2013 yılı küresel politik ve jeopolitik gerilimler açısından sakin bir yıl olmayacak. CNN International bu sene dünyanın ve tabii Türkiye’nin gündeminde önemle yer alacak konular üzerinde iyi bir çalışma yapmış. Bu çalışmayı da değerlendirerek ve genişleterek, bu sene konuşacağımız konuları aşağıdaki başlıklar altında toplamak mümkün.
1) PKK ile müzakereden mütarekeye: Hiç şüphesiz bir yandan İmralı’da Abdullah Öcalan ile öte yandan Avrupa’da PKK ile yürüyen artık müzakereden mütarekeye dönüşmüş görüşmeler, Türkiye’nin olduğu gibi dünyanın ve bölgenin en önemli gündem maddelerinden birisini oluşturacak. Ancak bu görüşmelerin 2013 senesi içinde sona ereceği anlamına gelmiyor. Çünkü PKK için görüşmelerin kabul edilebilir bir sonuca varması demek;
a) Öcalan’ı da kapsayacak bir genel af,
b) PKK’nın Türkiye’de legal bir parti olması,
c) Büyükşehir yasasına valilerin de seçimle gelmesi maddesinin eklenmesi,
d) Kürtçe eğitimin kabul edilmesi,
e) Anayasaya Türkiye Cumhuriyeti’nin Türkler ve Kürtlerden oluştuğu hükümlerinin yerleştirilmesi gerekiyor.
Aksi takdirde PKK bugün olmaz ise yarın diyerek çatışmalara devam edecektir. AKP ise cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bu taleplere “evet” diyemeyecektir. Özetle; 2013 içinde de artık mütarekeye doğru giden ve geri dönülemez süreç devam edecektir. Mütarekenin halkta yaratacağı tepkiyi eritmek için KCK operasyonları, dağda PKK alt yapısına yönelik askeri operasyonlar devam edecektir.
2) PKK’nın Hakkâri ve Van’da etkinliğini artırma çabaları: PKK, İmralı’da ve Avrupa’da yapılan görüşmelerin 2013 ilkbaharına kadar sonuç üretmemesi durumunda, Hakkâri’de 2009’dan itibaren uyguladığı “Gazzeleştirme” diye anılan stratejiyi, Van’a taşıyarak yaygınlaştırmaya çalışacaktır. Bu durumda 2013 ilkbahar ve yazı, Hakkâri ve Van’da kırsal ve kentsel alanlarda sert geçecektir.
3) Suriye iç savaşı ve savaşın Irak-Ürdün-Lübnan ve Türkiye’ye etkileri: Suriye iç savaşı, Esad “bugün düştü, yarın düşüyor” psikolojik propagandasına rağmen devam edecek. Üstelik, iç savaş Şam’da iktidarın el değiştirmesi ile bitmeyecek. Şam’da iktidar isyancıların eline geçer ise Lazkiye’den başlayıp, Akdeniz boyunca Suriye sahillerine yayılan Nüsayristan’da Esad’ın yeni savaşı başlayacak. Muhtemelen Esad, bu aşamada Suriye Kürtlerinin bağımsızlığını destekleyerek, hem isyancıları hem Türkiye’yi baskı altına almak isteyecek.
4) Kerkük ve Kuzey Irak: 2013’de Barzani ile Maliki arasındaki çatışma, Suriye’deki gelişmelerin de etkisi daha da sertleşecek. Barzani, Kerkük ve diğer Türkmen bölgeleri üzerindeki fiili hâkimiyetini hukuki hakimiyete dönüştürmek için Irak ordusunu yenmek zorunda olduğunu biliyor. Kerkük başta olmak üzere diğer Türkmen bölgelerinin Barzani’nin eline geçmesi Irak’ın Osmanlı döneminde Musul Vilayeti diye anılan bölgesinde bağımsız Kürdistan’ın kurulmasına yol açacaktır. Irak Başbakanı Maliki, Ankara’yı, Türkmenlere, Kerkük ile birlikte Barzani’ye katılın telkininde bulunmak ile suçlamaktadır. Kerkük konusunda Ankara’dan da karışık sinyaller gelmektedir.
5) İran ve nükleer silah: İran, İsrail’in saldırı çağrılarına, ABD’nin başını çektiği Batı’nın ekonomik ambargosuna rağmen, hızla nükleer santrallerini inşa etmeye devam etmektedir. İran, bir askeri saldırıya da boyun eğmeyeceğini gösterecek şekilde konvansiyonel silahlanmaya devam etmekte ve sürekli yeni füze tipleri üreterek denemektedir. Öte yandan İran’a yapılacak bir İsrail ve/veya ABD saldırısı ilk kez çalışmakta olan nükleer tesislerin bombalanması gibi bir sonuç ortaya çıkaracak. Böyle bir bombardımanın ortaya çıkaracağı nükleer kirlilik, muhtemelen Çernobil’den kat be kat fazla olacak. İsrail, İran’a saldıracak mı? ABD, böyle bir saldırıya katılacak mı yoksa aktif destek vermekle yetinecek mi? 2013 yılında da İran dünya gündeminin önemli meselelerinden birisi olmaya devam edecektir.
6) Sallanan ve etnikleşen Avrupa Birliği: 2013 senesi içinde AB ekonomik ve politik krizi yaşamaya devam edecek. Bu ekonomik kriz, eğer dağılmak istemiyor ise AB’nin yeni bir şekil almasına neden olacak. Ayrıca, başka faktörlerin yanında Brüksel bürokrasisinin etnikçi politikalarının sonunda Belçika’nın parçalanma süreci devam edecek. Katalonya ve Bask’ın İspanya’dan ayrılma süreçleri güçlenecek. İtalya ekonomik krizin de etkisi ile milli bilincin daha da zayıfladığı, zengin Kuzey Ligi’nin, fakir güneyden ayrılmak isteğinin güçlendiği bir dönemden geçecek. 2013’te AB’nin sorunlarını ve geleceğini konuşmaya devam edeceğiz. 2013’te Türkiye’de AB’ciler biraz daha mahcup, “Ama AB standartları …” demeye devam edecekler. Ankara’da artık AB dışında seçenekler üzerinde arayışlar başlayacak.
(Devamı yarın)