Son 14 yıldır özellikle durağan ve kapalı denizlerde meydana gelen ve artarak Marmara Denizi’nin yanı sıra Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi’nde de görülen müsilaj (deniz suyu) yoğunluğu iklim değişikliğinin yanı sıra birçok faktörün bir araya gelmesiyle arttı.
Çanakkale
Müsilaj oluşumu, denizin derinliklerindeki hareketsiz canlıların üzerini sarıyor ve yaşamlarını tehdit ediyor.
Denizin yüzeyinde görülen tabakalar ise altlarında yer alan deniz canlılarının oksijen almalarını engelleyerek ölmelerine sebep oluyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, Ocak ayından bu zamana kadar Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’nda görülen müsilaj (deniz salyası) için “Büyük şehirlerin özellikle arıtılmadan denize boşalttığı atık sular, kimyasal ve diğer fabrikaların suya attığı atıklar, onun dışında tarlada iyi tarım uygulaması yapmayıp, aşırı gübreleme sonucunda yağmurla birlikte Marmara Denizi’ne akan bu sular müsilajı tetikliyor” açıklaması yaptı.
Darıca
Prof. Dr. Adnan Ayaz, “Müsilajın olduğu bölgelerde yapışkan olduğu için insanlar denize girmek istemeyecek. Müsilajın da etkili olduğu yer şu anda Çanakkale Boğazı’nın olduğu bölgeden itibaren, Tavşan Adaları ve oradan Bozcaada açıklarından Limni Adası’na doğru giderek oradan dağılıyor. Lodos estiği zaman, akıntı ve yukarı sularının etkisiyle de Saros Körfezi’ne giriyor.” dedi.
Müsilajın derin sularda sulardaki balıkçılığı olumsuz etkilediğini belirten Ayaz, “Tabii şu an boğaza yakın bölgelerde Marmara Denizi’nde sürekli bir tahliye olduğu için dalış turizmini olumsuz etkiliyor” diye konuştu.
Deniz salyasının yoğun olduğu bölgelerde dalış yaptığını belirten Prof. Dr. Ayaz, “Şimdi bunun maddesinin şeker olduğundan bahsettiğimiz için vücuda hiçbir etkisi yok. Ben de geçen hafta dalış yaptım ve müsilajın içerisinde yüzdüm. Tabii kötü bir görüntüsü var. Kimse o halde suya girmek istemez” dedi.
Marmara Denizi’nde balıkçılık faaliyetlerinin sürdürülemez hale geldiğini anlatan Ayaz “Müsilaj konusunda 4’üncü aya giriyor maalesef balıkçılığımızı felç etti. Balıkçılar sezonu erken kapattı ve aşırı şekilde balıkçılığımızı etkiledi” dedi.
Bursa
Karadeniz’den Ege Denizi’ne doğru suyun altından 15 metrelik bir müsilaj akıntısı olduğuna dikkat çeken Ayaz, “Müsilaj aslında Çanakkale Boğazı’nda görülüyor ama siz görmüyorsunuz. Suyun üzerindekiler, rüzgarın etkisiyle suya basıldığı için görmüyorsunuz. Esasında bunun suyun üzerindeki değil, altındaki kısmı önemli. Yani suyun üzerinde görünenler çürüyerek, parçalanıyor ve suyun üzerine çıkarıyor. Bu da köpüklenmeye neden oluyor. Karadeniz’den gelen akıntıyla Ege Denizi’ne doğru komple akıyor” dedi.
Ayaz, büyük şehirlerdeki atık suların Marmara Denizi’ne karışmasının müsilajı tetiklediğini ifade eden, “Müsilaj yoğun olmadığı zamanlarda balığa zarar vermez ama aşırı yoğunlaştığı zaman net olmamakla birlikte bazı balık türlerine zarar verdiğine dair görüntüler var. Gümüş balıklarına zarar vermiş, kıyı da komple balık ölümlerine dair görüntüler var. Yine çok yoğun olduğunda dip balığını önüne katarak başka bölgelere sürdüğünü ve uzaklaştırdığını düşünüyorum. Balığın göç yolunu değiştirebilir” açıklamasında bulundu.