Kılıçdaroğlu’ndan Mehmet Cengiz Tepkisi: Hatırlarsanız Milletin Anasına Küfretmişti, Adam Küfrettikçe Aldığı İhale Arttı!

Kılıçdaroğlu'ndan Mehmet Cengiz Tepkisi: Hatırlarsanız Milletin Anasına Küfretmişti, Adam Küfrettikçe Aldığı İhale Arttı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuşuyor. CHP TBMM Grup Toplantısı, Adalet Yürüyüşü’nün 4. yılı nedeniyle hazırlanan video ile başladı.

“Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla konuşmasını yapacağı kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, “Adaleti sağlayacağız.” dedi.

Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü’nü düşünürken duygulandığını ifade ederek, “Nasıl yürüdüm ben. Demek ki adalet duygusu bu kadar güçlü bu toplumun vicdanında. Bizler, beraber yürüdük. 83 milyon adına yürüdük. Kainat adına yürüdük aslında. Kurdu, kuşu, karıncası için yürüdük. Çocuklarımız daha güzel bir ülkede yaşasınlar diye yürüdük.” diye konuştu.

“Dünyanın bütün nehirleri, adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez” sözüne atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, “Bu toplum adalete susadı. Adalet istiyoruz. Eğer bir ülkenin hapishaneleri tıka basa doluysa, 10 kişilik koğuşlarda 25-30 kişi kalıyorsa bir sorun var demektir. Eğer devleti yönetenler, adaletten uzaklaşmışlarsa, bırakın adaleti getirmeyi, adaletsizliği perçinliyorlarsa bu ülkede bir sorun var demektir.” görüşünü paylaştı.

Yanında getirdiği iki su örneğini gösteren Kılıçdaroğlu, “Doğanın da adaleti var değil mi?” diye sordu.

Kılıçdaroğlu, bir elindeki temiz suyu göstererek, “Bu Ergene Nehri’nin kaynağından alınan su, içilecek su, Allah’ın bize verdiği su”, diğer elindeki kirli suyu göstererek ise “Bu bizim kirlettiğimiz su.” ifadesini kullandı.

Doğanın adaletinin burada görüldüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, “Nasıl olur da bu su bu hale gelir? Bu suyu bu halden bu hale kimler getirdi ve bunun sorumlusu kim? Kim bu ülkeyi yönetiyor? Bu ülkeyi yönetenler nerede? Meydanlarda toplantı yapıyorlar, ‘Ergene’nin suyu içilecek hale geldi’ diye. Buyurun beyler için, içebiliyorsanız. Hiçbir canlının yaşamadığı bir su bu. Doğanın adaleti yok mu?” sorularını yöneltti.

Doğanın da bir adaletinin olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Eskiden bu suda balıklar vardı. Eskiden kuşlar gelir, bu suyun kenarında su içerlerdi. Eskiden bu suda insanlar, çocuklar yüzerdi. Ne oldu da bu hale geldi?” diye konuştu.

Adalet, hak ve hukuku sağlayacak olanların, toplumun vicdanı olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Adalet demek, haksızlığa karşı isyan etmek demektir. ‘Bu yanlıştır’ demektir. Toplumsal bir tepki göstermek demektir. Haksızlık karşısında susmamaktır. ‘İnançlıyız’ diyorlar. İnançlıysanız neden sevgili Peygamberimizin söylediği ‘Haksızlıklar karşısında susan, dilsiz şeytandır’ demiyorsunuz? Adalet soylu bir kavramdır. Eğer bir ülkede adalet varsa, can ve mal güvenliği var demektir. Eğer bir ülkede adalet varsa, insanlar düşüncelerini özgürce açıklarlar. Kimse düşüncesinden ötürü hapse atılmaz. Kimse farklı bir şey söyledi diye üniversiteden atılmaz. O zaman biz aklımızı kullanmayacağız da ne yapacağız? Devleti yönetenlerin adalet konusunda sorumluluğu vardır. Hazreti Ali ne diyor? ‘Devletin dini adalettir’ diyor. Doğru mu doğru. Hazreti Ömer ne diyor? ‘Dicle’nin kenarında eğer bir koyun kaybolursa, sorumlusu benim’ diyor. Hangi gerekçeyle bunu söylüyor. Adalet gerekçesiyle söylüyor bunu. ‘O koyunu bulamaz, çalındı, ama o koyunu ben bulmak zorundayım. O koyunu bulacağım ve ona teslim edeceğim’ diyor. O zaman devletin yönetiminde adaletin olduğu çıkar ortaya.

Didim Belediye Başkanımız Deniz Atabay, Didim’e yapılan iki kuleyi yıkmak istediği için saldırıya uğradı. Onlar bizim üzerimize mafyalarla gelebilirler, Sanıyorlar ki ‘geri adım attırabiliriz.’ Ya siz Kuvayi Milliye ruhunun bu topraklardan olduğunu bilmiyor musunuz? Sizin feriştahınız gelse bize geri adım attıramazlar. Parayla tutulan adamlarda insanlık yoktur arkadaşlar. Yeraltı dünyasına teslim olmak ayrı, vatandaşın yanında olup mücadele etmek ayrıdır. Haram parayla karnını duyurmak ayrı, kul hakkı yememek ayrıdır. 19 yıldır iktidardalar, istedikleri gibi devleti yönetiyorlar. Önlerine engel çıktı mı? Hiçbir engel çıkmadı.

Kul hakkı yiyen hiç kimse CHP’ye oy vermesin. Haram oya ihtiyacımız yok. Helal oya ihtiyacımız var.

Devlette liyakatı bozduğunuz andan itibaren bürokrasiyi apacağınız yolsuzluklara hazır hale getirirsiniz. Peki devletin tepe noktasındaki kişiler yolsuzluk konusunda bürokrasiyi yönlendirip yolsuzluğu gerçekleştirirlerse bu adalet midir? Vicdan bunu kabul eder mi, ahlak bunu kabuk eder mi? Adaletsizliğin daniskasını yazıyorlar, yolsuzluğun daniskasını yazıyorlar. Şeytanın aklına gelmeyecek yolsuzluk yöntemlerini hayata geçiriyorlar.

İşi ehline verin diyorum. Para yetmiyor değil mi? Bir yönetim kurulu üyeliği. ‘Efendim geçinemiyorum’ bir yönetim kurulu üyeliği daha. AK Parti’ye oy veren, MHP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim; bayrak konusunda hepinizin hassasiyeti var biliyorum. Vatan konusunda hepinizin hassasiyeti var, biliyorum. Rüşvet alan bir kişi nasıl olur da Türkiye Cumhuriyeti’ni teslim edecek bir makama atanır? Nerede var böyle bir adalet? Haramzadeler eğer devleti ele geçirmişse, devleti soyulacak bir organ gibi görüyorlarsa vatan ve bayrağın hiçbir önemi yoktur onlar için. Hırsızlık mı yaptı? Tayin edersin büyükelçiliğe, biraz daha para kazansın. Rüşvetçinin büyükelçi olarak tayin edildiği başka bir ülke gösterin ya? Bir örnek. Hırsızın bayrağı temsil ettiği bir ortam olur mu ya? Böyle bir devlet olur mu, böyle bir adalet olur mu?

128 milyar dolar gitti. Nereye gitti? ‘Bu sorulur mu?’ diyorlar. Ne soracağız? Nereye gitti bu para, bilmiyoruz. Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum, bu mudur adalet? Sizin hakkınızı savunmak bizim görevimiz. Siyasetçinin görevi. Adımızın üzerinde belli. ‘Milletvekili’ Milletin vekili soru soramıyor.

Bir kişi düşünün karısı Cumhurbaşkanı başdanışmanı. Arkeolog ama Merkez Bankası banka meclis üyeliğine seçiliyor. Ne işi var arkeoloğun orada? Kazı mı yapacak, 128 milyar doları mı arayacak orada?

Hepimiz vergi veririz. Devleti yönetenlerin de vergisi vermesi lazım. Vatandaş şöyle ya da böyle vergiden kaçınabilir, ama devleti yönetenlerin vergiden kaçınma gibi bir hakları yoktur. Man Adası’nda Erdoğan’ın ailesi dünyanın parasını kazandılar. Niye Man Adası’nda 1 sternlik şirket koruyorlar, niye, vergi sıfır? Çocuğuna sakız alırken, çikolata alırken vergi veriyorsun, otobüse binerken vergi veriyorsun, ama devleti yönetenler ve ailesi Man Adası’ndan milyon dolarları getirirler ve bir kuruş vergi ödemiyor. Bu mu adalet?

Beşli çete en az 220 milyar liralık ihale aldı. Türkiye lağım kokmuyor mu? Her tarafta rüşvetin nasıl döndüğü söylenmiyor mu? 220 milyar lira arkadaşlar, bir devleti yeniden inşa edersiniz. Beş kişiye veriyorsunuz sadece. AK Parti ve MHP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim, bu mu adalet? Daha acı olanı, bunlardan birisi hatırlarsanız milletin anasına küfretmişti. Adam küfrettikçe aldığı ihale arttı. Şimdi ben yine AK Parti’ye ve MHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu mudur adalet? Ananıza babanıza küfredecekler, devletin bütün imkanlarını vereceksiniz onlara. Ne kadar vergi ödediklerini de bilmiyoruz, gizli.

Biz yeniden yurtta barış, dünyada barış politikasına döneceğiz. Bölgemize barışı getireceğiz, terörü bitireceğiz. Hiçbir ayrım yapmayacağız, herkesi baş tacı yapacağız. İki temel kırmızı çizgimiz var. Bayrağımız ve vatanımız. Bayrağımız ve vatanımız konusunda sorunu olmayan herkesle kucaklaşmaya hazırız.”

Ayrıntılar Geliyor..

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!