DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan gündeme ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, katıldığı bir televizyon programında eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın, hükümet tarafından cezalandırıldığını iddia etti.
FOX televizyonunda yayınlanan “Çalar Saat” programına konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İsmail Küçükkaya’nın sorularını cevapladı.
Babacan’a, dün partisinin 1. Olağan Aksaray Merkez İlçe Kongresi’nde dile getirdiği, eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın, kayıp 128 milyar doların nereye harcandığının tespit edilmesi talimatı verdiği için görevden alındığına dair iddialar soruldu.
Ali Babacan’ın cevapları şöyle:
“Arkadaşlarımızın aldığı duyumlara göre, bir önceki Merkez Bankası başkanı, ki devlet tecrübesinden, devlet geleneğinden gelen bir arkadaşımız, bu çok sorulunca, ‘Bununla ilgili bir çalışma yapalım. Bununla ilgili bir raporlama yapalım’ diye bir araştırma, bir çalışma talimatı vermiş. Bunun da hükümet tarafında rahatsızlıklara sebep olduğu düşünülmüş ve böyle bir sebep de konuşuldu.”
Bu duyumun bir rivayet olduğunu belirten Babacan, “Ama bu doğruysa, çıkıp birileri açıklasın, yanlışsa da birileri açıklasın. Şu andaki hükümet, hesap verme makamında. Yetki madem ki tek kişinin elinde, o yetkiyi elinde tutan tek kişi, aynı zamanda sorumlu tek kişi. Aynı zamanda hesap vermesi gereken tek kişi. Biz, bu soruyu soruyoruz. Eğe ‘Yok böyle bir şey’ diyorlarsa, çıkıp ‘Yok’ desinler. Eğer varsa da o zaman bunu bütün toplum bilsin” diye konuştu.
Ali Babacan’ın diğer açıklamaları ise şöyle:
”KOALİSYONLAR BU KADAR MERKEZ BANKASI BAŞKANI DEĞİŞTİRMEZDİ”
Son 20 ayda 4 Merkez Bankası Başkanı ve 4 TÜİK Başkanı değiştirildiğini anımsatan Babacan, “1990’larda ki koalisyonlarda bu kadar Merkez Bankası başkanı değişmezdi. Türkiye’ye istikrar getireceğini söyleyen partili cumhurbaşkanlığı sistemi tamamen başlı başına bir istikrarsızlık sebebi olmuş durumda. Şu an tek bir imza ile Merkez Bankası başkanının görevine son verilebiliyor. Böyle bir ülkede ekonomik istikrarın sağlanması mümkün değil. Kilit roldeki insanların bu kadar sık değiştirilmesi yanlıştır. Böyle bir yönetim olamaz. Türkiye’nin yaşadığı sorunların temelinde bu kötü yönetim var. Şu anki sistemde 84 milyonluk ülke bir kişinin iki dudağı arasına sıkışmış durumda” sözlerini sarf etti.
”DANIŞTAY’A GİDECEĞİZ”
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına ilişkin görüşlerini de ifade eden Babacan şöyle konuştu:
”Biz DEVA Partisi olarak çok sayıda imzayla Danıştay’a dava açma sürecini başlattık. Danıştay’daki vicdan sahibi insanlara sesleniyorum: İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması nedeniyle bir tek kadının canı yanarsa, bunun vebali sizin de üzerinizedir. Kadınların ahından korkun. Bu kararı alan çıkıp açıkça ‘Bizim kültürümüzde kadına dayak vardır’ desin. Söyleyemiyorlar, ama zihinlerinde bu var! Hep karınlarından konuşuyorlar. Biz hukuki ve siyasi mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz.”