Roza Kurban
Roza Kurban

Rusya’daki Seçimler ve Sonrası

4 Aralık 2011 Pazar günü Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma seçimleri yapılmıştır. Alınan sonuçlar ilginç olmakla birlikte, Başbakan Putin ve desteklediği Birleşik Rusya Partisi’ni büyük bir felakete sürükler niteliktedir. 2 Aralık 2007 gerçekleşen son Duma seçimleri ile kıyaslandığında Birleşik Rusya Partisi’nin oylarının %15 gibi azaldığı, kan kaybettiği görülmektedir. 2007 seçimlerinde %64 civarında olan oy oranı %49’a kadar düşmüştür. Bunun aksine 2007 seçimlerinde %11 oranında oy kazanmış olan Komünist Parti büyük bir atak yaparak oylarını nerdeyse ikiye katlamış, % 20’lere çıkarmıştır. Putin ve Medvedev’in desteklediği Birleşik Rusya Partisi, Moskova ve St. Petersburg gibi büyük kentlerde ülke ortalamasının çok altında oy almasına rağmen, Kafkasya gibi bölgelerde %99’un üzerinde oy almıştır. Yani seçime katılanların nerdeyse hepsi Putin partisinden yana oy kullanmıştır. Türklerin yaşadığı İdil-Ural bölgesinde de durum pek farklı değildir. Örneğin, Başkurdistan’da %79,31 katılımcının % 70,59’u Birleşik Rusya Patisi’ne oy verirken, Tataristan’da katılımcıların %80’i bu parti lehinde oy kullanmıştır. Seçim sonuç rakamlarına bakıldığında ‘neden böyle oldu?’ sorusu geliyor insanın aklına. Rusya çapında oyları azalan iktidar partisinin Başkurdistan, Tataristan gibi bölgelerden yüksek oy alması bir memnuniyetin göstergesi mi acaba? Kesinlikle hayır… Bu durum yüzyıllardır Rus zulmü altında ezilen, susturulan ve korkutulan sessizlerin oyudur. Korku İmparatorluğu’nu yeniden dirilten Putin, bölgede yaşayanların bazılarını tehdit, bazılarını para ile satın alarak (bilhassa merkezden atanan bölge yöneticilerini) işlerini yola koymuştur. Tek merkezden yönetilen, Cumhurbaşkanlarının dahi Moskova tarafından atandığını göz önünde bulundurursak sonuç hiç de şaşırtıcı değildir. Bugünkü bu sözde Cumhuriyetlerin durumunu izah etmek gerekirse, SSCB’nin kanlı diktatörü Stalin Devri’ni aratacak (!) niteliktedir. Her tarafı Putinizm korkusu sarmıştır… 

  Seçimlerden sonra kesin sonuçlar açıklandığında tüm Rusya, seçimlere hile karıştığı gerekçesiyle ‘adil seçim istiyoruz’, ‘Putin istifa’ sloganlarıyla sokaklara dökülmüştür. Bir yanda Birleşik Rusya Partisi’nin gençlik kolları olarak bilinen “Naşi”lerin (Bizimkiler) zafer kutlamaları, diğer yanda ise Moskova ve St. Petersburg kentlerinde patlak veren protesto gösterileri; Moskova’da endişelere yol açmış olmalı ki, Rusya İçişleri Bakanlığı’nın iç güvenlik ordusuna bağlı çok sayıda askeri kamyon ve araç Moskova sokaklarında boy göstermiştir. Eylemciler “PUTİN’SİZ RUSYA”, “HIRSIZLAR ve DOLNADIRICILAR PARTİSİ” sloganlarıyla sokaklara dökülen protestocuların eylemleri gün geçtikçe yeni bir renk almaktadır. 10 Aralık 2011 tarihinde Moskova’nın Bataklık (Bolotnaya) Meydanı’na 100–150 bin civarında (Rusya İçişleri Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre 20 bin) insan toplanmıştır. Adil seçimler yapılmasını isteyen kalabalık, Putin’in istifasını talep etmiştir. Protestocular, Putin istifa etmezse bir sonraki gösteriye bir milyon kişi toplanacaklarını dile getirmiştir.
 
  Protesto gösterileri, Rusya’nın diğer bölgelerinde de sıçramıştır. Rusya’nın tüm bölgelerine dalga dalga yayılan protesto gösterileri, korku duvarının yıkılıp seslerin yükselmesi, halkın hak ve adalet araması anlamını taşımaktadır. Simbir’de 10.12.11 tarihinde “Sahte Seçimler – Sahte Hâkimiyet” sloganıyla halk meydanları doldurmuştur. Başkurdistan’ın başkenti Ufa’da, seçim sonuçlarını protesto etmek ve tepkilerini göstermek için 2 bin kişi Lenin Meydanı’na toplanmıştır. Rusya’nın Perm, Omsk, Stavropol, Krasnoyarsk şehirlerinde de benzer protesto gösterileri yapılmıştır. Tataristan’ın başkenti Kazan’da 10.12.11 Cumartesi günü Azatlık Meydanı’na toplanan kalabalık da aynı taleplerde bulunmuştur. Tatar milliyetçileri Azatlık Meydanı’na alınmamıştır. Protesto gösterisine katılan 500 civarındaki kişinin yaklaşık 100’ü güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmış ve geceyi nezarethanede geçirmiştir. Sabah, Vahitov Bölge Mahkemesi’ne çıkarılan sanıklar, izinsiz gösteriye katılma bahanesiyle 500 Ruble para cezasına çarptırılmıştır. Diktatör Putin’in Rusya’sı bu işte… Başbakan Putin yaptığı açıklamada protesto gösterilerinin dış güçler tarafından organize edildiğini dile getirmiş ve bunun hesabını soracaklarını şu cümlelerle ifade etmiştir: “Yabancı hükümetler için çalışan ve Rusya’nın iç politikasını etkilemeyi hedefleyenlerden hesap soracağız… Yasaları daha fazla güçlendirmemiz ve iç siyasi sürecimizi yabancı ülke hükümetlerinden kendilerine verdiği görevle etkilemeye çalışanları daha fazla sorumlu tutmayı düşünmemiz gerekiyor…” Rusya Başkanı Medvedev, protestocuların taleplerinin yersiz olduğunu, seçimlere hile karışmadığını, fakat fikirlerini söylemekte özgür olduklarını dile getirerek ikiyüzlülüğünü göstermiştir. Muhalifler, yabancı gözlemciler, seçmenlerin sözlerini hiçe sayarak “dediğim dedik” demeye alışık olan Rusya başkanları daha ne kadar direnecekler? Bunun bedelini kim ödeyecek? Tüm bu soruların yanıtlarını önümüzdeki günlerde yaşayıp göreceğiz, öğreneceğiz… Baharda, 4 Mart 2012’de yapılacak devlet başkanlığı seçimlerini mi bekleyecek Rusya, yoksa bu bahar daha mı erken gelecek? Aslında, “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” derler…   

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!