İsmet Binark, Türk kütüphanecilik ve arşivciliğinin önemli ismiydi. Türklerde resim ve minyatür sanatı üzerinde çalışmaları vardı.
Yakın görüştüğümüz yıllarda Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi Başkanı’ydı. Gayretli, titiz, devlet hassasiyeti yüksek bir insandı.
Eski eserlerle uğraşanlar ve arşivciler masal iklimlerinden gelmiş gibidirler.
Yüzlerine, hallerine o hava siner.
İsmet Abi onlardandı.
Devlet Arşivleri genel Müdürlüğü sırasında sanki o hava dağıldı, bugüne dönmüş bir hali vardı. Benim gibilerin pek de alışamadıkları bir hal. Öz değişmese de olanlar olur.
İsmet Abi, o dönemde de kütüphaneci tarafını iyi değerlendirdi. Envanterler, dizinler yayınladı. Sovyetler dağılınca, arşivler açılmıştı. İlber Ortaylı’yı Kremlin’de çalışmak üzere gönderdi. Hoca, ciddi miktarda belgeyi arşivimize kazandırdı. İsmet Binark’ın Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü sırasında belki en önemli hizmeti bu ikisidir.
Emekliliğinde daha verimli bir yayın dönemi geçirdi. Arşivciliğiyle, hacimli dizinler, biyografik yayınlar hazırladı. Çalışkanlığının, görüşmediğimiz son yıllarda da devam ettiğini duyuyordum.
Verimliliği ve gayretiyle anılacaktır.
Kartal Tibet, Türk sinemasının çok renkli bir ismiydi. Devlet Konservatuarı mezunu , okullu aktörlerimizdendi.
Bir süre tiyatroda oynadıktan sonra sinemaya geçti.
Tarihi filmlerle, özellikle Tarkan karakteriyle çok beğenildi. Orta yaşa yakın sinemaya geçmesine rağmen yakışıklı jön rollerinde de çok başarılı bulundu. Tiyatroyu da arada unutmadığı yıllardan sonra yönetmenliğe başladı. Başarılı bir rejisörlük dönemi geçirdi.
Çok yönlüydü.
Büyük bir seviyeydi.
Sanat hayatımızın unutulmayacak isimlerindendir.
İsmet Binark ve Kartal Tibet’in ruhları şâd olsun!