Emekli 103 Amiral’in yaptığı açıklama bize her gün yeni şeyler öğretiyor. Bunlardan birisi de Türkiye’nin “Erdemli” politikacılara muhtaç olduğudur.
Beni bu düşünceye iten olaylardan birkaçını yazayım.
1- AKP Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan Amirallerin açıklamasına cevap verirken dedi ki:
“Bu 103 kişinin içinde bizzat CHP’ye üye olan kendisi, karısı, yeğeni, oğlu olanlar var. Bunları da yakın zamanda yazılı ve görsel medyada göreceksiniz…”
Bu açıklamanın arkasından yazılı ve görsel medyada CHP’ye üye olanların ad ve kimlik bilgilerini gördük. O bilgiler devletin korumasında olan, çarşaflanmaması gereken bilgiler. Demek sızıntı veriyor.
Böylesi durumlar arttıkça güven bunalımı artar.
Size göre Amiraller suç işlediyse, CHP’ye kaydolduğu için o Amirallerin aile fertleri de mi suçlu? Bu bakış açısı da bir “Tek parti” zihniyetidir.
“103 kişinin içinde karısı CHP’ye üye olanlar var” diyor, vardır. AKP’ye üye olan kadınlar da var. Şu çağda, bir devlet başkanının böyle düşünmesi, ne kadar zarif, ne kadar kibar bir mantık değil mi?
Bir “Üst”ün işin içine “Karıları” da karıştırması, “Karı”lar üzerinden siyaset yapması rahatsız edici. Bu sözcüğün yukarılarda kök salması yanlıştır.
İslam dini kadına-gerçekten-çok önem ve değer verir, onlara güzelce hitap edilmesini ister. Benim Recep Tayip Erdoğan’ın okuduğu okullar da “Karı” sözcüğü öğretilmedi öyle. Ben bazen kendime: “İlminin âmili (yapanı) ol, kaba olma, birleştirici ol, örnek ol, dine laf ettirme” diye öğüt veririm.
2-06.04.2021 günü Akşam Ulusal Kanal’da biraz Doğu Perinçek’i dinledim. Perinçek’e göre Amiraller cahil, Baydıncı imişler, Atatürk’ün ordusuna saldırıyorlarmış, Amiral filan olamazlarmış. Düşündüm, kendime sordum: Bugüne kadar Deniz Kuvvetlerimizi kim yönetti?
İnsanların yaş, bilgi ve hizmetlerine saygı duymak gerekmez mi? Onlar sizinle birlikte iken iyi, sizden ayrılınca kötü mü oldular?
O konuşmada beni asıl rahatsız eden şey bu yaklaşım değil. Asıl onu anlatacağım. Perinçek dedi ki:
“Ben Cem Gürdeniz’i Suriye’ye göndermek istedim gitmedi. Kırım’a göndermek istedim gitmedi. TGB’nin konuşmasına gelmedi. Sordum, hanımı salmamış… Böyle asker olur mu? Hanımı gitme deyince…”
İdeal bir asker şöyle davranırsa iyi, böyle davranırsa kötü olur, bunu geçiyorum. Ama bir bayanın bu işlere adının karıştırılmasını geçemiyorum. Kim olursa olsun, bir kişinin eşiyle olan diyalogunu dedi-kodu haline getirir, toplumun önünde konuşursanız, ayıp. Bunu bir başkası sizin için yapsa, üzülmez misiniz? Karşımızda Türkiye’ye hazırlanan gençler var. Bizim onları sırf siyaseten değil, her yönüyle eğitip öğretme gibi de bir emelimiz olmalı. Gerçi o anda o gençlere baktım, rahatlardı, ‘demek uyum var’ dedim.
3-İyi Parti genel başkanı Meral Akşener 103 Amirale “zevzek” dedi. TDK sözcüğü “zevzeği”: “Eğitimsiz, serseri üsluplu” kişi diye tanımlar. O 103 Amiral hiç eğitim-öğretim görmemiş, görgüsüz, laf bilmeyen kişiler öyle mi? Duyduğuma göre Akşener, ilkokuldan üniversiteye kadar hocalık yapmış eğitimci bir bayan. Milletvekilliği ve Bakanlık görevi de var. Hiç yakışmadı.
“Mavi Vatan”da dalgalar yükselip iniyor. Dalgaların çıkış ve inişleri tehlikeli. Dalgaların yaratıcıları sırf ABD, AB değil, bizimkiler de ortak. Göreviniz bu değil. Yangınlar şimdiye kadar çokça Çatı’dan (Yukarılardan) başladı. Yangına benzinle müdahaleler oldu. Benzinciler de çatıdan çıktı.
Bakın size üç ayrı kanattan üç ayrı politikacı örneği verdim. Üçü de “Karı”-Kadın merkezli, ama bizi incitici politika yapıyorlar. Bunların ikisi bay, birisi bayan. Bize iyi örnek olun, üçünüz de halktan özür dileyin.
Amirallerin hiç birini tanımam. Üç politikacımıza karşı özel bir davam yok. Üçünü birden eleştirebilme gücünü bağımsız düşünebilme özelliğimden alıyorum. Velev ki bir partinin üye veya yöneticisi olalım mühim değil, yanlış olanı eleştirebilelim. Bütün her zaman için parçadan önemlidir.