“Türkiye’nin ekonomik, siyasi vb. alanlarda birçok sıkıntısı var. Onları konuşacağımız yerde bu nereden çıktı, niyetin ne?” diyenlerimiz olabilir.
Bu düşünceye saygı duyarım. Şu günlerde neden böyle bir konuyu yazma gereğini duydum, onu açıklayacağım.
Bazen duyarım; “Falan kişi falan bayanla, “dini nikah” yaparak evlenmiş” veya “Falan adamla eşi planlı olarak ayrıldılar. Maksat kadının devletten yardım alabilmek. Bu kişiler boşanma işleminden sonra İmam nikahı yaptırmışlar, yine beraber yaşıyorlar.”
Bir iki TV kanalı var. Sabahtan akşama kadar kadın-erkek cinayetlerini, kadınların erkekleri, erkeklerin kadınları nasıl aldattıklarını anlatıyor. Onları azıcık dinlerseniz; aldatmalara neden olan olaylardan birisinin de “İmam Nikahı” denen nikahlanma adetinin olduğunu öğrenirsiniz. Bu imam nikahı ile ailelerin dağıldığını, anasız babasız çocukların arttığını da görürsünüz.
“İmam” denince aklımıza “İslam Dini” gelir. Nikahsız evlilik dinen “günah” sayılır. Her ne kadar “resmi nikah” ile aile kurumu oluşuyor ise de bizde, eskiden beri sürüp gelen şöyle bir anlayış ve uygulama var:
“Devlet/Belediye nikahı yaptırmış/kıydırmış olsak bile, bir imama/hocaya gidip, Kuranlı ve dualı bir nikah yaptırmak/kıydırmak gerekir. Nikahım sağlam olsun. Kuranlı ve dualı nikah sünnettir, sevaptır. Aile ocağımın temeli dinen sağlam atılsın…”
Türkiye’de birçok Müslüman, esas nikahın imam/hoca nikahı olduğuna, devlet nikahının formalite olduğuna, devlet nikahı olmadan da imam nikahı ile yaşamanın olabileceğine inanıyor. Böyleleri bu inançtan hareket ederek, önce imam nikahı yaptırıyor, önündeki işleri tamamlandıktan sonra kafasına resmi nikahı koyuyor. Bu süreçte devlet nikahı ya planlandığı gibi gerçekleşiyor ya da eşler değişik nedenlere bağlı olarak birbirleriyle anlaşamıyorlar, ayrılıyorlar.
Tabii olarak böylesi olaylar bizim toplumsal, ruhsal ve ailevi hayatımızda, “ruh sağlığı bozuk” anne-babaların, problemli çocuk ve gençlerin (kız, oğlan) artmasına sebep oluyor. Yani bizim “İmam Nikahı, Dini Nikah” dediğimiz uygulama başımıza birçok sıkıntı açıyor, yıkıntılar yaratıyor.
Bunları bildiğimiz ve gördüğümüz halde hala bu “İmam/Hoca nikahını sürdürüyoruz. Öyle ise, niye kendimizi ve toplumumuzu hala bu yolla perişan ediyoruz?”
Düşünce ve bilgi eksikliğimiz yüzünden.
“Peki, ne yapalım, imam nikahı yaptırmayalım mı?”
Diye sorarsanız, derim ki:
Evet, imam nikahını bırakarak bu nikahının sebep olduğu sıkıntılardan kurtulalım.
Burada şu soruları sorabilirsiniz:
“İmam nikahı olmadan olur mu? İmam nikahı dediğimiz nikah dini bir vecibe değil mi? İmam nikahı denen nikahın İslam’da bir yeri ve kazanımı yok mu?”
Bu sorulara vereceğim cevap şudur:
Devlet nikahı yaptırdıysanız, imam nikahına gerek yok. Resmi nikah yeter. İmam nikahı tarzındaki bir nikahın dini bir vecibesi (gerekliliği) ve kazanımı yoktur.
Bu düşüncelerimden dolayı bana kızanlar olabilir. Kızan kızsın, önemli değil. Yazımız bayağı uzadığı için bu düşüncelerimin gerekçelerini bir sonraki yazımda açıklayacağım.
Yorumlar kapalı.