Ali Babacan Merkez Bankası’nın yaptığı faiz artışından Erdoğan’ın haberi olduğunu söyledi ve faiz konusunda daha önce söylediklerini hatırlattı
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Trabzon’da partisinin 1. Olağan Akçaabat İlçe Kongresi’nde konuştu.
Babacan’ın gündeminde Merkez Bankası’nın faiz artışı kararı ve aşılama süreci vardı.
“Merkez Bankaları faizinde yedincilik için Kongo’yla yarışıyoruz”
Merkez Bankası’nın dün yaptığı faiz artışı ile politika faizini yüzde 19’a çıkarttığına dikkat çeken Ali Babacan, “Ekonomi yönetiminin başında Sayın Erdoğan var. Daha yeni kendine itaat edecek bir Merkez Bankası başkanı getirdi. Son dört ayda üç defa faiz yükseltti. Şu anda Merkez Bankası faizinde Avrupa’da birinci, dünyada da Kongo’yla beraber yedincilik yarışındayız. Cumhurbaşkanı’ndan habersiz böyle bir iş olması mümkün değil. Faiz artışını Merkez Bankası açıklıyor, Cumhurbaşkanı da kendi talimatı ve bilgisi dahilinde yapılan yüksek faiz artışı karşısında sessiz bekliyor” dedi.
“Sayın Erdoğan ya tezinin arkasında duracak veya özür dileyecek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık “Faiz nedendir, enflasyon sonuç. Faizler düşerse enflasyon da düşer” sözünü hatırlatan Babacan “Merkez Bankası ‘Faizi yükselttim, uzun süre yüksek tutacağım, enflasyon ondan sonra düşecek’ diyor. Sayın Erdoğan’ın bir tezi yok muydu? ‘Faizi düşürürsen enflasyon düşer’ diyordu. Elli defa söylemiştir bunu. Teziniz doğruysa, bu ülkede şu an enflasyon yüksekken, hayat pahalıyken niye faizi yükselttiniz? Enflasyonu daha da yükseltmek mi istiyorsunuz? Sayın Erdoğan ya ‘sözümü dinlemiyor’ diyerek Merkez Bankası’na gereğini yapacak ya da faizin yükselmesi doğru bir işse, ‘Bu yanlış tezi dayattım, bu millet büyük bedel ödedi. Hazinenin borcu iki yılda ikiye katladı. Bu yüzden 130 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervi çöpe gitti, kusura bakmayın’ diyerek bu ülkeden özür dileyecek. Bunun hesabını birilerinin vermesi lazım” diye konuştu.
“Sorunlar sadece faizi yükselterek düzelmez”
Faiz artışının ekonomideki sorunu düzeltmek için tek başına yeterli olmadığını belirten Babacan, “Ekonomi bazen faiz artışlarını gerektirebilir. Ama Merkez Bankası’nın faiz artışları, hükümetlere kısa süreliğine bir fırsat penceresi açar. Merkez Bankalarının sadece faiz yükseltmesiyle bir ülkenin ekonomik sorunları düzelemez. Yüzde 19 Merkez Bankası faizi, daha yüksek kredi faizi demek. Esnafın, çiftçinin, sanayicinin, yatırımcının, ev-araba alan, borcu olan bütün vatandaşlarımızın daha yüksek faiz ödemesi demektir. Bu adım ancak büyük bir ekonomik programın küçük ve kısa vadeli adımı olarak atılır. Geri kalanı yapılmazsa hem yüksek faiz hem yüksek kur hem de yüksek enflasyon olur” dedi.
“Değişmeyen bir problem ve değişmeyen bir kişi varsa problemin kaynağı değişmeyen kişidir”
Merkez Bankası’nın son iki buçuk yılda iki defa bu kadar şiddetli faiz yükselttiğini belirten DEVA Partisi lideri, “Birincisi Eylül 2018’de, partili cumhurbaşkanı ile akraba bakan çalışmaya başladıktan sonra Merkez Bankası faizi yüzde 24’e çıkarmak zorunda kaldı. Aradan geçen iki yılda üç tane Merkez Bankası başkanı değişti. Akraba bakan gitti, başkası geldi. Merkez Bankası faizi yine yüzde 19’a çıkarmak zorunda kaldı. Problemler tekrar ediyor. Merkez Bankası Başkanı değişiyor, bakan değişiyor, problem değişmiyor. Problem değişmediğine göre problem kimde? Değişmeyen bir problem var bir de değişmeyen bir kişi var. Problemin kaynağını anlamak çok zor değil” şeklinde konuştu.
“Ülkeye itibarı bindiğiniz arabalarla, uçaklarla, oturduğunuz saraylarla kazandırmazsınız”
Hükümet’in açıkladığı Ekonomi Reform Paketi’nde tasarruf kaleminin de olduğuna değinen Ali Babacan, “Tasarrufu milletten bekliyorlar. Sen önce kendin bir tasarruf etsene. Balık baştan kokar. Devlet yöneticilerinin örnek olması, tasarruf diyen bir hükûmetin kendi tasarruf tedbirlerini açıklaması lazım. Ofislerden, günlük harcamalardan, mobilya alışverişinden, araçlardan, uçaklardan tasarruf edecek misiniz? Ülkeye itibarı bindiğiniz arabalarla, uçaklarla, oturduğunuz saraylarla kazandırmazsınız. İtibarı vatandaşımızın topyekûn zenginleşmesiyle, refah seviyesine ulaşmasıyla kazandırırsınız. Bunun yolu da hukuktan geçer” diye konuştu.
“Madem uymayacaktınız, aşılama sıralaması niye yaptınız?”
Koronavirüs aşısı konusunda da hükümetin yetersiz kaldığını ve alternatif aşı stoku yapılamadığını söyleyen Babacan , “Günlük aşılama sayısı gereken seviyeye yükseltilemedi. Hükûmet ne yaptı? Aşı gelir gelmez öncelikle iktidar partisinin MKYK üyelerine aşı yapıldı. Yaş sınırı yok. Siyasi parti liderlerine, milletvekillerine teklif ettiler. Sıralama bir kenara bırakıldı. Madem öncelik sırasına uymayacaktınız, neden sıralama hazırladınız?” diye sordu.
“Aşılama bu hızla giderse 2023’e yetişmeyecek”
Aşılama hızındaki tyavaşlamaya da dikakt çeken Ali Babacan, “Bugün dedikleri yarın farklı oluyor. Bahar aylarında 50 milyon doz aşıyı uygulayacağız dediler, sonra sonbahara kadar ancak yapabileceğiz dediler. 1 yıllık koruma için 200 milyon doz aşı gerekiyor. Bugüne kadar ne kadarı uygulandı? 11 milyonun biraz üzerinde. Daha yüzde 5’i, 6’yı anca buldu bu iş. Bu hızla giderlerse 2021’de, 2022’de, 2023’te aşılama bitmeyecek” dedi.
Kaynak: Independent Türkçe