Başkanlık Sisteminin Sakıncaları

Başbakan ERDOĞAN, geçtiğimiz günlerde 12 Haziran seçimlerinden sonra Başkanlık Sisteminin gündeme gelebileceğini, bu konuda gerekirse referanduma gidebileceklerini açıkladı.
Başbakan’ın bu açıklamasından eğer AKP 12 Haziran seçimlerinden başarılı çıkarsa Başkanlık Sisteminin ülke gündemini uzun süre meşgul edeceği anlaşılıyor. Bu gerçekleşirse 12 Eylül referandumunda olduğu gibi halkın büyük bir bölümü Başkanlık Sisteminin ne olduğunu bilmeden sandık başına gidecek demektir. Çünkü, AKP çok büyük bir ihtimalle önceki referandumda olduğu gibi yaldızlı propagandalarla işin esasına girmeden milletin göznü boyama yoluna gitmeyi, böylelikle Başkanlık Sistemini kabul ettirmeyi deneyecektir.
AKP’nin böyle bir işe kalkışması ihtimaline karşı Türk Milliyetçileri olarak bizler Başkanlık Sisteminin ne olduğunu, sakıncalarını millete anlatmamız gereklidir. Bunu yapabilmemiz için de öncelikle kendimizin bu konuda yeterli bilgiye sahip olmamızın elzem olduğu şüphesizdir. İşte bu sebeble dilimin döndüğü kadar Başkanlık Sistemi’nin ne olduğunu ve sakıncalarını açıklamaya çalışacağım.
Başkanlık Sistemi, ABD’de ve bazı Güney Amerika ve Asya ülkelerinde uygulanan bir yönetim biçimidir. Başkanlık Sisteminde Devlet Başkanlığı makamı ile Başbakanlık birleştirilerek tek makam yani Başkanlık makamı oluşturulmuştur. Bu sistemde Başkan olan kişi hem Cumhurbaşkanlığı, hem de Başbakanlık yetkilerine sahiptir.
Bu sistemde Başkan doğrudan doğruya halk tarafından seçilir. Hükümeti Başkan seçilen kişi kurar. Bakanlar, milletvekili olmayan teknokrat ve bürokratlardan seçilir. Başkan ve  Hükümet parlamentodan güvenoyu almaz. Parlamentonun Başkanı ve Hükümeti denetleme yetkisi yoktur. Yani, parlamento Başkan ve Hükümeti hakkında gensoru veremez. Gene Başkan ve Bakanlar hakkında meclis soruşturması yapma imkanı da yoktur.
Başkanlık Sisteminin uygulandığı ABD’de sadece savunma, maliye, dışişleri vb. alanlar Başkan ve  Hükümeti’nin görev alanını oluşturur.Diğer kamu görevleri ülkenin tamamını oluşturan eyalet yönetimlerine bırakılmıştır. Her eyaletin ayrı mahkemeleri ve polis gücü vardır.
Başkanlık Sisteminin teorisinde yürütme, yasama ve yargı kuvvetleri arasında tam kuvvetler ayrılığı vardır. Yani, bu üç kuvvet tamamen birbirinden bağımsızdır. Birinin diğerlerini etki altına alması mümkün değildir. Ancak, aşağıda açıklayacağım üzere uygulama dünyanın birçok yerinde bunun aksi olmuştur. Ülkemizde de aksi olma ihtimali yüksektir.
Başkanlık Sistemini bu kadar tanıttıktan sonra özellikle ülkemiz açısından taşıdığı sakıncaları açıklayalım. Şöyle ki;
1-AKP, 12 Eylül referandumundan sonra yaptığı müdahalelerle yargı mekanizmasına tamamen hakim olmuştur. Böyle bir ortamda Başkanlık Sistemine geçilmesi halinde büyük bir  ihtimalle Başkan seçilecek olan Recep Tayyip ERDOĞAN siyaseten yürütmeye ve yasamaya hakim olduğu gibi, yargıyı da daha önce eline geçirmiş olduğundan devletin bütün kuvvetlerini tek elde toplamış olacaktır. Bunun adı DİKTATÖRLÜKTÜR. Böylece, Başkanlık Sistemine geçmekle demokrasiyi geliştireceğiz derken diktatörlüğü meşrulaştırmış olacağız.
2-Başkanın ve Hükümetinin parlamento tarafından denetlenememesi Başkan seçilecek kişinin diktatörlük hevesini pekiştirecektir. Bu nedenle Başkan seçilen kişi ömür boyu iktidardan gitmemek için Orduyu ve polisi muhalifleri susturmak amacıyla kullanabilecektir. Bunun örnekleri özellikle Güney Amerika ülkelerinde yaşanmıştır.
3-Ülkemizde Başkanlık Sistemine geçildiği zaman arkasından ister istemez eyalet sistemini de kabul etmek gerekecektir. Her ülkenin şartları, özellikleri farklıdır. Bir ülkede olumlu sonuç veren bir uygulama başka bir ülkede bunun tam aksi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Eyalet sistemi de bunlardan birisidir. Eyalet sisteminin ABD’de başarıyla uygulanıyor olması, Türkiye’de de başarılı uygulanabileceği anlamına gelmez. Kanaatimce eyalet sistemi Türkiye’de çok olumsuz sonuçlar doğuracak, ülke önce bir iç savaşa sürüklenip arkasından da bölünebilecektir.
4-Başkanlık seçimlerinde sonuç olarak %50’den bir fazla oy alan kişi Başkan seçilmektedir. Bu husus, küçük partilerin zamanla yok olmalarına ve ülkeye iki partili bir sistemin egemen olmasına yol açacaktır. ABD’de Cumhuriyetçi Parti ile Demokrat Parti veya İngiltere’de Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi gibi güçleri birbirini dengeleyen iki büyük parti Türkiye’de mevcut olabilse Başkanlık Sisteminin ülkemiz için yararlı olduğu söylenebilir. Ancak, Türkiye şartları ABD ve İngiltere’den farklıdır. Türkiye’de bu ülkelerde olduğu gibi birbirini dengeleyen iki büyük parti yoktur. Aksine, Türkiye’de sağın sol karşısında her zaman ezici bir üstünlüğü vardır. Bu yakın zamanda da değişmeyecektir. Başkanlık Sistemine geçilmesi halinde devamlı sağ parti seçimleri kazanacak, sol partinin hiçbir zaman iktidar şansı olmayacaktır. Bu, kısa zamanda sol siyasetin sistem dışına çıkmasına, marjinalleşmesine yol açacaktır. Sistem dışına çıkacak ve marjinalleşecek sol siyaset ister istemez şiddet eylemlerine başvurabilecektir. Bu da kaçınılmaz olarak demokrasinin dikta rejimine dönüşmesine sebeb olacaktır.
5-Kültürümüze göre Devlet Başkanı (Halihazırda Cumhurbaşkanı) Devletin tekliğini, milletin birliğini temsil eder. Dolayısıyla Devlet Başkanı, herkesin saygı duyduğu, siyaset üstü tarafsız bir kişiliktir. Devlet Başkanı, bu niteliğiyle rejimin sigortasıdır. Başkanlık Sistemine geçildiğinde bu şekilde siyaset üstü, tarafsız bir makam yok olacaktır. Bir anlamda rejim sigortasız kalacaktır. Aynı zamanda Devlet Başkanlığı görevini de yürütecek olan Başkan tarafsız ve siyaset üstü bir kişilik değil, aksine halkın bir kısmının desteklemediği, onaylamadığı belki de nefret duyduğu bir kişilik olacaktır. Bu durum, kısa zamanda ülkede kamplaşmaya,bölünmeye yol açabilecektir. Allah korusun, bunun sonu iç savaşa kadar varabilecektir.
Başkanlık Sisteminin ülkemiz açısından taşıdığı sakıncaları mümkün olduğu kadar açıklamaya çalıştım. Bunlar hayal mahsulü değil, aksine gerçekleşme ihtimali yüksek olan sakıncalardır. Bu sebeble öncelikle Başkanlık Sistemini savunanların bu hususları samimiyetle bir daha gözden geçirmelerinde yarar vardır. Bize düşen de yazının başında belirttiğim üzere Başkanlık Sisteminin sakıncalarını halkımıza anlatmaktır. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!