey bu şiirleri okurken gerçekten derin derin düşünüyorum. Bir insan bu kadar iki yüzlü olabilir mi?
Çanakkale’de ben size savaşmayı emrediyorum diyen Mustafa Kemal’le sorunlu olan, Türklüğü Anayasadan sileceğiz, Türk Milliyetçiliğine karşıyız diyenler bu şiirleri içten mi okur? Yoksa her şeye rağmen henüz Milli ruhunu direncini yitirmemiş Türk Milleti’nin direncini, Türk Milletini ve Türklüğü silme, İslam’ı Amerikan emperyalizminin çıkarlarına göre dizayn politikalarına alet etmek için mi okur?
AKP Hükümeti’nin bugün Türkiye’yi sürüklediği uçurum girdabına düşmemek için can veren 250 bin şehidin ruhunu bu kadar incitmek ancak bu arızalı hastalıklı ruh sahiplerinin işi olsa gerek.
“Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli”
diyen bir Mehmet Akif’in düşüncesi ile, İktidarları döneminde 700’e yakın kilise açılışına vesile olan bir Tayyip Erdoğan’ın düşüncesi aynı yerde nasıl birleşebilir?
Mümkün müdür böyle bir nokta?
Çanakkale’de şehit atalarımız;
-Anadolu’da ezan sesleri semada inlesinler diye mi, yoksa Kilise Çanları çalsın diye mi can verdiler?
-Ay-yıldızlı Türk Bayrağının yanında başka bayraklar da dalgalansın diye mi can verdiler?
-Bu Ülkenin nehirleri ırmakları tarım arazileri Haçlılara satılsın diye mi can verdiler?
-Camilerde hutbelerde “Hak Din İslam’dır” gerçeği inkar edilsin yasaklansın diye mi can verdiler?
-Haçlıların isteği ile; İbn Temiyye’nin 14. asırda verdiği “Cihad” fetvası ortadan kaldırılsın diye mi can verdiler?
-Ve daha önemlisi ruhlarına bir Fatiha bile okumayı aklına getirmeyenler “Hepimiz Ermeni’yiz” diye sokaklara dökülsün diye mi can verdiler?
Türk Milleti bu çelişkileri nasıl görmez veya görmezlikten gelebilir?
Bir İslam Ülkesi olan Türkiye’de bu kadar kilise açılmasının ardındaki sinsi emelleri bir tarafa bırakalım. Verdikleri cevaba bakın:
“Avrupa’da da cami açılıyor.”
İyi de, Avrupa’nın her ülkesinde yüzbinlere varan Müslümanlar Türkler var. Üstelik Avrupa’da açılan camileri Devletler yapmıyor, oradaki Müslümanlar yapıyor. Çoğu yerde minarelere ve ezan okunmasına izin verilmiyor?
Sen Türkiye’de Devlet eliyle Kilise tamir edip açıyorsun.
Papaz okulunu açmak için can atıyorsun?
Cemaati olmayan ihtiyaçtan fazla Kilise Papaz ne işe yarar?
Ne gereği var?
Bu fesat yuvalarındaki papazların Yunan İzmir’e çıktığında işgal ordularını çiçeklerle karşıladığını ne çabuk unuttunuz?
Cami ve kiliseler bulundukları toprağın tapusudur. Temel kaide budur. O halde Vatan’ın tapusu üzerinde hak iddia edenlere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti nasıl taviz verebilir?
AKP Hükümeti hangi Milletin hangi Ümmetin Hükümetidir?
Yıllardır başörtüsü üzerinden siyaset yapan ve bir buçuk metrelik kumaştan iktidar çıkaranlar, “Başörtüsü yasağı cinayettir” diyenler, Başörtüsünü ip yaparak Çankaya’ya tırmananlar saltanat sürenler, başörtülü milletvekili adayları için “henüz erken” diye çamura yatıyorlar.
Yargıyı ele geçirenler, Adaleti “Adalet Sarayı” olarak görenler, bu ülkenin paşalarını, aydınlarını, vatanseverlerini Silivri’ye tıkanlar kimden korkuyorlar?
Peki o zaman başörtüsünü Çankaya’ya taşımaktaki aceleleri neydi?
Bunlar kendilerine Müslüman.
Türk’üm diyorsan, Mü’min Müslümanın diyorsan, o halde;
AKP’ye oy vermenin ne gereği var?
11 Eylül İkiz Kulelere saldırıdan sonra ABD Başkanı Bush’un ilk sözü "HAÇLI SEFERLERİ BAŞLAMIŞTIR" olmuştu.
Müteakiben ABD Afganistan’ı ve Irak’ı işgal etti. AKP ve Başbakan Tayyip Erdoğan; ABD’nin bu saldırılarına destek verdi.
Tayyip Erdoğan’ın tüm çırpınmalarına rağmen 1 Mart’ta tezkere reddedilmese Irak’a saldırı üssü olarak Güneydoğu’da
ABD yasak bölge oluşturacaktı. Ve hiç çıkmayacaktı.Bağımsız Kürt Devleti’nin kısa yoldan kurulmasına hiç bir engel kalmayacaktı.
ABD’nin başlattığı "Haçlı Seferi"nde AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın rütbesi ve görevi nedir?
Tayyip Erdoğan’a çok dikkat ediniz.
Bu adamın Müslümanlığı Çin malı gibi taklittir.
Bu adam Müslüman Türk’ün ateşle yeniden imtihanıdır.
Netice olarak:
Millet olarak 12 Haziran’da Türk’ü ve İslam’ı yok etme senaryosunu yazanlara ve uygulayanlara dikkat etmeliyiz.