Hükümetimizin özellikle de Sn. Mehmet Şimşek’in buna bir çözüm bulması gerekiyor. Asgari ücret görüşmeleri başladı. Hem işverenlerimizi hem çalışanlarımızı memnun edecek bir ücretin belirlenmesi şarttır. Deniyor da işçiler geçinemiyor, açız aç diyorlar. Ocak’da da memur ve emekliye maaş artışı belirlenecek. Aynı hassasiyetin, orada da gösterilmesi gerekmektedir. Memur, işçi aç ise orada verim beklemek olası değildir.
Hükümet ne kadar uğraşsa, önlem almaya çalışsa da ülke, derin bir yoksulluk yaşamakta.
Bu yoksulluğu, iliklerine kadar kentlerde yaşayanlar daha çok hissetmekte.
Köyde yaşayan Mehmet amca, az bir maaş ya da gelirle yaşamını sürdürebilir. Ama şehirlerde yaşayanlar öyle mi?
Köydeki Mehmet amcanın dolmuş parası yok, parkta oturup çay parası yok, kalorifer parası yok, ev kirası yok.
Sabah süt-peynir.
Akşam Ayşe teyzemin pişirdiği Tanrı verdiyse.
Onun için Mehmet amcaya, eğer oğlu kızı da şehirde okumuyorsa, 12 bin de, 17 binde yetebilir.
Verilere göre yoksulluk sınırının altında yaşasa da bunu hissetmeyebilir.
Gel gör ki şehirde yaşayan Mehmet amcanın durumu bambaşka.
- Evi yoksa kira,
- Isınmak için yakıt ya da kalorifer,
- Apartman aidatı,
- Pazar masrafı,
- Apartmandan çıktığı an, çay parası, su parası,
- Acıktığında yediği simit parası ya da içtiği bir tas çorba parası,
- Uzakça bir yere gidecekse dolmuş parası. (65 Yaş üstü ise belediye otobüsleri tramvay, metro bedava)
Bu ve bunun gibi masrafları ekleyince, şehirli Mehmet amcanın, 12 ya da 17 bin lirayla geçinmesi, müthiş bir ekonomik zekâ işidir.
Emekliler yılında emeklinin hali belli.
Sabit gelirli işçi, memurun hali de belli.
Kontrol edilemeyen ev kiraları, her gün etiketleri değişen market fiyatları karşısında şok geçirmekteler.
TV haber kanallarında geçinemiyoruz diye göz yaşı dökenlerin halini gördükçe, iki cihan Peygamberinin: “Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir.” sözünü hatırlayıp kahroluyorum.
Ülkemizde ne yazık ki bir kentsel yoksulluk yaşanmaktadır. Hele hele büyük şehirlerde bu yoksulluk, insani bir dram halindedir.
Hükümetimizin özellikle de Sn. Mehmet Şimşek’in buna bir çözüm bulması gerekiyor. Asgari ücret görüşmeleri başladı. Hem işverenlerimizi hem çalışanlarımızı memnun edecek bir ücretin belirlenmesi şarttır. Deniyor da işçiler geçinemiyor, açız aç diyorlar. Ocak’da da memur ve emekliye maaş artışı belirlenecek. Aynı hassasiyetin, orada da gösterilmesi gerekmektedir.
Memur, işçi aç ise orada verim beklemek olası değildir.
Sn. Cumhurbaşkanından, Maliye Bakanından, Çalışma Bakanından bu konuda duyarlı olacaklarını bekliyorum. Sabit gelirliler geçinemiyorum çığlığı atarken, makul ücret olacak sözü, saçmalıktır, yoksulu ezmektir.
Esen kalınız.
