Bizim ellerde bir öz deyiş vardır. “Görünen köy kılavuz(tarifçi) istemez”. Yapılan hesaplar, tehdit algıları ve risk hesaplarının doğruya isabet etmesi için, doğru tanımlama, doğru teşhisten geçer. Düşünce kuruluşlarımız artık esasa doğrudan girmekten çekinmemelidir. Mademki yeni bir yola girilmiş bazı hesaplar yapılmıştır. Yeni yolun icaplarına göre çalışmalar yenilenmelidir.
Yenilenecek çalışmaların başında ise; düşmanlarımızı örgütleyen güç merkezleri ile ilgili yapılacak çalışmalar ilk akla gelen olmalıdır. Bunun için devletimizin arşivlerinden yararlanmak gerek, elde edilen veriler, karşılaştırmalı harp tarihi esaslarına göre değerlemeye alınmalıdır.
Elde edilecek sonuçlar bizlere büyük bir olasılıkla iki merkezi gösterecektir. Bunlardan birisi Vatikan, diğeri ise Fener Rum Patrikhanesi olacaktır. Fener Rum Patrikhanesinin İstiklal Savaşı öncesi-sırası ve sonrası ile günümüz işlevleri arasında doğrudan bir ilinti bulunmaktadır.
Her önüne gelenin patrik ziyaretinde bulunması, içimizdekilerin de patrik eli öpme merakı rastlantı olamaz. Patriğin ABD’den getirtilmesi ders çıkarılması gereken konulardan biridir. ABD Türk ve Türkiye düşmanıdır. Türkiye’nin sınırlarını tanımayan tek ülkedir.
İstiklal Savaşı öncesinde; ülkemizdeki (Doğu Anadolu’da) Amerikan okullarının oldukça yaygın olması, Harput’taki okulun anısına, ABD’de Harward Üniversitesi Kurulması iyi araştırılmalıdır. Harput’ta yakın zamanlara kadar bölge halkından çok sayıda insan çok iyi İngilizce konuşuyordu. Ve oradaki okulda eğitilmişlerdi.
Amerika’nın ülkemizde gayrı nizami harp usullerine baş vurması kaçınılmaz görünüyor. Dışarıdan her türden maddi yardım alan kişi ve kuruluşlar özellikle sivil toplum kuruluşları yakın mercek altına alınmalı konu ile ilgili yeni yasalar hızla çıkarılmalıdır. Bu bedavacı güruh (düşmanın askerleri) ile ilgili işlem yapacak özellikle yerli ve milli yapılar hızla teşekkül ettirilmelidir.
Bilhassa operasyonel istihbarat güçlendirilmeli gereken hızlı ve doğru olarak yapılmalıdır. MİT’in Yurt içindeki çalışmaları ve personel sayısı hızla artırılmalıdır. MİT’in çalışma alanından çıkarılan dini yapılanmalar ile, bazı sol örgütle yeniden görev sahasına alınmalıdır.
Siyaset sahnesinde bulunan azınlık mensupları ile Sabatayistler’in bilgileri güncellenmeli hadleri bildirilmelidir. Bunlardan ilki Garo paylan’dır. Yurt dışındaki kaçak azınlıklar sıkı denetim altına alınmalıdır.
Yeni yolda yürürken; cephe gerisi büyük bir öneme haizdir. Bu alan asla ihmale gelmez. Sonra zararlı çıkan biz oluruz. Ekonomik zorluklar her daim olduğu gibi gayrı nizami harpte istismar edilecektir. Halkımızın yeni şartlara hızla uyum sağlaması sağlanmalıdır.
Planlayıcılar-karar alıcılar ve uygulayıcılar; Her daim olduğu gibi sıkı disiplin içinde pür dikkat olmalı, mesai saatlerini çoğaltmalıdırlar. Siyasal iktidar her türden desteği sağlamalıdır. Esasen buna mecburdurlar.
Görklü Çalabımızın selamları ve koruması yeni yollarda –yeni şartlarda, her türden fedakârlıktan kaçınmayan yiğitlerimizin üzerine olsun vesselam.