Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü Mehmet Özdağ, sadece Çarşamba ilçesindeki biyokütle santralının günde 630 ton orman varlığı eksilttiğini ifade ederken, orman sanayisinin ihtiyaçları için de daha fazla ağaç kesimine izin verildiğine dikkat çekti. 2016 yılından 2020 yılına kadar kesim için işaretlenen ağaç miktarının 20 milyon metreküpten 30.1 milyon metreküpe yükseldiğini vurgulayan Özdağ, “2016 yılından 2020 yılına kadar ticari olarak kesilen orman ağacı miktarı tam yüzde 100 artmış” dedi.
Samsun’un Atakum ilçesi sınırları içinde bulunan Kocadağ’da seyreltme, gençleştirme ve yangın yolu açma gerekçesiyle ağaç kesimi yapılıyor. Kesilen ağaçlardan oluşan yığınlar kilometrelerce uzunluğa ulaşırken doğaseverlerden de tepkiler geldi. SAMÇEP üyeleri bölgeye giderek durumu yerinde inceledi.
Kocadağ’ın Samsun’un akciğeri olduğunu söyleyen SAMÇEP Sözcüsü Mehmet Özdağ, yaptıkları incelemelerde kilometrelerce yeni ve oldukça da geniş yollar açıldığını ve seyreltme yapıldığını tespit ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
KESİLEN ORMAN AĞACI YÜZDE 100 ARTMIŞ: Resmi açıklama bize bu yapılan işlemin, prosedüre uygun bir işlem olduğunu, ormanların sağlığı için yapıldığını söylüyor. Ancak biz şimdi başka bir resmi açıklamadan daha bahsetmek istiyoruz. Hepinizin bildiği üzere TBMM’de Mart ayında kurulan İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu var. Biz bu komisyonun raporlarını, tutanaklarını düzenli olarak takip ediyoruz. 2 Haziran 2021 tarihinde TBMM’de bu komisyonda verilen bilgilere göre; 2016 yılından 2020 yılına kadar, kesim için, işaretlenen ağaç miktarı 20 milyon metreküpten 30.1 milyon metreküpe çıkmış. 2016 yılından 2020 yılına kadar ticari olarak kesilen orman ağacı miktarı tam yüzde 100 artmış. Bu laflar, TBMM’de söylenmiş ve tutanaklara işlenmiş laflar. Yine bu tutanaklara göre orman varlığı içerisinde herhangi bir şekilde çürüyen, devrilen vesaire evet bunların eksiltilmesini bir anlamda kabul edebiliriz. Amma velakin orman ekosistemi içerisinde aslında bu çürümenin de değerli olduğunu yine o tutanaklar söylüyor.
KORUNAN KARASAL ALAN AVRUPA’DA YÜZDE 26, TÜRKİYE’DE YÜZDE 9: Birleşmiş Milletler çatısı altında faaliyet gösteren Doğayı Koruma Birliği’nin verilerine göre, dünyada korunan karasal alan oranı dünya genelindeki toplam karasal alana göre yüzde 15, yüzde 16. Avrupa’da bu yüzde 26. Türkiye’de 2020 yılına gelindiğinde bu miktar tam yüzde 9’a inmiş. Ne oldu da Türkiye’de son 4 yılda yüzde 100 orman varlığında bir ticari eksilme yaşanıyor.
BİYOKÜTLE SANTRALLARI: Bizim görüşümüz şu, son yıllarda biyokütle santrallarının çığ gibi arttığını biliyoruz. Örneğin Çarşamba’daki biyokütle santralının günde 630 ton orman varlığı eksilttiğini biliyoruz. Örneğin Sinop’taki biyokütle santralinin günde 230 ton orman varlığı eksilttiğini biliyoruz. Örneğin Mecitözü’ndeki orman ürünü yakan biyokütlenin en az bu kadar ürünü her gün yaktığını biliyoruz. Şu anda Türkiye’de tam 106 tane böyle orman ve tarımsal ürün yakan, yok eden tesisin işletildiğini ve kamusal destekle işletildiğini biliyoruz.
SİYASİ BASKIYLA VERİLMEYECEK KESİM İZİNLERİ VERİLİYOR: Orman ürünü işleyen MDF sanayicilerin, yonga sanayisinin yani orman sanayicilerinin yurtdışından Türkiye’ye orman ürünü ithal etme şansları kalmadı, çünkü TL döviz kuru açıldı. Türkiye’deki orman varlığı, bu sanayi için kıymetli. Bunu biliyoruz artı biyokütlenin baskısını biliyoruz. Netice itibariyle biz Orman Genel Müdürlüğü’nün ve taşra teşkilatının siyasi baskıyla aslında vermeyeceği izinlere de artık izin verdiğini düşünüyoruz. Bunu da kamuoyuna ilan ediyoruz.
TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ: Samsun Valiliği’nin ya da buradaki Orman İşletme Şefliği’nin söylediklerinin bizim açımızdan çok fazla bir hükmü yok. Gerçek olan TBMM tutanaklara geçirilmiştir. SAMÇEP olarak bu işin takipçisi olacağımızı, bu meselenin sadece Samsun’un ya da Kocadağ’ın meselesi değil aslında bu meselenin Düzce’nin, Bolu’nun, Rize’nin, Trabzon’un velhasıl kelam Muğla’nın Türkiye’deki bütün orman varlığı yaşayan illerin başının belası olduğunu da Ekoloji Birliği’nin raporlamalarından takip ediyoruz.”