67 yaşındaki komşusunu darp etmekten suçlu bulunarak hapis cezasına çarptırılan şarkıcı Halil Sezai, Gökhan Çınar’ın ‘Exxen’de yayınlanan ‘Katarsis’ programına konuk oldu.
45 gün cezaevinde kalan 41 yaşındaki şarkıcı, komşusu Hüseyin Meriç ile yaşadığı darp olayına ilişkin kamuoyundaki tepkilere yönelik açıklamalarda bulundu.
Sezai, “Medya gücünü eline geçiren herkes algıları istediği gibi yönetebiliyor. Yaptırtmak istediği ve göstermek istediği her şeyi rahatlıkla yansıtabiliyor. Bu benim cezaevinden çıktıktan sonra katıldığım ilk program” diyen Halil Sezai, “45 günlük cezaevi süreci geçirdim. Bu süreçte kimse yanıma gelip ‘hayırdır ne oldu sana?’ diye sormadı. İhtiyacım olan zamanda kimseyi yanımda göremedim. Kimse gerçeği duymak için bana mikrofon uzatmadı. Şimdi algılar değiştiğinde gelip sormaya başladılar. İş işten geçtikten sonra geliyorlar” dedi.
Cezaevi günleri için, “Kötü geçmedi bu dönem. Hatta buna ihtiyacım varmış gibi geçirdiğim bir dönem oldu. Tek başıma bir odada kaldım. Hava almaya bile doğru düzgün pek çıkmadım. Bol bol kitap okuyup kendi başıma vakit geçirdim. İçsel bir yolculuk yaptım. Sakin ve sabırlı bir adam olduğumu düşünürdüm ama böyle değilmişim. Bu yaşadıklarımı anlamaya çalıştım. Kendimle baş başa kaldım. Bu durum vicdanınızı kötü hissettiriyor, ne olursa olsun insan kendisini kötü hissedilebiliyor” diyen şarkıcı, “Bu son olayda da anlatıldığı gibi çok fazla sinirli değildim. İnsanlar beni yaptığım filmlerden dolayı ‘bu sabah akşam içer’ diye düşünüyor ama öyle bir şey yok. Böyle hayat sürmez. İnsanlara beni yıllardır yanlış tanıtma derdindeler. Belki de sıradan biri olsaydım böyle bir şey olmayacaktı” ifadelerini kullandı.
Halil Sezai, “Keşke ilk dönemlerimdeki gibi şarkılarımın kendi kendine yayıldığı, daha gizli kalabildiğim zamanlarda olsaydım. Eskiden çok rahat gidip geldiğim yerlere şimdi gitmiyorum bile. Bakın araştırın, bir tane güzel bir şey yazmaz mı insan? Amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum. Ben ne yaptım onlara?” dedi.
Yaşanan darp olayıyla ilgili ise şu açıklamaları yaptı:
“Kendim de sütten çıkmış ak kaşık değilim, normalinde kendimden nefret edebilen bir adamım ama bu kadar da bir insan linç edilemez. Her ne kadar fiziksek şiddet suçsa, psikolojik şiddet de suç sayılmalı. Birinin sizin karşınızda aylardır küfrettiğini ve sözlü taciz ettiğini düşünün. Sürekli yüksek sesli tacizler ve küfürler duyduğunuzu düşünün. Empati yapın. Üzülüyorum ama kimse kusura bakmasın ben kimseyi katletmedim.
Bu olayda ‘keşke yapmasaydım’ dediğim oluyor, üzgünüm ama bu kadar kendimi ezip dövemem. Ben adam öldürmedim. Sırf medyatik bir figürüm diye kimsenin bana bu kadar yüklenmeye hakkı yok. Ben o şahsı anlatıldığı gibi 80 yaşında bir amcacık gibi göremedim. Bahsi geçen şahsı iki senedir tanıyorum. Tacizlerine altı ay kadar dayanabildim, sonra nasıl olduğunu pek bilmiyorum, olan oldu. Kimsenin başına gelmesin böyle bir şey, her insanda bu potansiyel var çünkü.”