H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

İyi Olacaksa Siyaset, Kadınlarla İyi Olacak!

Son on yılda ülkemiz sadece, dış siyasetin yanlış kararları ile yorulmadı.
 
İçeride yaratılan kültürel kırılmalar, kadın kimliğinin içinin boşaltılması ve sosyal alanlardaki belirsizlikler ülke geleceği için ciddi sorunlar teşkil etmektedir.   
 
Eğitimde nitelik yerine okullara sayısal itibar yüklenmesi ise bir başka yanlış. Öğretmenlerimiz kırgın, gençlerimiz iş kapılarının önünde çaresiz. 
 
Diplomaların hiç olduğu, gençlerimizin iş bulmak için iktidarın kapısında yattığı hatta parti üyeliğinin diplomaların bile önüne geçtiği bir ortamdan bahsediyorum.
 
İki konuya dikkat çekmek adına sayfalarca yazdım. Yine yazacağım. Yine uyaracağım.
 
MESELE, eğitim de yapılan yanlışlar, kadın kimliği üzerinden aileye dolayısıyla ülke geleceğine verilen zararlar.  Bu yanlışlar bir nesli ülke hassasiyetinden ve gerçeklerinden uzaklaştırılmıştır.
 
Kadını sözde özgürleştiriyoruz adı altında, bir başka yapının “bilgisizliğin ve cehaletin” dar kalıplarına sokmak, tek sosyal alan olarak televizyonların seviyesiz yayınlarına yönlendirmek siyasi kirlilik değil de nedir? Fikri ve bedeni gücünü kendisine sonuna kadar zevk ve sefa veren her şeyden faydalanmak için kullanan insanlardan oluşan sosyal alanlar inşa edildi.
 
Ahlaklı olmak sıradanlaştırırken neredeyse “kirlenmek güzeldir” gibi bir algı toplumun her alanına hâkim hale getirildi.
 
Bu milletin bir ferdi olmak, bir imanın, bir iradenin, bir idrakin neticesidir.
 
Bu iradenin kodları olan bütün milli değerleri tartışılır hale getirdi.
 
İKTİDARIN son yıllarda toplum değerleriyle ilgili yaşadığı gel gitler; Cumhuriyet, Atatürk, ve Türk kavramlarıyla yaptığı kavgalar, sonrasında da sözde sahip çıkmalar… Sürekli kullanılan ayrıştırma dili ile oluşturulan kavga ortamları… Hepsi ama hepsi, toplumda anlamsız bir cepheleşme yarattı. 
 
Bu vakitten sonra, ülke ve milletin menfaati için siyaset üreten bunun için çaba sarf edenlere özellikle de kadınımıza çok iş düşüyor. Türk siyasetine katacakları barış diline ve toparlayıcı yanlarına çok ihtiyaç var. Aksi takdirde bugün hâkim durumdaki çatışmacı, tekdüze, monoton ve şiddet yüklü siyaset biçimi ile ülkemizi düzlüğe çıkarmamız mümkün olmayacak, olamayacaktır…
 
Bu bağlamda İYİ PARTİNİN kadın hareketini ve yüzde 30’luk kadın kotasını çok önemsiyor ve bir devrim niteliğinde görüyorum. İYİ PARTİ bu çıkışıyla ciddi bir farkındalık ortaya koymuştur… KADINI, iktidarına basamak değil, iktidarın gerçek sahibi olarak adlandırmıştır.
 
Böylece kadın siyasetçi, uzlaşmacı yanını ortaya koyarken, bilginin derinliğini yansıtacak, dolaysıyla siyasete nitelik kazandıracaktır. Siyasi partilerde düzeni kuran yani otorite erkektir algısı kıracak, kadının düzenleyici ve TEŞKİLATÇI YANI da  ORTAYA ÇIKACAKTIR.
 
Tabi burada, erkek siyasetçilerin tavrı ve bakış açısı çok önemli. Bunun demokrasinin gereği, cumhuriyetin bekası için kaçınılmaz olduğunu görmeleri gerekir. Temennim ve dileğim; siyaset alanında KADIN ve erkeğin birbirinin RAKİBİ DEĞİL, tamamlayıcısı olması yönünde. Bu farkındalığı ve gereği ortaya koymakta ki cesur adımları için, İYİ PARTİ Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’i bir kez daha kutluyorum.
 
Görünen o ki, İYİ PARTİ en çok gençlerimize ve çocuklarımıza İYİ gelecek. Artık siyaset arenasında, yirmi dört saat onların sorunlarını dillendiren ve çözüm arayışında olan  anneleri de olacak.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!