TEİAŞ’ın özelleştirmesi kararı muhalefet kanadı ve farklı kesimlerde tartışmalara neden oldu. Ancak özelleştirmenin yapılabilmesi için hükümetin önce hazırlamaları gerekiyor.
Gazeteci Kadir Sev, TEİAŞ’ın özelleştirilmesi ve bu sürece ilişkin hazırlıklar konusunda bir yazı kaleme aldı. Sev’in yazısından satır başları şöyle;
02 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 31.12.2022 tarihine kadar “özelleştirme işlemleri tamamlanır” değil “özelleştirme hazırlık işlemleri tamamlanır” ibaresi yer alıyor. Bu ikisi farklı şeyler. Özelleştirme İdaresine devredilen varlıkların hepsi doğrudan özelleştirme programına alınmıyor. Kimilerinin mali ve hukuki yönden hazırlanması gerekiyor. TEİAŞ onlardan biri.
Hazırlık işlemleri ise şu anlama geliyor: Özelleştirme İdaresi örgüt yapısı içindeki “Proje Değerlendirme ve Hazırlık Daire Başkanlığının” tezgahından geçecek. Küçültülmesi; anonim şirketler olarak parçalara ayrıldıktan sonra satışa çıkarılması; kimi parçalarının tasfiye edilmesi…gibi konularda çalışmalar yapılacak, seçenekler/görüşler üretilecek. Bu işlemler bitirildikten sonra yazılan raporlar Cumhurbaşkanına sunulacak ve direktifleri doğrultusunda “halka arz” yöntemiyle özelleştirilecek.
TEİAŞ’ın hemen satılabilmesinin önündeki en önemli engel; çok büyük oluşu. Aktiflerinin tutarı 28,9 milyar lira. Dahası, satmaya hazırladıkları her kamu işletmesinde olduğu gibi TEİAŞ’a da deli gibi yatırım yapıyorlar. 2020 yılında 4 milyar lira harcadılar. 2021-2023 arasında toplamı 23,4 milyar lira olan 44 büyük proje yürütülüyor. KİT Yatırım Programında üç yıl içinde 18 milyar liranın üzerinde ödenek kullandırılması öngörülüyor.
Söz konusu işletme, 50-60 milyar lira büyüklüğünde.
TEİAŞ’ın hemen satılmasının önündeki engellerden biri de yeni yatırımlar için yeni kamulaştırmalar yapılması zorunluluğu. TEİAŞ’ın 71 bin kilometrenin üzerinde enerji nakil hattı ile 753 Transformatör Merkezi ve 1975 adet transformatörü var; direklerinin sayısı ise belirsiz. 2020 yılı yatırım programında 9 bin kilometre iletim hattı ile 284 transformatör daha eklenmesi öngörülüyordu.
Onca trafo/direk, satın alınan topraklar üzerine yapılmadı. Çoğu acele kamulaştırıldı. Bundan sonra da öyle olacak. Üstelik trafo-direk yerleriyle iş bitmiyor; hatların geçtiği 71 bin kilometre uzunluğunda şerit biçiminde bir alan üzerinde irtifak hakları kurulması gerekiyor. TEİAŞ özelleştirilmeden önce, alımı yapacak şirket ya da şirketlere sorun bırakmamak amacıyla, trafo merkezleri; iletim hatları; yeraltı ve denizaltı kabloları gibi yatırımların bitirilmesi beklenecek.
TEİAŞ’ın halka arz edileceği belirtiliyor. Halka arzda alımı kimin ya da kimlerin yapacağı hususu önemli. Tekeller, pay oranları arttıkça, yatırım kararlarında giderek artan ölçülerde söz hakkı talep edeceklerdir. Küçük bir eşik aşılıp kamu payı % 49’a düştüğünde TEİAŞ artık uluslararası tekellerin olmuş demektir. Kamunun elindeki hisseleri almak bile istemezler. Kamunun söz hakkı kalmıyor; tepe tepe kullanacakları paradan neden vazgeçsinler?
TEİAŞ, herhangi bir şirket değil. Ülkenin elektrik sisteminin güvenliğini ve geleceğini teslim ettiğiniz bir kurum. Şirketin 2020 yılı faaliyet raporlarında belirtildiği üzere; Ülkenin enterkonnekte sistemi planlanıyor, projelendiriliyor, kuruluyor işletiliyor ve bakımı sağlanıyor. Güvenliğini ve yatırım tercihlerini uluslararası tekellere bırakırsak ülkenin bir şalter kadar gücü kalır. İndirdiklerinde işimiz biter.