Kamu bankalarından yandaş kanal ve gazetelere aktarılan kaynaklar gündemde. Tabloda MHP’nin hem gazete hem de televizyon kanalının kaynaklardan en büyük pastayı alması dikkat çekti.
Yayınlanan ilan tablolarında AKP’li yayın organları, pastanın en büyük dilimini MHP’li gazete ve televizyona kaptırdı.
Gazete Duvar’dan Kenan Şeker, ‘İktidar destekçisi medyaya akan kamu kaynağı’ yazı dizisinin ikinci bölümünde ‘Televizyonlar arasında kamu bankaları reklamları dağılımı’nı ele aldı.
Araştırmasını medya takip şirketlerinin raporlarına dayandıran Şeker’e göre, kamu bankalarından iktidara yakın televizyonlara reklam aktı, en çok reklam alanlar ilk 10 kanala Turkuvaz Medya Grubu’ndan 5 kanal girdi.
Reytingi çok düşük seviyelerde ilerleyen MHP’nin televizyon kanalı Bengü Türk kamu bankalarından en fazla ilan alan televizyon kanalı oldu. Öyle ki; Bengü Türk’e verilen reklamların süresi ikinci sırada olan A Haber’den 2 kat fazla.
Duvar’ın Medya Takip’ten edindiği tabloda iktidar yanlısı olmayan Fox, Halk TV, Tele-1, KRT ve TV5 gibi kanalların kamu bankalarından aldığı ilan sayısı 0.
Söz konusu tabloyu Cumhuriyet‘e değerlendiren gazeteci kökenli CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ve Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, bu durumu AKP’nin iktidar ortağı MHP’ye bir jesti olarak değerlendirdi.
Sadece medyada değil diğer birçok alanda da MHP’ye yakın organlara devlet kaynaklarının aktardığını belirterek, “Bu tablo MHP’nin kurduğu ortaklığın ekonomik çıkar üzerinde olduğunun bir göstergesi. ‘Ben seni iktidarda tutarım ama devletin nimetlerinden de faydalanırım’ demek” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu çıkarlar nedeniyle ülkede yaşanan birçok skandala sessiz kaldığını aktaran Sertel, “Buradan ülkeyi Erdoğan ve AKP’nin değil, Bahçeli’nin yönettiğini görebiliriz. Bunu sadece kamu bankalarında değil bütün kurumlarda görüyoruz. Basın İlan Kurumu da bu kanal ve gazetelere iktidar yanlısı olmayan gazetelerden daha fazla destek veriyor. Milliyetçi geçinen Bahçeli’nin, Makine Kimya Endüstrisi’nin özelleştirilmesine ve Tank-Palet fabrikasının satılmasına ses çıkarmamasının bir sebebi de bu çıkarlar ilişkisidir. Bunda desteğe rağmen onların gazeteleri okunmuyor, televizyonları izlenmiyor. Ama parasal olarak kamu kurumlarından para almayan gazete ve televizyonlar halkın desteği ile ayakta durabiliyor. Halk bu medya organlarına sahip çıkıyor” dedi.
İktidarın yandaş basını beslerken bağımsız habercilik yapmaya çalışan medya organlarının özel şirketlerden bile kaynak edinmesini engellediğini belirten Medya Ombudsmanı Bildirici, “Basın İlan Kurumu (BİK) iktidara yakın kanallara kaynak sağlanması için birçok şirketi yönlendirdi. Buna karşın BİK, iktidar yanlısı olmayan gazetelere, RTÜK yandaş olmayan TV kanallarına cezalar yağdırarak, engellemeye çalışıyor” dedi.
Kamu kaynaklarının kesilmesi durumunda iktidara yakın olan medya organlarının İBB seçimleri sonrası kapanmak zorunda kalan Star gazetesi ile aynı kaderi paylaşacağını aktaran Bildirici, şunları söyledi:
“Kamu kurumlarından bu tür kaynakların kesilmesi durumunda iktidara yakın medya kuruluşlarının birçoğu kapanmakla karşı karşıya kalabilir; devam edemeyebilirler. Tıpkı AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni CHP’ye kaptırmasının ardından Star gazetesinin kapanması gibi. Bu tür gazeteler sadece kamu bankalarından değil, AKP’li belediyelerden de çok fazla kaynak alıyor. Örneğin Akşam gazetesi AKP’li belediyelerden haftada en az 3 ilan gibi haberler işliyor. Ve bunlara koydukları ‘İlandır’ ibaresi ya çok küçük yazıldığı için görünmüyor ya da bazı durumlarda eklenmiyor. Bu, iktidar medyasının denetlenmediğinin de göstergesi.”
İktidarın bu uygulamalarla ‘aslında var olmayan bir medya oluşturarak, yurttaşın haber alma özgürlüğünü engellediğini belirten Bildirici, okur kaynaklı medyanın doğuşunun başladığını da aktardı. Bildirici şunları söyledi:
“İktidar, bu medya organları ile aslında var olmayan bir medya oluşturdu. Gerçek habercilik yapılmayan bu kurumlarla okurun gerçek habere ulaşması engellendi. Bu kötü gidişat, okur kaynaklı medyayı oluşturdu. Artık ilanlar ile değil, okurun desteğiyle kaynak edinen bir medya oluşturuldu. Dünyada yayılan bu medyanın Türkiye’de de örnekleri var. Okur kaynaklarıyla yayıncılık yapan dijital e-gazeteler yaygınlaştı.”