Fareli köyün kavalcısı peşine takılan, Ülkücüler. Aklınızı ne zaman başınıza alacaksınız… Bir sonraki aşama gereği, Kandil’e gidip PKK’lılarla kucaklaşacak mısınız? Yoksa bunak Başlığınız ne derse, halâ ayakta mı alkışlayacaksınız? Bir zamanların, Alperen ruhlu Ülkücülerinin getirildiği hali ibretle seyrediyoruz… Adınız, domuz bağcılar, mafya, çer çakal kim varsa birlikte anılmaya başladı. Şimdi, PKK’nın elini kaldırın da tam olsun…
İnsanlar arasındaki ilişkiler, birleşik kaplar prensiplerine göre şekillenir. Bir uçtan ne koyarsanız, karşı kaptaki seviye hep aynı olur… İyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük bulur. İnsan ne yaparsa kendine yapar gibi sözler ve gerçekler anlatılmak istenen durumu özetler… Hepinize merhabalar…
Yeni istismar konumuz İsrail düşmanlığı(!!!) tam yol iken, çok önemli bir konuyu gene unutuyoruz… Yahudilerin, en önemli nişanı olan “Yahudi Cesaret Madalyası” dünyada kaç lidere verilmiş? Sahip olan tek Müslüman (!!!) lider kim? Peki perde önünde düşman, perde gerisinde dost olan, ticari her ilişkiyi arttırarak devam ettiren kişi, yalandan da olsa, madalyayı niye iade etmez… Eyyyy zavallı yobaz… Kiralık beynini kullanarak, sana kahve, hamburgerci bastırıp oyunu alanların, geride neler çevirdiğini, anlamadan, İsrail tepkisi oluşması mümkün değildir… Bir başka örnek de DİB(Diyanet İşleri) Başkanı, bizim malûm Ali Er mi, şer mi baş olanı, kaynaklı durum…Damat Efendi bu ticaret işinin tam ortasında… Peki Kayınpeder, hangi yüzle boykotu teşvik eder…
Fareli köyün kavalcısı peşine takılan, Ülkücüler. Aklınızı ne zaman başınıza alacaksınız… Bir sonraki aşama gereği, Kandil’e gidip PKK’lılarla kucaklaşacak mısınız? Yoksa bunak Başlığınız ne derse, halâ ayakta mı alkışlayacaksınız? Bir zamanların, Alperen ruhlu Ülkücülerinin getirildiği hali ibretle seyrediyoruz… Adınız, domuz bağcılar, mafya, çer çakal kim varsa birlikte anılmaya başladı. Şimdi, PKK’nın elini kaldırın da tam olsun… İlk ve son yuvamız olacak MHP’nin ne hallere getirildiğini ibretle seyrediyoruz… Bir Ermeni bile, bu kadar kötülüğü tek başına yapamaz. Bunun arkasında kimler var ve ne gibi açığını yakaladılar… Peki, bu arada diğer Ülkücüler ne yapıyor. Müsavat Başkan, Ümit Başkan ne alemdeler? Bence aynı alemdeler. Ümit Başkan’ın, bunağın çağrısından sonra, MHP’lileri daveti İnşallah artan hıza sahip iyi bir başlangıç olur. Rehavet içinde gelişmeleri takip etmek sadece ülkenin ellerimiz arasından kayıp gitmesini seyretmektir ve de gaflettir… Beyler ülkenin, sizlerin keyfini bekleyecek ne mecali ne de vakti var… Bir an evvel “Bütün Türkler Bir Ordu” Projesinin devreye girmesi ve de her parti içine serpiştirilmiş Ülkücülerin bir araya gelmesi gerekiyor. Bana göre tek gündem maddesi budur. Başka, önemli veya önemsiz konuların şu an için değerlendirilmesine lüzum yoktur… Devir ikbal devri değildir, bilesiniz…
Her türlü ihaneti göze almış, İttifakın karşısında, en organize görünen tarafta neler oluyor? Maalesef, hiç de istenen şeyler olmuyor… Hamburger delisi acemi kripto, pot üstüne pot mu kırıyor, yoksa bilerek mi bir şeyler yapıyor, sizler karar verin… Geçtiğimiz günlerde, bir kasaba politikacısının bile yapmayacağı hatayı yaptı. Eleştiriler üzerine, “Kaybedersem, Ben kaybederim” gibi abuk sabuk bir laf etti. Bak, acemi genç kripto adam. Sen Ana Muhalefet Partisi Lider’isin. Yani iktidara en yakın sistemin başısın. Senin kaybetmen diye bir şey olamaz, umudunu sana bağlayan milyonların kaybı söz konusu olur. Sadece milyonlar mı, iktidarın kötü yönetimi altında inleyen, Millet’in kaybı anlamına gelir, senin kaybetmen… İşte bu yüzden ya ağzından çıkanı kulağın duyacak ya da Hassseki gibi çekip gideceksin… Bu benim şahsi tespitim. Aynaya bakmanı tavsiye ederim. CHP Grup Başkanıyken, yüzündeki, çocuksu saf ifade yerini şeytani bakışlara bıraktı… Ayrıyeten sen kim oluyor da, Türk’ün ülkesini pazarlıyorsun. Buna daha sonraları devam edeceğiz…Şimdilik bu kadar.
Bir başka tespitim ise, kadınlarla alakalı. Haklılar. Dışarısı onlar için çok tehlikeli bir hal aldı. Sık sık toplanıp protesto ediyorlar. Tek slogan “Dışarı çıkamıyoruz” etrafında şekilleniyor. Bence, siyaset mühendisliği açısından, yanlış. İktidar, zaten kadınların dışarı çıkmasını, çalışma hayatına girmesini, okula gitmesini, meslek sahibi olmasını vs. istemiyor. Onlar için kadın, evde oturup çocuk doğuran kimse olmalı… Bu yüzden oluşan tepkiler, maksadın hasıl olması anlamını taşıyor… Hah şöyle, çıkamasınlar, ne işleri var, kıçlarını kırıp evlerinde otursunlar diye aralarında konuşuyorlar…
Anlayıp dinlemeden, balıklama atlama huyumun olmadığını bilirsiniz. Bu yüzden şimdilik kısaca… “Demiştik”le başlayalım. Düşmanlık faydası sağıldı, kullanıldı ve iktidar sağlandı. Şimdi dostluk faydası kullanılıp, iktidar aranacak… Korkunç bir siyasal mühendislik oluştu Ca-Ce nin manevrası…
- Fetoş itinin ölüm gününe denk getirildi. Böylece eski ortağının yaptıkları ve desteği gündemden saklandı…
- CHP’nin Doğu çıkarması ikinci plana düşürüldü…
- Demirtaş’ın yerine, Apo İti devreye alındı. Böylece, AİHM kararlarının konuşulmasına mâni olundu…
- Artık, yeni BOP Eşbaşkanı kim öğrenmiş olduk… Bu kısa değerlendirmeden sonra hala uyuyan Ülkücüler, elinize bir tomar ip alıp MHP Gn Merkezi önüne gidin demek zorundayım. Hala uyanmayanlara da iyi uykular…
Hepinizi, Allah’a emanet ediyorum. Hosça kalınız…
