Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Ey Kemal! Aklını Başına Al…

Ey Kemal! Aklını Başına Al…

Mayıs, tükendi gitti. Evrensel zamana sadece iki lifi kalan kopmakta olan bir iple tutunmaya çalışıyordu ama nafile… Şimdiye kadar kim bâki kaldı ki. Sadece Yaradan dışında ki her şeyin bir sonu yok mu, buna zaman da dahil değil mi? O halde gidebilirsin ne yapalım bizde her türlü umudumuzu Haziran’a taşırız… Hepinize merhabalar…

Gençlerbirliği’ni bırakıp Altınordu taraftarı olunca umutlanmıştım. Senelerdir hasret olduğum şampiyonluk heyecanını burada tadacağımı düşünmüştüm… Evvelki çarşamba akşamı o hevesimiz de kursağımızda kaldı… Köklü bir İzmir kulübü olan Altay’ı da kutluyorum ama biraz buruk olarak… Son dakika da gelen gol, üstelik bir yabancının attığı golle; bünyesinde, tek bir yabancıya bile yer vermeyen Altınordu’nun bütün umutlarını seneye devretti.

Çok mevzu var ama bu Rize olaylarını ve etrafındaki gelişmeleri unutamıyorum. Tamamı olarak değerlendirildiğinde, tarihe kara leke olarak geçecek o kadar çok şey, o kadar kısa zaman da gelişti ki zor yetişebildik… Patagonya’da bile olmaz denilen şeylerin milletçe muhatabı olduk… Reyis alenen tehditler savurduYapılan edepsizlikleri az buldu. Ve kanım dondu. “Daha bunlar iyi günler” dedi… Tez elden Mızıkacıların açıklaması lazım… Önümüzdeki kötü günlerde neler olacak, lütfen kısa bir fragman

Çifte standardın tepe yaptığı, aleniyet kazandığı günlerden geçiyoruz. Teker Efendi (lafın gelişi) AKP adına mitingler yapıyorGünler önceden ilanlar yapıyor. Meydan hazırlanıyor, ses düzenleri kuruluyor vs vs ama Çelik Ömer’e göre, onay alınmamış korsan gösteriBuna karşılık, iki kişi bir basın açıklaması yapacak, iki kamyon polis, müdahale, darp vsYumruklarda bile “Çifte Standart” en çarpıcı konu… Rize’deki kontrollü saldırının kahramanlarına İYİ Parti ekibinin cengâver (!) bir el-aman’ından atılan yumruk bu “Devlet”e atılmış oluyor da K. Kemal’e TBMM’de ve de Çubuk’ta atılan yumruklar kime atılmış oluyor? İYİ yumrukçu siyasi linçe muhatap oluyor ama Çubuk’lu Osman Amca’nın evi Hac alanına dönüyor… Elini dudaklardan kurtaramıyor. Öz çekimler, ziyaretler vs gırla… En önemlisi, mübarek elli Osman Amcamız en ufak bir adli sıkıntı yaşamıyor… Sn. Akşener, partiniz yükseliş trendinde bu bize sevinç kaynağı oluyor ama başkalarında da tedirginlik oluşturuyor…  CHP ne uzar ne kısalır. Tek umut sizsiniz. Geçen sefer dediğim gibi çok itidalli olmalısınız. Sizi tuzağa düşürmek isteyen çok kişi ve olaylar olacak. Bunlardan güçlenerek çıkacağınız gibi, telafisiz yaralarla da çıkabilirsiniz… Siyasi, psikolojik, toplumsal danışmanlarınız kimler, gözden geçirin… Yola götürdüğünüz adamları (!) seçin. Göze girmek için kabadayılığa soyunanlar, maazallah göz çıkarabilir… Geçenler de Truvacı İsmail’in programında söyledikleriniz umut verdi… Dediğiniz gibi hiç sinirlenmeyin, sesinizi yükseltmeyin, seviyesiz kimselere ve laflarına tebessüm edip geçin… Millet İttifakı’nın, dolayısıyla, Türkiye’nin geleceği elleriniz arasın da. Bunu bilin. Çünkü, rakipleriniz ezbere biliyor.

Kafamıza takılanlara devam… Dünyanın en bağımsız yargısına sahip ülkemizde, birileri bu imajımızı bozmaya uğraşıyorRTE , Teker-Soylu arasındaki ama bütün sisteme sirayet etmiş çürümüşlük için , Yargıya gene talimat verdi… Onların, AKP ve bağlı kuruluşlara yaptıkları suçlamaları “Yalan” olarak kabul etti ve “Bu yalanları yargı ortaya çıkaracaktır” dedi… Bizim de dahil olduğumuz çağdaş yargı sistemine göre, birisi herkesin gözü önün de cinayet işlese bile, hakkında ki hüküm verilene kadar zanlıdır… Zat-ı şahaneleri, mahkeme başlamadan sonucu ilan ettiler. Dolayısıyla bu meselenin hâkim ve savcıları, çok şanslı kimseler oldular. Hiç uğraşmalarına gerek kalmadan neticeye rahatlıka gidiverecekler

Bu Ağa’nın bir de gizli ortağı var. Buna siyasi çevrelerde “Kripto” deniyor… Bu sadık ve gizli ortak K. Kemal geçen hafta beyanat verdi…”Devr-i Sabık yaratmayacağız” diye. Sizler nasıl yorumladınız… Ben de ; beyni kiralık veya sürekli satılmış olmayan  herkes gibi yorumladım… Din sömürüsü ve istismarının tepe yaptığı, netice olarak ranta dönüştürüldüğü ve de nihai hedefin tüm Türkiye’nin talanı olan projeyi tescil etmek anlamına gelen veya en azından kabul eden bu zihniyeti lanetliyorumMafyanın, devletle iç içe faaliyet yürüttüğü, siyasal mitinglere kadar organize ettiği, bilinmeyenler hariç, siyasileri maaşa bağladığı  buna karşılık devletin korumasına mazhar olduğu düzenini ve sistemleri, yok sayacağını olmamış kabul ve beyan edenleri, cahil de olsa, halkın ferasetine emanet ediyorumŞaibeleri, İsviçre’ye, Katar’a, Malezya’ya, Hollanda’ya ve vergi cenneti adalara kadar uzanan yağmanın müsebbiplerine rahat bir nefes aldıracak, korkularını bertaraf edecek beyanları şiddetle reddediyorum.. Eyyyyy K. Kemal, sen kimsin, kimin hakkını, kimin elinden alınanını, kime karşı affediyorsun? Aklını başına al.

Bu millet sana bütün uygun şartlara rağmen bir şey demiyorsa, “Dere geçerken at değiştirilmez” prensibinden dolayıdır… Yoksa açtığın tazminat davalarının değeri kadar hükmün yoktur bilesin… ATATÜRK demeyenleri halâ el üstünde tutuyorsun, bu da fikri beraberliğinizin ispatıdır… “Ben Dersimli Kemal’im” dediğin de zaten anlamıştık ama biraz bekleyelim, aklı başına gelecek mi diye düşündük… İktidarın, niye seni ısrarla cumhurbaşkanı adayı yapmak istediğinin ne anlama geldiğini hepimiz anladık… Yerini aldığın DB’dan en ufak bir farkın yok hatta daha ilerisin… Bu devletin makamını, şükranlarının neticesi olarak, eli ayağı tutmayan, yürüyemeyen adama (lafın gelişi) peşkeş çektin… Sen kimsin yahu kimsin? En kısa zaman da yerini, CHP içinde mebzul miktarda mevcut olan, pırıl pırıl Atatürkçü bir gence teslim et ve hayatımızdan ayrıl… Bu arada, iktidar hırsı ve inadı yüzünden bizleri malûm sistemlere mecbur bırakan İnce Efendi‘ye de birkaç lafımız var… Yahu, ne gibi özelliklerin var ki, bizler seni ölene kadar cumhurbaşkanı  adayı yapalım. Sen halâ ilk seçimin müphemlerine bir açıklık getiremedin. Bu ülke, sürekli olarak yapacağın denemelerin düzlemi mi olacak? Senin hırsın bitene kadar ki ayrıyeten bitişte teneşir olarak görülüyor, sana zemin mi oluşturacağız… Defol git be, hem de hemen… Eskiden “Temelli Senatörlük“, Ölesiye Senatörlük diye bir şey vardı. Cumhuriyet Senatosuyla birlikte tarihe karıştı ama sen kendi adına bu sistemi geri getirmeye uğraşıyorsun… Ölesiye cumhurbaşkanı adaylığı olmadı ki kaldıralım. Anladın mı İnce Efendi…

Kapatmadan, son konu… Hatırlayın, RTE’ye, “Otur oturduğun yerde, bize hiçbir şey yapma, Sen yaptıkça batıyoruz” dediğimi… Şimdi ise eksik dediğimi görüyorum… Eyyyy “RTE, sen hiç konuşma ne olur. Konuştukça dolar azıyor ve bütün yükü sırtında taşıyan çalışanlar batıyor, ve de daha fakirleşiyor… Ne olur sus, Allah aşkına sus…”

Gerisine yarın devam edeceğiz. Şimdilik hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!