Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Mayınsavar Numan

featured

Anayasanın ilk dört maddesi üzerinde, toplum direncini kırabilecek faaliyetler tam gaz. Surda gedik açma işinde herkes üzerine düşeni yapıyor… Laf söylenecek, tepki gelirse geri adım… Cılız olursa, bir adım daha… Aynen çıktı. Sadece kendisini kurtarmış Numan, üçüncü maddeyle ilgili yoklayıverdi… İnfial neticesi, kelime oyunlarının arkasına saklandı ve de ilk dört maddeyle sorunumuz yok mesajları havada uçuşuverdi…

İçimi gene bir hüzün kapladı. Ekim Ayının son yazısı olması, birde sonbahar oluşu hüznü derinden hissetmeme sebep oldu… Hüzünde bir ihtiyaç. Sebep hüzün, sonuç iç hesaplaşmadır, bence… Yahu, gene siyaset mı karıştı, işin içine ve de içine de edildi. Hepinize merhabalar olsun…

Herkes bahsetti sıra bana geldi. Tahmin etmişsinizdir. Siyasetin irili ufaklı zübüklerinden ikisiyle biraz ilgilenelim. Sadece kendini kurtaran Numan ve destisini dolduran Mustafa… Bir “Demiştik” le başlamam da herhalde mahsur yok… Anayasanın ilk dört maddesi üzerinde, toplum direncini kırabilecek faaliyetler tam gaz. Surda gedik açma işinde herkes üzerine düşeni yapıyor… Laf söylenecek, tepki gelirse geri adım… Cılız olursa, bir adım daha… Aynen çıktı. Sadece kendisini kurtarmış Numan, üçüncü maddeyle ilgili yoklayıverdi... İnfial neticesi, kelime oyunlarının arkasına saklandı ve de ilk dört maddeyle sorunumuz yok mesajları havada uçuşuverdi… Bir bütünde oluşturulacak, ufacık çentik, direnci yarı yarıya düşürür. Bu biliniyor ve gayretler devam edecek, hazır olun… Gelelim sadece destisini değil, sülalesinin de destisini dolduran, Mustafa’ya…Türkiye çapındaki oylarına göre bile milletvekili seçilemeyecekken, Ağasının sayesinde seçildi. Ömür boyu 111 bin lira maaş alacak, yetmedi, kızını, devlet sisteminde en çok maaş veren TBMM’ine soktu, hem de imtihansız… Eyyy Mustafa, evvela adından utan, sonra, rahmetli Yazıcıoğlu ve Ailesinden utan sonra da beni dinle… Bu Millet, savunması ve kurtulması için maddi, manevi her şeyini feda edebilir. Bunu Kurtuluş Savaş’ında yaşadık. Kıbrıs harekâtında yaşadık. Yalan dolan değil gerçek bir tehlike olsa gene, defalarca yaşayabiliriz, Ama senin ve ağalarının yarattığı suni korkularla, Bilo’ya, Sümüklü’ye, damatlara, dünürlere vs. kaptıracak paramız kalmadı… Savunma Sanayisine,  yandaş Demirören’in, şans oyunlarından aktarılan %10’luk oranı, %5’e düşürüp 33 milyarlık kaybı, vatandaşın sırtına yıkacaksın, yok öyle bir şey… Yıllar önce yaptığın gibi, parayı varlık fonuna aktaracaksın, yok böyle bir şey… YİD Projelerinde, cebimizden bir kuruş çıkmayacak, KKM de hazineden bir kuruş çıkmayacak yalanları ortada iken, bu paraların kuruşu, genel bütçeye aktarılmayacak sözüne nasıl inanalım…Deprem için, şehitler için toplanan paralar nerde belli değilken, size nasıl inanalım? İnanmadığımız içinde, “İbiş vergilerini” ödemek istemiyoruz. Çok sıkıştıysanız, paraları Mustafa’dan, kızından ve sülalesinden alın… Bu İbiş vergilerine kafayı taktım. Kredi Kartla ilgili olanları çok tepki üzerine geri çektiler ama, acayip olanlar duruyor. Mesela 5000 TL üzeri saatlere vergi devam. Bu durum bende bazı çağrışımlar oluşturdu. Hükümetin ve de vatandaşın elini rahatlatır diye de paylaşmaya karar verdim. Mesela 40 lira veya 50 lira üzerindeki sebze ve meyveden de vergi alınsın. Bu rakamın altında pek bir şey yok. Kimse almayacağı için, piyasa mecburen belli rakamın altına iner

Hepiniz, olmasa da bir kısmınız bu cendereden kurtulma ümidimiz yok mu diye sorabilirsiniz. Önce “Var” diyeyim de karamsarlığa kapılmayın…

  • Camide iken uyacaksınız hazur olan İmama…
  • Evde iken uyacaksınız, hazur olan Hanıma…
  • Hayatın diğer kesitlerinde, uyacaksınız hazır olan Hükümet’e…

Çok değil, kardeşim. Üç şey. Bunları uygula, Cennet’i Dünya’da yaşarsın… Her ne kadar, çoğumuz bunu bilse de hayatı kendine zehretmeyi başarır, ne diyeyim, herkes yaşantısına, istikbaline kendisi karar verir. Biz sadece formülü söyleriz, gerisi bize ait değil… “Allah’ım Bana Dünya ve Ahret saadeti nasip et” duasının uygulaması ve neticesi yukarda yazılan üç madde. Bugün daha da nasihat etmem, bunla idare edin…

Finali sağlık mafyasıyla yapalım. Konuşulmadık şey kalmadı. Her zamanki gibi bunları tekrar edip, bilgiçlik taslamayacağım. Bir iki şeyden bahsedip kapatacağım… Her işin bir numarası olur. Peki, Sizce bu işin bir numarası kim. Acaba, hastane zincirleri olduğu söylenen bir hanım veya ailesi olabilir mi? Habersiz iki denetimi, haberli bir denetime düşürenler, esas suçlular sınıfına girebilir mi? Sağlık Bakamayanı, takibat gizli yapıldı, bu arada mümkün olduğu kadar hasta yollanmadı diyor. “Mümkün olduğu” kadarın karşılığı ne. Bu sebepten kaç çocuğumuz gözden çıkarıldı… Kapatılan ve çocuk ölümlerine sebebiyet veren bazı hastanelere (!!!), “Çocuk Dostu” payesinin verilmesi, gizli takibatların neticesi mi?

Haftaya kadar ve daima, Allah’a emanetsiniz. Hoşça halınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!