MHP lideri yüksek perdeden sesleniyor; “HDP kapatılsın.” Hızını da alamıyor ve “HDP’li vekillerin fezlekeleri derhal işleme alınsın.” diyerek bu işin hızlanmasını isterken!
Kader ortağı iktidar partisinin genel başkanı da bu isteği makul ve haklı buluyor: “Meclise böyle bir teklif gelirse eller iner kalkar” diyerek destek veriyor.
İyi güzel de AKP ve MHP; HDP’nin kapatılmasını ya da fezlekelerin işleme konmasını gerçekten de samimiyetle istiyorlar mı?
Asıl aydınlanması gereken soru bu?
Her iki parti ve her iki lider de bu konuda ne kadar samimiler? Ben şahsım olarak HDP’nin kapatılmasını, vekillerinin yargılanmasını, emekli maaşlarının da iptal edilmesini istiyorum. HDP, kandilin meclis ayağıdır. Bunca şehit vatan evladının akan kanından sorumludurlar.
Konumuza dönersek. Ne MHP ne de AKP, HDP’nin kapatılmasında samimi değiller ve istemezler. Böylesi bir durum her ikisi içinde faciadır. Böylesi bir durum AKP’nin iktidara veda etmesi MHP’nin de kapısına kilit vurulması demektir.
Neden mi?
HDP kapatılırsa; Millet ittifakını nasıl ve neyle suçlayacaklar? Kime,” Terörle işbirliği yapıyorsun, kiminle yan yana yürüyorsun ey Kılıçtaroğlu” diyecekler?
Kendilerinden başka herkesi; “İllet-zillet, çamur-çukur, hain, terör işbirlikçisi” diye suçlayıp oy devşiremezler.
Şehit cenazelerinde saf tutup: bayrak, millet, din, şehitlik edebiyatı yapamazlar. “Akan kanın hesabı sorulacak, anaların gözyaşı dinecek” diyerek duygu sömürüsü yapamazlar.
HDP’nin seçimlere girmesine kim karar verdi?
YSK değil mi? Bu vekiller savcılıklardan iyi hal kâğıdı alıp seçimlere girmesinde ve seçilmesinde bir sakınca yoktur belgelerini YSK’ya vermediler mi?
Bu insanların terörle ilintili olduğunu YSK ve savcılar bilmiyorlar mıydı?
Neden seçime girmelerine ve seçilmelerine izin verildi?
Türkiye bir hukuk devleti mi, değil mi?
HDP’yi ve HDP’li vekillerle HDP’li Belediye başkanlarını teröre destek vermekle suçluyorlar. Doğrudur. HDP bir türlü terörle ve Kandil ile arasına mesafe koyamamıştır.
Dün seçilmelerinde bir sakınca görmediğiniz insanları ve siyasi partiyi, bugün hangi gerekçe ile suçlamaktasınız? Dün bilmiyor muydunuz? Bilmiyorsanız bu, sizin bir zaafınız ve ayıbınız değil mi?
Samimiyetle soralım; siz gerçekten de HDP’nin kapatılmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
Siyasi partiler yasası, terörle ilintisi olan siyasi partilerin kapatılmasını öngörmektedir. Uluslararası hukuk da, terörle ilişkili partilerin kapatılabileceğine onay vermektedir.
Öyleyse ne duruyorsunuz? Elinizi tutan mı var?
AKP ve MHP neden bu konuyla ilgili savcılığa, gereği için dilekçeyle başvurmuyorlar?
HDP’li Pervin Buldan’ın; “AKP’nin açılım sürecinde bize neler vaat etiğini zamanı gelince açıklarız” tehdidinden sonra iş, biraz daha çetrefilleşti ve AKP’liler Parti kapatmaların bir sonuç getirmediğini dillendirmeye başladılar.
Sonuç: MHP dediklerinde ısrarcı ise versin dilekçesini, görelim samimiyetini?
Bu milletin aklıyla alay etmekten vaz geçinde: doları, enflasyonu, zamları frenleyin. EYT ve KYK’lıların derdine derman olun. Milyonlarca işsize iş bulun, fakir-fukarayı çöp bidonlarından meyve-sebze toplamasından kurtarın, gençleri deist olmaktan uzaklaştırın.
Aynası iştir kişinin sözüne bakılmaz.
Esen kalınız.