Şu siyasi parti, grup, takım yobazlığından bir kurtulsak.
Bunlar aklımızı boğuyor, kişilere tapınma körlüğü yaratıyor.
Konuşamıyoruz, konuşturmuyorlar.
Halktan bahsetmiyorum, onlar mazurdur.
Koca koca profesörler, aydınlar, okumuşlar sıraya giriyor ve bu yapıyı savunmak için çırpınıyorlar.
Küçük büyük bir çıkar uğruna hakikati bilerek kenara bırakıyorlar.
Kendilerini inkâr pahasına güce yaltaklanıyorlar.
Manzaramız budur.
Böyle bir ülkenin problemlerini çözme ihtimali var mıdır?
Ve bu insanların içinde bulunduğu yapıların, sahte tarikat ve cemaat yapılaşmalarından ne farkı var?
İçinden çıkacağımız karanlık dehliz budur.
Bu düşüncelerden, bu kişilerden, bu yapılardan sıyrılarak doğrudan meselelerimizi konuşabilirsek…
İşte o zaman hayatımızı anlamlı hale getirecek yapıcı zihin devreye girer.
Bu kısır döngüden çıkar ve kurtuluruz.