Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, dere yataklarını, iklim değişikliğini, küresel ısınmayı konuşmaları gerektiğini belirterek, “Buna kader deyip geçemeyiz.” dedi.
Artvin ve Rize’de sel bölgesindeki incelemelerinin ardından Trabzon’un Akçaabat ilçesine gelen İnce, restoranda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
İnce, burada yaptığı konuşmada, Arhavi’de büyük bir felaketin yaşandığını, insanların zor durumda olduğunu söyledi.
Vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletmek istediklerini dile getiren İnce, doğal afetlerin toplum olarak konuşularak masaya yatırılması gerektiğini anlattı.
Japonya’da deprem olduğunda kimsenin ölmediğini ifade eden İnce, “Bizde deprem olduğunda şehirler yerle bir oluyor. Bunları konuşmalıyız. Dere yataklarını, iklim değişikliğini, küresel ısınmayı konuşmalıyız. Buna kader deyip geçemeyiz. Kader mücadele etmektir, direnmektir, aklı, bilimi kullanmaktır.” diye konuştu.
İnce, bölgedeki insanların sorunlarını takip etmek için geldiğine işaret ederek, Türkiye’nin en ciddi problemlerinden birini ülkede yaşayan göçmen ve mültecilerin oluşturduğunu belirtti.
“Artık sokaktaki 10 kişiden birisi sığınmacı, buna bir çözüm bulmamız lazım.” diyen İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin sınırları kevgire dönmüş. Bir ülkenin sınırı, hududu o ülkenin namusudur. Yol geçen hanı gibi kafileler halinde 3 bin kilometre uzaktan Afganistan’dan Türkiye’ye insanlar akın akın yollarda. Memleket Partisi iktidar olduğunda Suriye’nin resmi yönetimiyle masaya oturacağız, karşılıklı büyükelçi atayacağız, onların güvenliklerini sağlayarak, nasıl ki bayramda memleketlerine gidebiliyorlarsa bayramdan sonra da memleketlerine göndermenin yolunu arayacağız.”
– “Davulla zurnayla göndereceğiz”
İnce, Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Komşumuzun başına bir problem geldiğinde insanlar bize sığınırlarsa tabii ki yardımcı oluruz, bakarız, bunda bir sıkıntı yok. Ama 3 bin kilometre öteden kadın, çocuk, yaşlı yok, gencecik insanlar Türkiye’nin sınırlarında hiçbir direnç görmeden Türkiye’mizin içerisine geliyorlar. Devleti yönetenlerin açıklamalarını şaşkınlıkla izliyorum. Biri diyor; ‘Suriyeliler, Afganlar giderse tarım, sanayi çöker.’ Valla onu bunu bilmem de siz başta kaldığınız sürece Türkiye çökecek bu gidişle. Türkiye’yi kurtarmanın yolu bu iktidarı göndermek. İnşallah ilk seçimde bu yönetimden kurtulduğumuz gibi sığınmacıları da memleketlerine güle oynaya davulla zurnayla göndereceğiz.”
Bir gazetecinin, Kovid-19 vakalarının artmasına yönelik sorusunu da yanıtlayan İnce, “Böyle giderse yakında yine kapanırız, bunu da bir zafiyet görüyorum. Yeterli önlemler alınmadı. Tamam anlıyorum para yok, turist gelsin de nasıl gelirse gelsin, aşı yok, kontrol yok, yeter ki para gelsin, bu mantık doğru bir mantık değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Medyanın kendisine ambargo uyguladığını iddia eden İnce, bir süre arkasını dönerek yaptığı açıklamasına şöyle devam etti:
“Türkiye’de rekortmen olduğum bir konu var. Beni kimse geçemiyor. Medya ambargosu, iktidar medyasında da muhalefet medyasında da yer bulamıyoruz. Medyanın yüzde 90’ı iktidarın, yüzde 10’u da muhalefetin elinde. İktidarı eleştirirsen iktidar medyasında yer alamazsın, muhalefet medyasında ise hiç yer alamazsın. Bundan sonra açıklamamı medyaya ters dönerek yapacağım. İlk örneğini göstereyim size. Mesela bundan sonraki basın açıklamamı şöyle yapacağım. Burada tabii yerel basını, siz emekçileri kastetmiyorum. Patronlarınızı kastediyorum. İnşallah bizim iktidarımızda özgür, tarafsız, adil, çağdaş, yanlı olmayan, yandaş olmayan bir medya düzeninin de önünü açmış olacağız.”
İnce’ye, Genel Başkan Yardımcısı Gaye Usluer ile İl Başkanı İbrahim Değirmenci ve teşkilat üyeleri eşlik etti.