Bu siyasetle İran “Kürt Devletçikleri ile çevrelenecektir…!” Türkiye’de İncirlik ve Kürecik üstleri de İran’ı kontrol ediyor… Hikâyenin özeti bu. Ama burada unutulan önemli ayrıntılar var. Bu “Kürt Devletçilikleri asla ANLAŞAMAZ…!” Irak’taki “Kürt Özerk Devleti” ile “PYD ve YPG” arasında aşılamayacak sorunlar vardır. İkisinin de hedefinde maalesef Diyarbakır vardır. Barzani’nin akrabaları üzerinden emelleri varken, PKK’nın amacı da aynıdır… Nasıl “Maskeli Balo”…! AKP ve MHP’ye uyarımızdır. Ortadoğu’da “İran’ın devre dışı bırakılması” Türkiye’nin Ulusal Güvenliği için büyük TEHLİKEDİR…! Ateşle oynamayınız.
Değerli okuyucularımız merhaba.
“Maskeli Balo” kavramını çoğumuz biliriz. Bu kavram “AKP’nin Dış Politikasını” çok güzel anlatmakta. Efendim Partili Cumhurbaşkanı ne diyor? “Katil İsrail”, “İsrail’i ABD ve Avrupa destekliyor!”, “Dünya İsrail’e yardımcı olmasın.” Son cümle önemli. Yazımızın başlığı “Maskeli Balo”, ne dedik “AKP İktidarı Maskeli Baloyu” yıllardır, iç ve dış siyasette uyguluyor. Ama bugün konumuz İsrail’e kimin yardım ettiği… Sadece bu da değil. Partili Cumhurbaşkanının gördüğü hayal ve uygulamaya çalıştığı “Halifelik Politikasını” da konuşacağız.
Önce “Halifelik Konusunu” geçmiş tarihle anlatırsak, çoğumuzun bildiği gibi, Halifelik makamı “Yavuz Sultan Selim” tarafından “Osmanlı İmparatorluğu’na” geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu Padişahlarından sadece “İkinci Abdülhamit aktif olarak” bu makamı kullanmıştır. Cumhuriyet Döneminde bilindiği üzere, “Halifelik Makamı“ resmen kaldırılmıştır. AKP İktidarı ile Partili Cumhurbaşkanı kendini Halife gibi görmesi sonucu, dış politikamız büyük zarar gördü.
AKP iktidarının dış politikadaki “Maskeli Balosu” bitmiyor. Sürekli olarak, “Konuşulanlarla yapılanlar” hep farklı. Bu ülkede “İletişim Merkezi” üzerinden algılar yapılıyor. Bu iktidarın kavramlarının temeli “Koltuktan İnmemek” üzere kuruludur. Ama bu ülkenin Başkanının “Halifelik Rüyasının Temeli de MEZHEPÇİLİKTİR…”
İç siyasette “Diyanet İşleri Başkanlığı” eliyle “Anayasanın laiklik ilkesinin zayıflatılması” operasyonu yapılırken, Alevi inancına “Eskiden kalma kültür” muamelesi yapmak ne ile açıklanır? Alevilikle ilgili birimi “Kültür Bakanlığı’na bağlamanın” mantığı nedir? Diyanet İşleri Başkanı’nın “Ayasofya’da elinde kılıçla çıkarak, Atatürk’e beddua etmesi” neyin sonucudur? Kadın Öğretmenlere nasıl giyinileceğini öğretmek size mi kaldı…! Bir zamanlar “Türban için Demokrat olanlar” şimdi kadın öğretmenlerimize giyim üzerinden ayar vermek istiyorlar. Bu “Din tacirleri” yüzünden, ülkemizde gençlerimiz dinden soğumuştur. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, gençlik arasında “Dinsiz (ateist), Deist Görüşler” ağırlıktadır. Toplum “Dini siyasete alet eden bu iktidar” yüzünden birçok önemli değerini yitirmiştir. Ülkede fuhuştan tutun da “Rüşvet, ahlaksızlık, yüzsüzlük, çeteler vb…” gibi olumsuz davranışlar zirve yapmıştır.
İçerde bu kadar olumsuzluk olurken, dış siyasette rezilliklerin, iki yüzlülüklerin ve zikzakların sonu gelmemektedir. Hangi birini anlatsak… Sanırım tek tek anlatsak ciltler dolusu kitap olur. Maskeli Balonun bu aralar ana konusu “İsrail ile ilişkilerdir.” Görünüşte İsrail düşmanı olan AKP iktidarı, el altından İsrail’i desteklemektedir. Nasıl mı? İsrail “Petrol gereksinimini Azerbaycan’dan sağlamaktadır.” Diyeceksiniz ki, “Bunda ne var?” Peki bilin bakalım “İsrail’e petrol hangi boru hattından gidiyor ve bu ticaretten o ülke, ne kadar para kazanıyor?” Bu yüz puanlık uzmanlık sorusunun yanıtı “Türkiye…” Hani İsrail ile ticareti kesmiştiniz…! “Filistin’e Gazze’ye tam destek veren! AKP Yönetimi ve Başkan sayın Erdoğan, siz Filistinlilere böyle mi destek veriyorsunuz?” Bu ticareti “Bakü Ceyhan Boru Hattı” üzerinden yapıldığını da belirtelim. Bu ticaretten Türkiye “Varil başına 80 Cent ile 1 Dolar aldığı” belirtiliyor. Bunun okuması “İsrail’in Savaş Uçakları, Türkiye sayesinde uçuyor…!” Başkan sayın Tayyip Erdoğan “İsrail’e bağırıyor, çağırıyor…” Alın size “Maskeli Balo…!”
Bu arada biliyor musunuz, Başkan sayın Tayyip Erdoğan’ın göğsünde “İsrail’in taktığı madalya vardır…” O dönem MHP Basın açıklamasıyla olayı, “Recep Tayyip Erdoğan… O, büyük Ortadoğu tiyatrosunun BOP ve Yahudi Cesaret Madalya ödüllü tek Müslüman lideridir…” anlatacaktır…! Bu arada “İletişim Başkanlığı” durumu kurtarmak için gerçekten gülünç bir açıklama yaparak, durumu kurtarmaya çalışacaktır. Tabii yerseniz…!
“İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (Anti-Defamation League – ADL) tarafından verilen “Umursama Cesaret Ödülü”, Holokost (Yahudi Soykırımı) sırasında Yahudiler’in kurtarıcılarını onurlandırmak için verilen bir ödüldür. Dolayısıyla 2005 yılında bu ödülün takdimi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına değil, Holokost sürecinde (1933-1945) bazı Yahudileri soykırımdan kurtaran Türk diplomatlar adına yapılmıştır.”
Adama sormazlar mı, Yahudileri soykırımdan kurtaran rahmetli İsmet İnönü ve Türkiye Cumhuriyeti’dir. O halde bu adamların akılları, aradan 60 yıl geçtikten sonra mı gelmiş! Bitmedi bu ödülü alan Başkan sayın Tayyip Erdoğan “O dönem BOP Eş Başkanı olması da bu ödülle bağlantılı mıdır?” İletişim Başkanlığı ne derse desin, işin gerçekte ne olduğunu herkes biliyor. Manipülasyon yapan kendileri…
Sayın Başkan “İsrail ile ticareti kestik” dese de kimseyi inandıramaz… Gazze olayları patlak vermeden önce, “İsrail, Türkiye’den çelik alıyordu…” İsrail, ordusunun çelik gereksinimin yüzde 60’nı Türkiye’den karşılıyordu. Peki şimdi İsrail Ordusu’nun çelik gereksinimini nasıl karşılıyor? Filistin halkı ekmek ve yiyecek olarak çelik yemiyorlarsa, “Dolaylı yoldan Türkiye’den tabii…!” Nasıl mı? Türkiye’nin Filistin’e “Çelik ihracatı Yüzde Otuz bin artmış…” AKP iktidarı bizi aptal sanıyor sanırım… Yanıt verin bakalım “Filistin halkı bu çelikleri ne yapıyor?” Maskeli Balo dedik ya… Yersen…
Bu iktidarın hikâyeleri bitmez… Durup dururken “Açılım neyin nesi…” Herkes bunu sorguluyor, merak ediyor. Çoğu saf kişiler, bu adımın “Anayasa değişikliği için DEM Parti’nin desteğini almak” olduğunu sanıyor. Emin misiniz? Diyelim ki, öyle. “AKP-MHP-DEM Parti-Bazı partiler=asla 400 OLMAZ…” Birincisi “Oylama Kapalı olacağı için” MHP içinden fire mutlaka olacaktır, ikincisi CHP olmadan asla OLMAZ…” Peki referanduma giderse ne olur? İşte o zaman “Referandum, Cumhur İttifakı’nın güven oylamasına dönüştürülür…” Başkan sayın Tayyip Erdoğan da Sayın Devlet Bahçeli de bunu çok iyi bilirler. Asla bu riske girmezler. Peki ne oluyor? “Acaba ABD, sayın Tayyip Erdoğan’a bir öneri mi sundu?” TRT Genel Müdürü nasıl oldu da “Farsça Kanal kurarak, İran’ın önünü kesmekten söz etti…” Bu bir rastlantı mı? Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir düşüncesi olsa bile, “Kurum Genel Müdürü nasıl böyle konuşur?” Başkan sayın Tayyip Erdoğan’ın haberi var mı, yok mu? Bakın adım gibi eminim ki, bu belli çevrelere bir ileti yani mesaj… Nedir bu mesaj “İran’ın gücünün ve etkinliğinin beklenenden çok olduğu, bunun kırılması gerektiği…” Mesaj çok açıktır. ABD Dünyanın ve Bölgenin “Asla Süper gücü değildir…!” ABD’nin ekonomisi çok kötüye gitmektedir. Ayrıca “Silahlı Kuvvet olarak, çok geniş bölgelere yayılması ABD’nin gücünü ve etkinliğini azaltmıştır.” Avrupa “Ukrayna-Rusya Savaşı’nda, ABD’nin uydusu olmaktan yavaş yavaş çıkmaktadır…!” Bunun ilk sinyalini Fransa vermiştir. Bitmedi, İsrail’in “İnsanlık dışı saldırı savaşının uzadığı her gün, ABD’nin ekonomik olarak batmasıdır…” Aynı durum “Ukrayna- Rusya Savaşı için de geçerlidir.” Bu durum “İkinci Dünya Savaşı’nı, benzer nedenle kaybeden Hitler Almanya’sını hatırlatıyor.”
Gelelim İran’ın durumuna. İran Ortadoğu’da “Askeri gücünü bölmeden, bölgede kurduğu örgütlerle” etkinliği çok artmıştır. BRICS Örgütü’nün güçlenmesi, Dünyada dengeleri ABD ve Avrupa açısından aleyhlerine bozmaktadır. Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de Husiler ABD, İsrail ve Avrupa’nın bölgesel çıkarlarına büyük darbeler vurmuştur. Özellikle Yemen’de Husiler’in Kızıldeniz’deki “Ticari Gemileri vurması” Avrupa ve ABD ekonomilerini çok kötü etkiledi… Trilyonlarca Dolar zarar söz konusu.
Konumuzu dağıtmadan gelelim “DEM’e Uzanan ele..” Irak, Suriye, Türkiye ve İran’da bulunan Kürtler masadadır. Kimsenin kuşkusu olmasın. Irak’ın Kuzeyinde “Özerk Kürt Devleti”, Suriye’de “PKK-PYD-YPG Bölgesi” var. Burada kurulan hayal şöyle “Irak Kuzeyi, Suriye Kuzeyi ve İran’da “İslam Cumhuriyeti yıkılıp, parçalanacak…” beklenen olursa, orada da “Kürt Devleti kurdurulacak…” Peki bunların ağabeyi kim olacak? ABD Tabii… Peki burada Başkan sayın Tayyip Erdoğan’ın rolü ne olacak? O’nun hayali “BOP Eş Başkanlığı!” Bakın yurt dışından gelen bir haber vardı. Neydi bu haber? “Terörist Başı Apo Kandille WhatsApp üzerinden görüşüyor!” Bitmedi bu görüşme sırasında Terörist Başının çok kızdığı belirtiliyordu. Peki Terörist Başı ne diyordur sizce? İddia odur ki, “Kandil’den silahları bırakmasını istemiştir.” Kandilin bu isteğe “Hayır” dediği söyleniyor. Peki Terörist Başı niye bunu istiyor? Hiç kuşkunuz olmasın “Suriye’nin Kuzeyinde Devlet kurma sözü almıştır…” Kimden mi ABD’den tabii. Soru şu “Peki Cumhur İttifakı bu işe ne der?” Yine kimse kuşku duymasın yanıt “Evet” olacaktır. Bu vatandaşa nasıl anlatılır diye sorabilirsiniz? Yanıt çok kolay “PKK’yı bitirdik, yıllardır süren terör kesin olarak bitmiştir.” Sonra göstermelik olarak PKK’lı teröristler teslim olur. Suriye’deki “PYD ve YPG Güçlerini” kimse sormayacaktır. Sorsa da “Onlar PKK’lı değil” denerek iş kapatılmaya çalışılacaktır. Grup toplantısında MHP Genel Başkanı sayı Devlet Bahçeli’nin “Devlet teröristle pazarlık yapmaz” sözü ve “Terörist Başına yaptığı çağrı da” bu iddiaları güçlendirmektedir. Emin olun, bu sözler boş yere söylenmemiştir.
Bu siyasetle İran “Kürt Devletçikleri ile çevrelenecektir…!” Türkiye’de İncirlik ve Kürecik üstleri de İran’ı kontrol ediyor… Hikâyenin özeti bu. Ama burada unutulan önemli ayrıntılar var. Bu “Kürt Devletçilikleri asla ANLAŞAMAZ…!” Irak’taki “Kürt Özerk Devleti” ile “PYD ve YPG” arasında aşılamayacak sorunlar vardır. İkisinin de hedefinde maalesef Diyarbakır vardır. Barzani’nin akrabaları üzerinden emelleri varken, PKK’nın amacı da aynıdır… Nasıl “Maskeli Balo”…! AKP ve MHP’ye uyarımızdır. Ortadoğu’da “İran’ın devre dışı bırakılması” Türkiye’nin Ulusal Güvenliği için büyük TEHLİKEDİR…! Ateşle oynamayınız.
Başkan sayın Tayyip Erdoğan’a sorumuzdur, gerekirse “İletişim Başkanlığı” yanıt versin… “Hamas Lideri öldükten sonra, yas ilan ettiniz. Ve saldırıyı kınadınız. Peki Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah şehit edildikten sonra, ağzınızdan yuvarlak sözler dışında, bırakın yas ilan etmeyi hiçbir somut bir hareket yapmadınız…! Niçin?” İsrail ile gerçek anlamda savaşan ve gerçek anlamda üstünlük sağlayan Hizbullah’a niye destek olmuyorsunuz? ABD ve İsrail’den mi çekiniyorsunuz? Çünkü onlar “Şia” değil mi? Konferans düzenleyip, İsrail tehlikesinden söz edenlerin “Mezhep ayrımcılığı yaparak” ülkemizi koruduklarını söylemeleri inandırıcı değil…! Sen Suriye’yi bölmeye katkıda bulunmuş olmasaydın, ülkemiz bugün daha güvende olacaktı. Kısaca “Maskeli Balo” siyasetiniz olmasaydı, bugün yitirdiğimiz “Uluslararası İtibarımız” çok güçlü olacaktı. Sahi İsrail saldıracaksa, S-400’leri yerleştirsenize… “Tabii ABD ne der, korkunuz yoksa…” Bu halkın “2.5 Milyar Dolarını” bu sisteme yatırdınız…! Yunan Basını yazdı “ABD, S-400’leri İncirlik Üssü’ne gömelim teklifi yapmış…!” Siz ne yanıt verdiniz? S-400’ler, niye depodan çıkarılmıyor? O zaman İsrail Cumhurbaşkanı’nın dediği doğru, “İsrail’in hedefinde Türkiye yok!” Yani “İsrail Türkiye’ye saldıracak” iddiası da “Maskeli Balo…” Amaç ülkenin iç sorunlarının tartışılmaması…!
Bir başka yazımızda Hamas ve Hizbullah’ın nasıl kurulduğunu anlatacağız. Küçük bir bilgi, “Hamas’ı kuran MOSSAD’dır…!” Bunu çok az kişi bilir. “Hamas’ın İsrail’e saldırmasının, mantılık bir açıklaması var mı?” Çünkü bu durum İsrail’e yaramıştır. “ABD’nin Irak Lideri Saddam Hüseyin’e Kuveyt’ e girebilirsin dedikten sonra, ABD’nin Irak’a saldırması” olayını hatırlattı bizlere…! Hamas’ı kuran, bu örgütü de yönetebilir gerçeği de göz ardı edilemez.
Bu arada ulusal televizyonlarda, “Türkiye’de kurulan Hizbullah’ın 1978 yılında kurulmuştur diyen cahilleri de gördük Allah’a şükür…!” İran destekli “Lübnan Hizbullah’ı ile, Türkiye’de kurulan Hizbullah’ı karıştıran cahil gazeteciler var…” Vah ülkem, kimler gazeteci oluyor…! AKP İktidarının tedrisatından geçenlerin bilgisizliği çok ama çok doğal…! Üzülerek belirtelim. Eeee Teknolojik Araştırma Kurumu’na bağlı (TÜBİTAK) Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi’nin (ULAKBİM) Müdür Yardımcılığı görevine Ankara Hayvanat Bahçesi Müdürünü atayan bir kafadan, Milli Eğitimi güçlendirmesi beklenebilir mi…! Bizimki de laf işte!
NOT: Bize ulaşmak isteyen dostlar [email protected] adresine mail atabilir. Düşünce ve önerilerinizi bekliyoruz. Sevgiyle kalın.
