Mısır’ın son dönemde sürdürdüğü ılımlı politikalar devam ediyor. Mısır, Türkiye, Katar, Hamas ve Ulusal Birlik Hükümeti ile temaslarını artırdı. Mısır’ın yumuşama stratejisi esas olarak dörtlü zeminde ilerliyor:
Temmuz 2013’te dönemin Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi Müslüman Kardeşler lideri Muhammed Mursi başbakanlığındaki hükümete darbe yapmış ve yönetime el koymuştu. Darbe sonrasında Türkiye ile Mısır arasında 8 yıl süreyle diplomatik temas kurulmamıştı. Mısır, Türkiye ile ilişkilerinde 2013’ten beri yaşanan gerilimi bitirmek amacıyla Türkiye’ye yakınlaştı. Yaklaşık sekiz yıl aradan sonra ilişkilerdeki yumuşamanın Doğu Akdeniz’deki enerji işbirliğini sağlama amacı taşıdığı biliniyor. Dışişleri seviyesinde sürdürülen görüşmelerde Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Türk heyetine başkanlık etti. Mısır tarafında da yine Dışişleri Bakan Yardımcısı Hamdi Sanad Loza, ev sahibi heyete başkanlık etti. Taraflar görüşmenin olumlu geçtiğini vurgularken görüşmede Libya, Suriye, Irak ve Doğu Akdeniz’in ele alıp konuşulduğunu açıkladı.
Suudi Arabistan’ın El-Ula kentinde 5 Ocak’ta yapılan 41. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi’nde,”terör gruplarını desteklediği” suçlamasıyla yaklaşık 3,5 yıl boyunca Katar’a ambargo uygulayan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır’ın Doha ile diplomatik ilişki kurmak istediğini ve ambargonun kaldırıldığını duyurdu. Bu açıklamalardan sonra anlaşmazlığı çözmek amacıyla Mısır ve Katar arasında temaslar arttı. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’yi Doha’ya davet etti. Daha sonra Katarlı ve Mısırlı heyetler, 23 Şubat’ta Kuveyt’te Ula bildirisinin uygulanmasına yönelik mekanizmalar konusunda görüşmeler gerçekleştirdi. Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani de ülkesine yönelik ambargonun kaldırılmasının ardından 3 Mart’ta Mısır’ı ziyaret etti. Katar Dışişleri Bakanı Al Sani Katar ile Mısır arasındaki ilişkileri yeniden tesis etmeye çalıştığını belirterek görüşmelerin ‘çok olumlu’ geçtiğini söyledi.
Libya’da da Mısır, ilişkileri yumuşatmaya çalışıyor. Libya’da Hafter’i destekleyen Mısır, bu tutumunu bırakarak Ulusal Birlik Hükümeti’ne yakınlaşmaya başladı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi de 13 Mart’ta Dibeybe’yi telefonda arayarak, hükümetin güven oyu almasından dolayı tebrik etti ve ülkesinin Libya’yı desteklemeye ve kalkınma projelerine katılmaya hazır olduğunu belirtti. Libya Başbakanı Dibeybe de göreve başlamasından yaklaşık 2 hafta sonra ilk yurt dışı ziyaretini Kahire’ye gerçekleştirdi. Bu temaslar ile Mısır milyonlarca olduğu tahmin edilen Mısırlı işçilerin Libya’ya dönüşü konusunda bir anlaşma ile ekonomik kazanç sağlamayı hedefliyor.
Bir diğer kanat ise Hamas. Mısır, 2007’den beri Gazze Şeridi’ni elinde tutan Hamas ile ilişkilerine özel önem veriyor. Cumhurbaşkanı Sisi 18 Mayıs’ta Filistin’e Gazze’nin yeniden inşası için 500 milyon dolar yardımda bulundu. Ayrıca İsrail ve Filistin arasında 21 Mayıs’ta sağlanan ateşkes Mısır’ın çabalarıyla gerçekleşti. Tüm bu temaslar zaten iyi olan ilişkileri sağlamlaştırma girişimleri, Gazze’nin yeniden inşasında rol oynamak istediğini gösteriyor.
Mısır’ın bu dörtlü yakınlaşma adımlarını bölgesel bir güç olarak ön plana çıkma amacıyla yaptığı düşünülebilir. Keza İsrail-Filistin ateşkesini sağlaması, ABD Başkanı Biden ile ilişkilerdeki normalleşme Mısır’ı ön plana çıkardı. Arap dünyası ile yakınlaşarak ekonomik fırsat elde edecek ve yatırım ağını genişletecektir. Libya ve Gazze gibi yeniden inşa edilecek yerlerden de büyük gelirler elde edeceği aşikardır.
Kaynak: 21YYTE/Büşra Aksu