FETÖ’nün adliye ve cezaevi yapılanmasına ilişkin aralarında örgütün gizli sorumluların da bulunduğu 71 sanık hakkındaki iddianamede, örgütün Adalet Bakanlığı personeline ilişkin fişleme amaçlı bilgileri kayıt altına aldığı ortaya çıktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca, FETÖ’nün adliye ve cezaevi yapılanmasına ilişkin aralarında örgütün mahrem imamlarının da bulunduğu 71 sanık hakkında “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” suçundan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
İddianamede, örgütün, Adalet Bakanlığı içerisinde kadrolaşmak için bakanlığın açtığı sınavlardan önce kendi elemanlarını veya örgüte kazandırabileceklerini düşündükleri kişileri, sınavlar öncesinde ön mülakata aldığı, bu kişiler için, örgüt müktesebatı ve girecekleri sınavın özelliğine göre kişisel gelişimlerini arttıracak hazırlık kampları düzenlediği anlatıldı.
Bu kamplar sonunda, örgütün mahrem imamlarının, mülakata girecek kişilere “mülakat adabı” eğitimi verdikten sonra sınavı kazanmaları durumunda ilk maaşlarının yarısını örgüte vermeyi taahhüt ettirdiği belirtilen iddianamede, adayların mesleğe girmeden önce ve sonraki aşamalarda FETÖ’nün amaçları doğrultusunda yönlendirildiği kaydedildi.
FETÖ’nün Türkiye adalet personeli ülke yapılanmasının 6 bölgeden oluştuğu, bu bölge yapılanmalarının altında, birden fazla ili kapsayan “dar bölge yapılanması”, onun da altında “il yapılanması” bulunduğu aktarılan iddianamede, dar bölge yapılanmalarının genellikle birden fazla ilden oluştuğu il sorumlularının ağır ceza mahkemesi yargı alanlarına göre belirlendiği bilgisine yer verildi.
Gizli sorumluları da sınıflandırmışlar
FETÖ’nün adliye ve cezaevi yapılanmasında gizliliğinin ön planda olduğu vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Gizliliği sağlamaya yönelik olarak, örgüt yöneticilerinin diğer yönetici ve üyelere, örgüt tarafından bölge düzeyinde yapılan toplantılara arabayla gidilmesi halinde bu arabaların çevredeki başka bir yere park edilmesi, toplantıların aileleriyle birlikte yapılması, olası bir polis baskını halinde bu toplantının bir örgüt toplantısı değil, aile toplantısı olduğu görüntüsü verilmesi hususunda talimat verildiği anlaşılmıştır.”
Örgütün her ildeki bilirkişilik pozisyonlarına ve cezaevi izleme kurullarına kendi üyelerini yönlendirmeye çalıştığı da aktarılan iddianamede, “Örgüt evlerinde yetiştirilen şahısların, düzenli şekilde örgüt abi/ablaları tarafından kontrol edildiği, yaklaşık 8-10 örgüt evinin bir bölge imamına, bölge imamlarının büyük bölgelere, büyük bölgelerin ise en tepede ‘Türkiye Adalet Sorumlusuna’ bağlı olduğu ve herhangi bir boşluğa mahal verilmeyecek şekilde dizayn edildiği açık biçimde görülmektedir.” bilgisine yer verildi.
Örgütün adliye ve cezaevi yapılanmasında faaliyet gösteren gizli sorumluların, “A”,”B” ve “C” olarak sınıflandırıldıkları belirtilen iddianamede, bu kişilerden, “genel müdür” denilen A statüsündeki kişilerin bölge sorumlusu ya da dar bölge sorumlusu olduğu, “müdür” veya “müdür yardımcısı olarak isimlendirilen B statüsündekilerin dar bölge sorumlusu ve il sorumlusu olduğu, “öğretmen” denilen C statüsündeki kişilerin ise yapı içerisindeki memurlara örgütsel sohbet yapan kişi olduğu kaydedildi.
“Tarak sistemi” adı altında Adalet Bakanlığı personelini kodlarla fişlemişler
İddianamede, FETÖ’nün Adalet Bakanlığında faaliyet alanı genişledikçe ve çevresindeki insanların sayısı arttıkça, örgütün bu kişileri kategorize etme ihtiyacı doğduğu ve bu sınıflandırma sistemine “Tarak” adı verildiği belirtildi.
İddianamede, terör örgütünün “Tarak Sistemi” adı altında Adalet Bakanlığı personeline verdiği kodlar şöyle tanımlandı:
“0 olarak kodlanan kişi: Ateist
1: Allah inancı olup ibadet yapmayan
2: Cuma namazına giden erkek ve orucunu tutan bayan
3: Beş vakit namazını kılıp orucunu tutan
3a: Beş vakit namazını kılıp orucunu tutan ancak sohbetlere düzensiz olarak katılan
3u: Milliyetçi muhafazakar olan ‘ülkücü’ olarak nitelendirilen
4: Beş vakit namazını kılıp orucunu tutan, sohbetlere düzenli olarak katılan ancak ara sıra burs ve sadaka veren’
4a: Beş vakit namazını kılıp orucunu tutan, sohbetlere düzenli olarak katılan, sıklıkla burs ve sadaka veren
5: Mütevelli olarak nitelendirilen, düzenli olarak burs, sadaka ve himmet veren
5a: Örgüt içerisinde, çalıştığı kurumdaki bilgileri sorumlu imamıyla paylaşan, istenildiğinde bu bilgileri sorumlu imamına getiren, örgüt elemanı olacağı anlaşılamayacak kadar yaşam tarzına dikkat eden, sır tutan ve örgüte bağlılığı tam olan
6: Başka cemaate müntesip olan kişi
7: Alevi olup, ibadetini yapan
7a: Alevi olup, sol görüşlü olan
7u: Ulusalcı olup, sol görüşlü olan
8 : Paraya zaafı olan
9: Kadına zaafı olan kişi
R: Alkol ve kumar zaafı olan
P: PKK terör örgütü ile ilişkisi olan”
İddianamede, tarak sistemiyle toplanan bilgilerin, 3-6 aylık periyotlarla hakim ve cumhuriyet savcıları da dahil ilgili il adliyesi çalışanlarının, isimleri, sicilleri, çalıştığı birimleri yazılmak suretiyle, mahrem imamlar tarafından kayıt altına alındığı, daha sonra “True-Crypt” isimli şifreleme programı ile bilgilerin gizlendiği belirlendi. Bu şifreleme sistemi sayesinde şifrelenen dosyanın herhangi bir resim, müzik, video veya Excel dosyasının arkasına gizlenebildiği, arkasına dosya gizlenen verinin, asıl boyutunda bir değişikliğin olmadığı kaydedildi.