Sadece mevcut güç değil, Ortadoğu üzerinde hesaplar yapan Dünya haritasını yeniden şekillendirmek için emperyalizmin kılıcını sallayanlarda bu suikastı yapmaktan çekinmeyeceklerdir; tıpkı Kaşif Kozinoğlu’na yapılanlar gibi. Sn. Uğur Dündar’a yazmış olduğu mektupta Ergenekon ve Balyoz davalarına vurgu yaparak yeni bir kumpas davası sürecine karşı bizleri uyarmak istediğini anlıyoruz.
Zafer Partisi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tuğba Mızrak Demirbağ, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın gözaltına alınarak tutuklanmasının ardından gelişmeler hakkında editörümüz Taylan Balcı’ya konuştu.
Demirbağ, Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın hukuksuz tutuklanmasının arkasında yatan gerçekleri gözler önüne serdi.
“Öcalan’a karşılık rehin tutuluyorum!”
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ
Taylan BALCI
Toplumda tanınmış bir akademisyen, üstelik 1 milyon 200 bin kişiden fazla yurttaşın oyunu almış siyasi parti lideri davet edilse ifade vermeye gitmez miydi? Sokaklar kapatılarak onlarca polis memuru ile Sayın Özdağ’a gözaltı yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tuğba MIZRAK DEMİRBAĞ
Güç gösterisi gerekiyordu, aba altından sopa göstermek için böyle bir gözaltı süreci başladı.
Genel Başkanımız Sn. Özdağ terörle mücadele ve Türk milliyetçiliği konularında derinlemesine çalışmalar yaptı. Harp Okulu, Polis Akademisi, Polis İstihbarat Dairesi, Milli Güvenlik Akademisi, Kamu Diplomasisi Kursları, Adalet Yüksek Okulu ve İçişleri Bakanlığında dersler ve konferanslar vermiştir. Dolayısıyla bu gözaltı emrini verenler Sn. Özdağ’ın hukuka karşı bir eylemde bulunmayacağını gayet iyi biliyorlardı. O zaman şunu sormak gerek! Neden hayatını ülkesinin iç ve dış güvenliği için adayan bir akademisyene yüz kişilik bir polis gücü ile gözaltı süreci başlatıldı?
Çünkü amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.
Son günlerde yeni anayasa değişikliği ile tek adam rejimini kalıcı kılabilmek için akıl almaz imtiyazlar verildi. İmralı canisinin TBMM’ne davet edilmesi bardağı taşıran son damla oldu ve Türk Milleti’nin tepkisi gözle görülür şekilde arttı.
Türk Milleti’nin şerefli bir ferdi olarak Genel Başkanımız Sn. Ümit Özdağ açık ve net tarafını ortaya koyarak Türk Milleti’ne çağrıda bulunmak için mitingler düzenlemeye başladı. Halktan aldığı samimi karşılık, bu yeni açılım sürecinin sekteye uğramasını istemeyen yetki sahibi kişileri rahatsız etti. Güç gösterisi gerekiyordu, aba altından sopa göstermek için böyle bir gözaltı süreci başladı.
“Sesinizi çıkarırsanız tüm yetki ve gücümüzü kullanmaktan çekinmeyiz!” yapılmak istenen budur.
Taylan BALCI
Sayın Genel Başkan’a soruşturma; Zafer Partisi’nin Antalya’da düzenlediği il başkanları toplantısındaki konuşmasının bir bölümünün Cumhurbaşkanı’na hakaret içerdiği iddiasıyla başlatıldı. Halbuki; hem Sayın Cumhurbaşkanı’nın hem de Sayın Ümit Özdağ’ın Ankara’da ikamet ettiğini de düşündüğümüzde soruşturmanın İstanbul’da başlatılmasının nedeni ne olabilir?
Tuğba MIZRAK DEMİRBAĞ
Türk Milletini yani bizleri sindiremez, yıldıramazlar!
Az önce de bahsettim, aba altından sopa göstermek istiyorlar. Amaç hukuk dışı kendi belirledikleri yolda “patron biziz, biz ne dersek o olur” baskısını kurmak.
TÜRK MİLLETİ’NE VERMEK İSTEDİKLERİ MESAJI ŞÖYLE SIRALAYALIM:
-Biz nerede, nasıl istersek o şekilde hareket ederiz.
-Güç bizde, yetki bizde.
-İsteseniz de istemeseniz de bizim kurallarımıza uyacaksınız ya da yok olacaksınız.
Söylenmek istenen bu ve başka bir açıklaması yok. Bizler de Sn. Genel Başkanımız gibi dik durarak sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine uymaya ve bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz!
Türk Milletini yani bizleri sindiremez, yıldıramazlar!
Taylan BALCI
İddia Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyken, Sayın Genel Başkan bu suçtan değil, “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılamadan” tutuklandı. Geçmiş yıllarda yaptığı X paylaşımları, özellikle de üzerinden 7 aydan fazla süre geçmiş olan “Kayseri olayları” soruşturmaya dahil edildi. Öyle ki Kayseri Emniyeti’nin hazırladığı rapor 21 Ocak tarihli yani Özdağ’ın gözaltına alınmasının ertesi günü…Halbuki, o günlerde Ümit Hoca’nın toplumu sakinleştirmeye çalıştığı X paylaşımı dahi var. Hatta olaylarda tutuklananların ifadelerinde Ümit Özdağ’ın veya Zafer Partisi’nin adı bile geçmiyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tuğba MIZRAK DEMİRBAĞ
“Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama” suçu vücut buluyorsa inanın bu suçu işleyen Sn. Ümit Özdağ değil Terörist başını meclise davet eden müzakere yoluna giderek Aziz milletimizin şehit ailelerimizin gazilerimizin yüreğine ateş parçası düşürenlerdir.
Gelişen olayların hepsi bir olayın çevresinde dönüyor. Tek adam rejimini baki kılmak! Bunun için anayasa değişikliği yapılması gerekiyor. Adını bile koyamadıkları yeni bir açılım süreci başlatıldı. Genel Başkanımız Sn. Ümit Özdağ bu sürecin karşısında duran en büyük engel… Engeli ortadan kaldırmak kenara çekmek gerek! Gelişmelere bu çerçeveden bakarak değerlendirdiğimiz de olup biten her türlü hukuksuzluğu daha iyi anlıyoruz.
Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı tutuklama kararı çıkaramayınca alelacele bir rapor hazırlandı. Bu iddialar arasında yaklaşık yedi ay önce meydana gelen Kayseri olayları yer alıyor. Kayseri’de meydana gelen vahim olayda Ümit Özdağ, iddia edilenin aksine vatandaşları itidalli olmaya davet etti. Bu konuda açık net sosyal medya yayınları mevcut. Halkın, provokasyona kapılmaması gerektiğini vurgulayarak emniyet güçlerine yardımcı olmaları için çağrılarda bulundu. Kayseri’de meydana gelen karışıklık bizlerin asla istemediği ve hep uyardığımız sığınmacıların ciddi sorunlara neden olacağını vurguladığımız iç güvenlik sorunlarından biriydi. Bir kıvılcım halinde ülkenin her yerine sıçrayacak ateşe asla müsaade etmeyiz ve etmeyeceğiz de. Olaylarda tek bir Zafer Partisi mensubu yok Zafer Partisi’ni işaret eden tek bir ifade yok. Sn. Özdağ’ı tutuklamak istediler tutukladılar suçu VATANSEVERLİKTİ.
“Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama” suçu vücut buluyorsa inanın bu suçu işleyen Sn. Ümit Özdağ değil Terörist başını meclise davet eden müzakere yoluna giderek Aziz milletimizin şehit ailelerimizin gazilerimizin yüreğine ateş parçası düşürenlerdir.
Taylan BALCI
Ümit Hoca gözaltına alındığından itibaren birçok siyasi parti üstelik genel başkan seviyesinde birlik mesajı verdi. Bazı STK destek mesajı yayınladı. Sizce bu durum ileride bir ittifak veya birleşmeye giderek siyasi bir boyut kazanır mı?
Tuğba MIZRAK DEMİRBAĞ
Atatürk’ten uzak bir düşünce yapısında olursa biz Türk Milleti adına tek başına bu meşaleyi zafere ulaşana kadar taşırız.
Öncelikle haklı davamızda uğradığımız hukuksuzluk karşısında desteğini açıklayan Siyasi Partilere Parti Genel Başkanlarına ve STK’na partimiz adına teşekkür ediyorum. Zafer Partisi kurulduğundan bu yana çizgimiz belli…
Atatürk çizgisinde, Cumhuriyetin ilke ve inkılaplarına, bölünmez bütünlüğüne bağlı bir yol izliyoruz ve bu yol ne kadar zor, engellerle dolu olsa da yürümekten yorulmayacak vazgeçmeyeceğiz. Elbette bu çizgide olan vatanperver herkesle omuz omuza yürürüz fakat bunu oluşturan zemin dediğimiz gibi Atatürk’ten uzak bir düşünce yapısında olursa biz Türk Milleti adına tek başına bu meşaleyi zafere ulaşana kadar taşırız.
Taylan BALCI
Sayın Genel Başkan’ının Avukatı Sevdagül Tunçer, Ümit bey ile görüşmesinde ajandasına bir not yazdığını açıkladı ve o notu okudu.
Notta; “Atatürk’ün askeriyim! Ve Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti kararlılıkla ve bütün gücümle savunacağım. Bu tutuklama beni yıldıramaz. Mücadeleye hapishanede de devam edeceğim. Tek endişem, rahmetli Kaşif Kozinoğlu’na yaptıkları gibi bir suikaste uğramaktır. Türk Milleti’nden ricam, Zafer Partisi’ne sahip çıkmasıdır” yazıyordu.
Ayrıca Sayın Genel Başkan, Uğur Dündar’a da Arena Programı’nda okunması için bir mektup yolladı. Mektubu Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sayın Ali Şehirlioğlu okudu.
Elbette ki Sayın Özdağ, hem Sevdagül hanıma yazdığı notta hem de Uğur beye yazdığı mektupta Türk Millet’ine bir mesaj vermek istedi. Kamuoyuna vermek istediği mesaj neydi nasıl değerlendirirsiniz?
Tuğba MIZRAK DEMİRBAĞ
Zafer Partisi sadece bir parti değil Kuvay-i Milliye ateşinin altında toplanmış vatanperverlerin kalesidir.
Bildiğiniz gibi Sn. Genel Başkanımız asker bir ailenin ülkücü harekete gönül vermiş annenin yetiştirdiği bir Türk evladı. Akademik çizgisi de bu yönde ilerlemiştir. Tüm bu donanımların verdiği tecrübe, bilgi birikimle yaşanan olayların endişe verici olduğunu gördüğü üzere gerçekleşecek tehlikeler karşısında sevenlerini, milletini uyarma ihtiyacı duydu.
Karşımızda menfaatler ölçüsünde inşa edilmiş bir güç mevcut. Bu gücü kaybetmemek için ortada bulunan engelleri kaldırmak gerekiyor. Sadece mevcut güç değil, Ortadoğu üzerinde hesaplar yapan Dünya haritasını yeniden şekillendirmek için emperyalizmin kılıcını sallayanlarda bu suikastı yapmaktan çekinmeyeceklerdir; tıpkı Kaşif Kozinoğlu’na yapılanlar gibi. Sn. Uğur Dündar’a yazmış olduğu mektupta Ergenekon ve Balyoz davalarına vurgu yaparak yeni bir kumpas davası sürecine karşı bizleri uyarmak istediğini anlıyoruz. Zira son beyanlarında “Öcalan’a karşılık rehin tutuluyorum! Dediğini biliyoruz.
Sn. Genel Başkanım asla geri adım atmayacağını fakat olur da suikaste uğrayacak olursa bizlerin Zafer Partisine sahip çıkmamızı istedi. Zafer Partisi sadece bir parti değil Kuvay-i Milliye ateşinin altında toplanmış vatanperverlerin kalesidir. Ülkemiz için ciddi tehditler mevcut dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü korumak Ata’nın mirasına sahip çıkmak için bu kaleyi güçlü tutmak zorundayız. Verilmek istenen mesaj budur.
Taylan BALCI
Siz Zafer Partisi’nin Kurucular Kurulu üyesisiniz. Ayrıca, Ankara Kurucu İl Başkanıydınız ve Kırıkkale Milletvekili adaylığınız da var vatandaşla iç içesiniz. 18-35 yaş arası seçmenin Zafer Partisi’ne olan teveccühü malum. Bu süreçte gençlerin hisleri nasıl?
Tuğba MIZRAK DEMİRBAĞ
Hükümet elindeki yetkiyi ne yazık ki Ümit Özdağ’ında hukuksuz şekilde tutuklandığını göz önünde bulundurursak sopa olarak kullanıyor ve korku kültürünü besliyor.
Türkiye içinde bulunduğu zengin coğrafyaya rağmen kötü yönetimlerin eseri olarak bu sıra çok zor günlerden geçiyor. Bu zor günler en çok gençlerimizi etki altında bıraktı. Eğitimin içi boşaltıldı, ekonomik şartlar malum. Gençler eğitimlerini bitiriyor liyakatsizlik nedeni ile mülakat denilen aşılmaz bir bariyer önlerine çıkıyor. Hükümet elindeki yetkiyi ne yazık ki Ümit Özdağ’ında hukuksuz şekilde tutuklandığını göz önünde bulundurursak sopa olarak kullanıyor ve korku kültürünü besliyor. Dolayısıyla gençlerimiz ülkeden umudunu kesmiş ve vatanlarını terk edip gitmekle karşı karşıya bırakılmıştır. Tam da her şeyin bittiğini düşünürken bizler Zafer Partisi olarak bir umut meşalesi yaktık. Gençlerimizin kaygılarını Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk ilke inkılaplarının tehdit altında olduğunu korkusuzca cesurca dile getirerek meşalemizi yaktık. Bu durum gençlerimizin geleceğe dair umutlarını ve cesaretlerini arttırdı ve tabi biz Zafer Partisi gönüllülerinin de arzu ettiği buydu. Özellikle Sn. Özdağ tutuklandıktan sonra gençlerin yayınladığı destek mesajları bizlerin azmini ve umudunu arttırıyor. Türk Gençliğine verdikleri destek için çok teşekkür ediyorum. Bütün gayemiz Türk Gençliğine güvenli kaliteli Gazi Mustafa Kemal’in hayal ettiği gibi bir vatan bırakmak.
Taylan BALCI
Bu davanın sonunda Sayın Özdağ’a siyasi yasak gelebilir ve Zafer Partisi’nin kapatılması söz konusu olabilir mi? Böyle bir sonuç bekliyor musunuz?
Tuğba MIZRAK DEMİRBAĞ
” Bizi öldürmeden susturamazlar!”
Bu soruya Sn. Genel Başkanımızın sözleri ile cevap vererek başlayayım” Bizi öldürmeden susturamazlar!” Diyelim ki yasak getirdiler ve Partimizi kapattılar. Bizler yılmadan mücadeleye devam edeceğiz. Biz Zafer Partisini bir kurtuluş mücadelesi için inşa ettik tabelaları indirebilirler ama bizi davamızdan, ülkümüzden koparamazlar. “Böyle bir sonucu bekliyor musunuz?” Sorusuna gelirsek ben size bir soru sorayım! Terörist başına milliyetçi bir liderin umut hakkı talep etmesini bekler miydiniz? Olmaz denilen ne varsa olabilme olasılığına sahip çünkü karşımızda ilkeli bir güç yok.
Taylan BALCI
Sn. Özdağ gelişen son olayların ardından mitinglere başladı ve görüldüğü üzere halktan beklentinin üzerinde bir karşılık buldu. Sn. Özdağ’ın tutuklanmasına rağmen mitingleriniz devam ediyor birlik mesajınız ile herkesi İzmir mitinge davet ettiniz. Bu mitinglerden beklentiniz nelerdir?
Tuğba MIZRAK DEMİRBAĞ
Terörle müzakere yeniden masaya konuldu bu bizlerin Sn. Genel Başkanımızın kesinlikle kabul etmeyeceği bir çözüm şekli. Terörle müzakere edilmez mücadele edilir! Üstüne üstlük birçok ailenin ocağına ateş düşürmüş, kırk yıldır ülkemizi parçalamak için emperyalist bir maşa olan terörist başı, Gazi Meclise davet edilmiştir. Şehit Gazi ailelerimiz ile birlikte Türk Milleti bu gelişmelerden çok rahatsız. Türk Milleti’ne yalnız olmadıklarını onları layığı ile temsil etmek için bizlerin var olduğunu ve tehlikenin ciddiyetini aziz milletimize anlatmak üzere düzenlenen mitingler bunlar… Sıcak samimi olumlu karşılıklar bulduğumuz da bir gerçek. Doğal olarak bu etki bazı mercileri rahatsız etti.
“MEHMETÇİK KATİLLERİNE AF YOK”
“MEHMETÇİK KATİLLERİNE AF YOK” mitinglerimiz devam edecek zira yapılmak istenen zaten yıldırmak, geri adım attırmak! Bu bir bayrak yarışı ve Sn. Genel Başkanımızın yokluğunda bu bayrağı taşıyacak nice Ümit Özdağlar mevcut. İstediklerini bu kontrolsüz güce vermeyeceğiz. Güç her zaman Türk Milleti’nin elindedir, bunu hiç kimse geri alamaz! Biz Zafer Partililerde milletimizin bu gücü meydanlarda demokratik haklarını kullanarak göstermelerini arzu ediyoruz.
Tüm İzmirlileri yarın, 26 Ocak pazar günü saat 14.00’da İzmir’e Bornova Cumhuriyet Meydanı’na “ÜMİTÖZDAĞAÖZGÜRLÜK” diye haykırmaya bekliyoruz.
Vatandaşlarımızı “MEHMETÇİK KATİLLERİNE AF YOK” mitinglerimize, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya, Atatürk İlkeleri ışığında omuz omuza yürümeye davet ediyoruz. Tüm İzmirlileri yarın, 26 Ocak pazar günü saat 14.00’da İzmir’e Bornova Cumhuriyet Meydanı’na “ÜMİTÖZDAĞAÖZGÜRLÜK” diye haykırmaya bekliyoruz.
Taylan BALCI
Vakit ayırıp sorularımI yanıtladığınız için çok teşekkür ediyorum.
Tuğba MIZRAK DEMİRBAĞ
Ben teşekkür ediyorum. Ayrıca Sn. Genel Başkanımıza mektup göndermek isteyenler için Silivri Cezaevi’nin adresini paylaşmak istiyorum ve Yüce Türk Milleti’ne teşekkürlerimi sunuyorum.
Adres: Semizkumlar Mahallesi Marmara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü Yüksek Güvenlikli 9 No’lu Cezaevi
Silivri/İSTANBUL
RÖPORTAJ: Taylan BALCI