İklim krizine karşı mücadele eden kuruluşlar Emmanuel Macron yönetimine karşı açtığı davayı kazandı. Mahkeme, Fransa hükümetinin iklim kriziyle mücadelede yetersiz ve başarısız olduğunu kabul etti. Kararda, “İklim kriziyle ilişkili olarak ekolojik hasar oluştuğu kabul edildi” denildi.
Fransız yargısı, küresel ısınmayla mücadele politikaları konusunda verdiği taahhütleri yerine getirmediği gerekçesiyle Fransız devletini “kusurlu” buldu. Paris İdare Mahkemesi, ilk kez, devletin sera gazlarını azaltma taahhütlerine saygı göstermeyerek “hata” işlediğini kabul etti ve hükümete bu konuda adım atması için iki ay süre verdi. Devlete dava açan çevreci örgütler, kararın “dünyada eşi görülmeyen tarihi bir karar ve iklim mücadelesi için bir zafer olduğunu” söyledi.
Çevreci örgütler Nicolas Hulot Vakfı, Greenpeace, Oxfam ve Notre Affaire, iki yıl önce, “Yüzyılın Meselesi” başlığı altında birleşerek, hükümetin iklim alanında adım atmasını sağlamak üzere harekete geçti. “Yüzyılın Meselesi” başlığı altında başlattıkları imza kampanyasına bir ayda 2 milyonu aşkın imza desteği bulan örgütler, Paris İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Çevre politikaları konusunda verdiği sözleri tutmayan hükümetin yargılanmasını istedi.
Örgütler, hükümetin, sera gazı salınımını azaltmak için 2015-2018 yılları arasında söz verdiği adımları atmadığını; 2030 yılında sera gazı salınım oranının yüzde 40 azaltılması, 2050 yılında da karbonlu yakıtlardan tamamen vazgeçilmesi hedefinin bu gidişle tutturulamayacağını, bu nedenle de hükümetin yargılanmasını istedi.
Fransa İklim Yüksek Konseyi, 2020 yılı Temmuz ayında yayınlanan yıllık raporunda, hükümetin politikasını ciddi şekilde eleştirmiş “İklim politikaları, zorluklarla mücadele edilecek ya da hedeflere ulaşacak seviyede değildir” uyarısında bulunmuştu. Raporda, hükümetin, sera gazı emisyonlarını yılda yüzde 1,5 – 3,2 oranında azaltma sözü verdiği halde, 2018 ile 2019 arasında, yalnızca yüzde 0,9 oranında azalttığı belirtildi.
Başvuruyu görüşen mahkeme, devletin sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerine ulaşmasına olanak tanıyan kamu politikalarını uygulamadaki “başarısızlığından kaynaklanan manevi zarar” nedeniyle, bu dört örgüte “1 Euro sembolik manevi tazminat” ödemesine karar verdi. Mahkeme, örgütlerin maddi tazminat talebini ise geri çevirdi.
DEVRİM YARATAN KARAR
Nicols Hulot Vakfı’nın avukatı Clementine Baldon, Paris İdare Mahkemesi’nin kararını “birden fazla yönden, çevre alanında devrim yaratan bir karar” olarak niteledi. Mahkemenin “devletin iklim krizindeki sorumluluğunu kabul ettiğini ve bundan da önemlisi, artık bu konuda harekete geçmemesinin de yasadışı olduğunu, bunun ‘ekolojik zarar’ kavramını doğurduğunu” söyledi. Baldon, devletlerin artık iklim konusunda doğru yönde ilerlemek zorunda olduğunu gösteren örnek bir karar alındığının altını çizdi.
Dört örgütün ortak platformundan sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada da, “kararın iklim mücadelesi açısından bir zafer ve dünyada eşi görülmeyen tarihi bir karar olduğunu” belirtildi.
HÜKÜMETE ÜLTİMATOM
Kararla, idari mahkeme “ilk kez” sera gazı emisyon fazlalığıyla bağlantılı olarak, atmosferin bileşiminde meydana gelen değişiklikle karakterize edilen “bir ekolojik hasarın varlığını” yasal olarak kabul etti ve bu zararın bir kısmından “devletin sorumlu tutulması gerektiği” hükmünü verdi.
Mahkeme, devlete, “verilen zararı gidermek veya zararın ağırlaşmasını önlemek için alınacak tedbirleri belirlemek üzere” iki aylık süre tanıdı. Bunun için ek bir soruşturma açılmasını hükme bağladı. Mahkeme, hükümetten, “sera gazı emisyonlarını etkili bir şekilde azaltması için politikalarını yeniden gözden geçirmelerini” istedi.
İKLİM KONVANSİYONU MECLİSE GELİYOR
Çevre hukuku uzmanları, mahkemenin bu kararıyla, “bireylerin çeşitli iklim hasarları için mahkemeler önünde hükümetlerden tazminat talep edebileceğini” belirtiyor. Ancak bu konuda, iklim sorunundan tek bir hükümetin sorumlu tutulamayacağı, sera gazı etkisi gibi konuların küresel konular olduğunu, bu nedenle Fransız hükümetlerinin bu konudaki payının da hesaplanması zorunluluğu bulunduğuna işaret ediyorlar. Hava kirliliği konusunda açılan davalarda, mahkemeler devleti suçlu bulsa da, mağdurların bugüne kadar hiçbir şekilde tazminat alamadıklarına da dikkat çekiyorlar.
Ancak çevre örgütleri, tazminat olasılığı doğmasa da, bu ay hükümetin gündemine gelmesi beklenen “İklim Konvansiyonu” metninin olumlu yönde değişmesi için baskı yaratmasını umuyor. Fransız hükümeti, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un talimatıyla, kura yöntemiyle, halk arasından seçilen kişilerce oluşturulan Ekonomik, Sosyal ve Çevresel Konsey tarafından hazırlanan İklim Konvansiyonu’nu, Mart ayı sonunda Meclis’ten geçirmeyi planlıyor.