Suriye’de 10 yıldır devam eden iç savaş süresince dün rejimin elindeki bölgelerde ikinci kez devlet başkanlığı seçimleri yapıldı. Seçimlere halkın geniş katılım sağladığı gözlendi.
Suriye Devlet Beşar Esad düzenlenen seçimlerinin meşruluğunu savundu. Esad, seçimlerin ülkenin işlerliğinin bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Seçimlerde oyunu eşi Esma Esad ile birlikte Şam’ın Duma ilçesinde kullanan Suriye Devlet Başkanı, Batı’nın seçimlerle ilgili eleştirilerine yönelik olarak “Söylediklerinin değeri sıfır” ifadesini kullandı. “Suriye pazarlamak istedikleri gibi bir kentin diğerine, bir mezhebin diğerine karşı olduğu ya da sivil savaşta olan bir ülke değildir” diyen Esad “Bugün Duma’da Suriye halkının bir olduğunu kanıtlıyoruz” diye konuştu.
Seçimlerden önce, ABD, Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye dahil bazı ülkelerseçimin sonucunu tanımayacaklarını açıklamıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in ofisinden yapılan açıklamada, BM’nin Suriye Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde gözlemci olarak katılmayacağını ve seçimleri meşru görmediğini açıkladı.
Suriye’de dün gerçekleşen genel seçimler hakkında Türkiye Dışişleri tarafından açıklama geldi. Ankara, Suriye rejimi tarafından bugün düzenlenen seçimler halkın hür iradesini yansıtmadığını ve gayrimeşru bir nitelik taşıdığını öne sürdü.
ABD ve Avrupa’dan dün yapılan açıklamalarda Suriye’de bugün yapılması planlanan başkanlık seçimlerinin özgür ve adil olmayacağı belirtildi.
ABD, Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya dışişleri bakanları tarafından yapılan ortak açıklamada, “Uluslararası toplumu Esed rejiminin insan hakları ile ilgili ağır ihlallerin durdurulması ve çatışmaların sona erdirilmesi için BM tarafından düzenlenen siyasi sürece katılmayan rejimin yeniden meşruiyet girişiminde bulunmasına tartışmasız bir şekilde karşı çıkmaya çağırıyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Suriye’deki seçimlerde Abdallah Saloum Abdallah, Mahmoud Ahmed Marei ve Beşşar Esad yarıştı. Suriye’de yeni devlet başkanını belirlemek üzere sadece rejimin kontrol ettiği bölgelerde sandık kurulması birçok batı ülkesinden tepki almasının yanı sıra muhalefet tarafından da büyük tepkiyle karşılandı.Azez’den başlayarak Rasulayn’a kadar Türkiye’nin kontrol ettiği alanlarda kuzeyde sandık kurulmaması,yalnızca o coğrafyada hükümet kontrolü altında olan alanlarda, sokaklarda seçim merkezleri kurulması adil ve demokratik bir seçim olmadığının en büyük işareti.
Ülkede muhalefetin kontrolü altında olan yerlerde sandık kurulmamasının yanı sıra Suriye vatandaşlarının birçoğunun sığınmacı olarak Türkiye ve Lübnan’da yaşıyor olması seçimlerin meşruiyetine gölge düşürüyor.
