Son yıllarda bir güruh Anıtkabir’e özel olarak getirilip Cumhurbaşkanı Erdoğan geçerken ona tezahürat etmekle görevli. Neden Erdoğan bu güruha “Ne yapıyorsunuz burası kabir, burada bağıra çağıra benim için olsa bile tezahürat yapılmaz, bu dinimize de saygısızlık” deme ihtiyacı duymuyor? Sayın Erdoğan bu terbiyesizliği duymasa bile onlarca danışmanı neden söylemez? Burada akitlerin havlaması Atatürk’ün ruhunu incitmez, bilakis birilerinin çaresizliğini göstermez mi?
Anıtkabir de bu tatsızlıklar yaşanırken bütün yurtta Cumhuriyetimizin 101.yıl kutlamaları büyük küçük Türk vatandaşlarıyla daha da artan bir coşkuyla kutlanması gururumuzu okşadı. Ben Doğu Anadolu’nun bir köyündeki kutlamalarda davul zurna eşliğinde oynayan yaşı geç gönlü genç insanlarımızın gururla ellerinde kutsal bayrağımızla yürüyüp oynamalarına hayran kaldım.
Evet her türlü terbiyesizliklere karşın Türk milletinin Cumhuriyetine her geçen gün daha sıkı sarılmasından her Türk gibi büyük umut ve gurur duydum.
Daha nice 100 yıllara Cumhuriyetim.
Bir de kiliseler bile şanlı bayrağımızı asarlarken camilerimiz nedense buna gerek duymamış? Görenler de Türkiye’yi Müslüman değil Hristiyan ülke sanacak yanlış mı düşünüyorum, vatanını seven her Türk Müslüman gibi…
Ağzına yüreğinize sağlık teşekkürler