Prof. Dr. Vahit Türk
Prof. Dr. Vahit Türk

Gönül Üzerine (Hazret’ten ilhamla)

featured

Gönül, felek denizinden kişiye bir armağandır, varlığı ise bütün evren için bir taçtır. Denizin en güzel ve değerli armağanı, incidir. Kişioğlunun sinesi, sedef, gönül ise var kılındıktan sonra Tanrı tarafından onun içine yerleştirilmiş olan incidir.

Tanrı kişiyi yarattığında onu bir gül bahçesi gibi yarattı ve yaratılışı sırasında varlıkların buyruğuna girdiği bir yel esti, bu yelin amacı gönül idi. Bu ılık, kişiyi mest eden güzel esinti, gönlü alıp makamına yani kişioğlunun sinesine yerleştirdi. Kişi, gönül onunla birleştikten sonra insan oldu. Önce o, sıradan bir varlık idi ve bu varlık, Deccal’de de peygamberde de aynı olan bir varlıktı. Kişioğlunu Deccal’den ayıran gönül ile buluşması oldu. Şaire göre insanı insan yapan gönül olmuş, başka hiçbir organ onun yerini tutmamıştır.

– Gönül denildiğinde yürek akla gelse de gönül farklıdır. O, temizlik hareminde dönüp dolaşır ve sırlar bağının bülbülüdür. Sırlar ile dolu olan aşkın kaynağı da bu yüzden gönüldür.

Gönül, cennet kokusudur, ayrıca Tanrı nurunun tecelli ettiği yerdir. Bu yüzden gönül kâbesi, bütün evrenin kıblesi olan Kâbe’den daha değerlidir. Çünkü o, Tanrı’nın cilvegâhı, Tanrı’nın hissedildiği, idrak edildiği yerdir.

Gönüle ulaşmak ve onu anlamak için bütün varlıkları, her tür insanı, günahlıyı, günahsızı, iyiyi, kötüyü, güzeli, çirkini bilip anlamak, her biriyle tanışık olmak, meyhanedekilerle de tekkedekilerle de sohbette bulunmak gerekir. Gönül ile softalık, yobazlık, katı kişilik sahibi olma, varlığı hor görme bir arada olmaz.

Gönlü anlamak için bir güzelin aşkına tutulmak, kavuşma sevincini, ayrılık hüznünü yaşamak, dert ve bela çöllerine dalmak, o çöllerde deli gibi dolaşmak, havaya, toprağa karışmak, yollara düşüp menziller aşmak, olgunluğa erişmek ve gönüllere girmek gerekir.

Gönül ehli olmak, evrendeki her şeyi; iyiyi, kötüyü, güzeli, çirkini, varı, yoğu görmek ve onları elde etmekle, iç dünyasında bütün bunları hissetmekle ve bu evrene doğru yol almakla mümkün olur.

– Bu makama erişen, merhamet duygusunun sahibi olur ayrıca böyle bir kişinin meskeni de saflık olur.

Gönül, yokluk karanlığından varlık aydınlığına çıktığında ilk olarak melekler âleminde var oldu. Yaratıldığında zihninde hayret gülleri açıldı ve o güllerin kokusu, aklını alıp onu akılsız bıraktı. Gönül ile aklın çatışması, çelişmesi bu yüzdendir.

Melekler âleminde yaratılan gönül, şaşkın bir yolcu gibi dolaşırken varlık yurduna indi ve orada insanın hilafet tahtına yerleşti:

Gurbet otı her dem olup şu‘le-zen       Tüşti hayâlıga hevâ-yı vatan.
 Mülk de, taht da, hakan da gönül idi:
Mülk özi vü taht özi vü şâh özi        Barça özi, barçadın âgâh özi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!