Togo ve Ruanda hükümetlerinin, İsrail merkezli “NSO Group” adlı şirketin ürettiği “Pegasus” isimli casus yazılım aracılığıyla muhalifleri dinlediği iddia edildi.
Fransız Le Monde gazetesinin internet sitesindeki haberde, Togo’dan 300’den fazla numaranın casus yazılım Pegasus tarafından dinlendiği belirtildi.
Togo’nun, Afrika kıtasında İsrail hükümetine en yakın ülkelerden biri olduğuna dikkat çekilen haberde, Togolu muhalif, gazeteci ve akvitistlerden oluşan 300’den fazla kişinin bu yazılım tarafından takibe alındığı kaydedildi.
Öte yandan Belçika’da yayın yapan Le Soir gazetesinin internet sitesindeki haberde, Ruanda’nın da muhalifleri aynı yazılım aracılığıyla dinlediği iddia edildi.
Haberde, “Hotel Ruanda” filminin ilham kaynağı ve Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame’ye muhalif isimlerin başında gelen Paul Rusesabagina’nın Belçika’da yaşayan kızı Carine Kanimba’nın da casus yazılım kurbanı olduğu öne sürüldü.
Kanimba, gazeteye verdiği mülakatta, Ruanda hükümetini kendisi üzerinden babasına komplo kurmakla suçladı.
Fransız basınındaki bazı haberlerde de Ruanda’nın, eski Uganda Başbakanı Ruhakana Rugunda, Burundi Başbakanı Alain-Guillaume Bunyoni’nin de aralarında olduğu bazı yabancı siyasetçileri de dinlediği iddiasında bulunuldu.
İddiaların ardından Ruanda Dışişleri Bakanlığı suçlamaları reddederek, Ruanda’nın böyle bir yazılım kullanmadığını ve Kanimba’nın ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
– Pegasus casus yazılımı
Uluslararası Af Örgütü ve uluslararası gazeteciler konsorsiyumu Forbidden Stories iş birliğinde ve 17 medya kuruluşunca yürütülen araştırmada, İsrail merkezli NSO Group’a ait casus yazılım Pegasus’un, küresel çapta yaygın ve kötü amaçlar için kullanıldığı iddia edilmişti.
Afrika’dan Avrupa’ya en az 10 ülke hükümetinin NSO Group’un müşterisi olduğu ve casus yazılımın aktivist, gazeteci, avukat ve siyasileri hedef almak için hükümetlere satıldığı savunulmuştu.
İddiaya göre, dünya genelinde 50 binden fazla telefon numarası, bu casus yazılım tarafından izlemeye alındı.
NSO Group ise hakkındaki tüm suçlamaları reddederek, “terörizm ve ciddi suçlarla mücadele etmelerine yardımcı olmak için ülkelere ya da kolluk kuvvetlerine teknoloji hizmeti verdiğini” ileri sürüyor.
Sosyal iletişim ağı WhatsApp da NSO Group hakkında, şirketin mesajlaşma hizmetini geniş kapsamlı casusluk için kullandığını, 20 ülkede aralarında 100 gazeteci ve insan hakları aktivistlerinin de bulunduğu 1400’den fazla kişiyi izlediğini öne sürerek, dava açmıştı.
Bir cep telefonunu “gözetleme” cihazına dönüştürebilen bu casus yazılımla, kullanıcının bilgisi ve izni olmadan mikrofon, kamera, mesajlar, ses kayıtları ve rehber gibi çok sayıda uygulamaya erişim sağlanabiliyor.
