Koronavirüs nedeniyle yaşanan can kayıplarının büyük bir kısmı İstenabul’da. Merak edilen bir konu bu kişilerin defin işlemlerinin nasıl yapıldığı. İşte BBC ekibi bu konuyla ilgili bir araştırma yaptı. Yapılan araştırmanın sonuçlarını paylaşan BBC’nin aktardığı haber şöyle:
Salgın nedeniyle gerçekleşen ölümlerin önemli bir bölümü İstanbul’da yaşanıyor. Kentin farklı köşelerinde her gün koronavirüs cenazeleri kalkıyor.
Bu ölümlerden sonraki cenaze ve defin sürecinde neler yaşandığını konuşmak için Zincirlikuyu Mezarlığı içinde yer alan, İstanbul Mezarlıklar Müdürlüğü’nün yolunu tutuyoruz.
Girişte, üzerinde ‘Her canlı ölümü tadacaktır’ yazısının yer aldığı kapıdan geçip, içerinde İBB Mezarlıklar Müdürü Dr. Ayhan Koç ile buluşuyoruz.
Koç, salgının başından bu yana her inanca uygun olarak cenaze süreçlerinin aynen sürdüğünü anlatıyor.
Bununla birlikte birçok yeni düzenlemeye gittiklerini de aktarıyor.
Koronavirüs nedeniyle ölenler için bazı mezarlıklarda özel yer açılması, cenazelerin tabutla toprağa verilmesi, cenazelerin vakit namazı beklenmeden defnedilmesi, tüm süreçte yer alan personelin özel koruyucu kıyafetlerle görev alması, tüm törenlerde sosyal mesafe kuralına uyulması, bunların başlıcaları…
Gasilhanede cenaze koşturmacası
İstanbul’da koronavirüsten yaşamını yitiren kişilerin cenazeleri için birkaç gasilhane belirlenmiş.
Zincirlikuyu’dan sonra bunlardan birine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü 3. Bölge Müdürlüğü Yardımcılığı’na gidiyoruz.
Gasilhane içi ve çevresinde yoğun bir tempoyla çalışan personel, koruyucu ekipmanla görev yapıyor.
İçeride bir kişi devamlı dezenfektanla ortamı temizliyor.
Cenazeler geliyor, yıkanıyor, önce kefene, sonra ceset torbasına sonra da tabuta konuyor.
Üzerinde surelerin de yazdığı yeşil tabut örtüsüyle kaplanan tabutlar daha sonra gasilhane önüne çıkarılıyor.
Burada küçük cemaatlerle, arada boşluk bırakılarak cenaze namazları kılınıyor.
Kılınan her bir namazdan sonra sıra sıra dizilmiş cenaze araçlarından biri yaklaşıyor ve tabut araca konuyor.
Araç mezarlığa doğru yola çıkarken vefat eden kişinin yakınları da araçlarıyla cenaze aracını takip ediyor.
Yukarı Baklacı: Ağıtlar ve yeşil cenaze arabaları
İBB Mezarlıklar Müdürü Ayhan Koç’un aktardığına göre koronavirüsten hayatını kaybeden bir kişi varsa varsa aile mezarlığına gömülüyor. Eğer yakınlarının istediği bir mezarlıkta şartlar uygunsa oraya da defnedilebiliyor.
Bunların dışında kalanlar için ise mezarlık belirlenmiş: Anadolu Yakası’nda Yukarı Baklacı ve Avrupa yakasındaki Kilyos mezarlıkları.
Sonuç itibariyle İstanbul’da koronavirüs nedeniyle ölenlerin büyük bir bölümü bu iki mezarlığa gömülüyor.
Bunlardan önce Yukarı Baklacı Mezarlığı’na gidiyoruz.
Mezarlığın girişinden hemen önce mezar taşları yazımı yapan birkaç araç duruyor.
Pankartlarında “10 dakikada mezar taşı yazılır” ifadesi yer alıyor.
Mezarlık içine girdiğimizde bir bölümde eski mezarları görüyoruz.
Mezarlığın bir başka bölümü ise koronavirüsten ölümlere ayrılmış.
Bu bölümde mezar taşlarında son haftaların tarihleri var.
Etrafta bu şekilde yüzlerce mezar var.
Ayrıca yeni gelecek cenazeler için mezar kazılmaya da devam ediliyor.
Mezarlıkta bulunduğumuz birkaç saat içerisinde en az beş cenazeye denk geliyoruz.
Her bir törende önce cenaze arabası geliyor ve tabut yetkililer tarafından taşınıyor.
Üzerinde koruyucu beyaz tulum, maske, gözlük ve eldiven bulunan imam, dua okuyor.
Bu sırada cenaze, tabutla birlikte mezarlığın içine bırakılıyor. Zeminin taşlık olması nedeniyle iş makineleri kepçelerle mezarlığı dolduruyor sonra da yakınları kürekle son toprağı atıyor.
Cenazeler tabutla birlikte toprağa veriliyor. Koç’un aktardığına göre bu uygulamaya, hem koronavirüsün bulaşmasına dair bir önlem olarak hem de vefat eden kişinin cenazesinin ileride başka bir ile naklinin istenebileceği düşünülerek karar verilmiş.
Mezarlığa hem defin için gelenler var hem de yakın tarihte kaybettikleri yakınlarının mezarlarını ziyarete gelenler.
Yeşillikler içindeki mezarlıkta, ağlama ve yakılan ağıtların sesleri yankılanıyor.
Kilyos: Kazmalar, kürekler ve çiçekler
Buranın ardından Kilyos Mezarlığı’na gidiyoruz.
Burası da eski mezarların da bulunduğu bir mezarlık iken bir bölümü koronavirüs cenazelerine ayrılmış.
Burada, yine son haftalarda vefat etmiş yüzlerce kişinin cenazesiyle karşılaşıyoruz.
Burada da hummalı bir çalışma var. Yeni cenazeler için yer açılmaya devam ediliyor.
İş araçların kabarttığı toprakta işçiler kazma ve kürekle defin yeri açıyor.
Bununla birlikte hem Yukarı Baklacı hem de Kilyos’ta sohbet ettiğimiz güvenlik görevlileri, son günlerde cenaze sayısında belirli bir azalma gördüklerini belirtiyor.
İstanbul’da koronavirüs ölüm rakamları tartışması
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi İstanbul’da da koronavirüsten ölenlerin net sayısının ne olduğuna dair tartışmalar sürüyor.
Tartışmaların nedeni ise son haftalarda koronavirüsten ölümlerle ilgili açıklanan resmi veriler ile aynı dönemde geçmiş yıllara kıyasla artan genel ölüm sayıları arasındaki fark.
Bu farka dair farklı uzmanlar farklı açıklamalar yapıyor.
Bunlardan öne çıkanlar şunlar:
- Covid-19 tanısı koyulmadan ölen hastaların koronavirüs tablosuna eklenmemesi
- Tedbir ve korku nedeniyle hastane talebinin düşmesi
- Normal şartlarda memleketine gönderilen cenazelerin, seyahat yasakları ve sokağa çıkma kısıtlamaları gibi nedenlerle İstanbul’da toprağa verilmesi
- Türkiye’nin tek kod üzerinden koronavirüs tanısı koyması
İBB Mezarlıklar Müdürü Ayhan Koç, kendi sistemlerine ölümler girilirken ölen kişinin Covid-19’dan öldüğüne dair bir bilginin kendilerine iletilmediğini söylüyor.
Koç, ölüm nedeni bölümünde Doğal Ölüm (Bulaşıcı Hastalık) ibaresini gördüklerinde ise, bu kişinin Covid-19’dan ölmüş olabileceğini düşünerek hareket ettiklerini belirtiyor.
Son haftalarda geçmiş yıllara kıyasla İstanbul’daki ölümlerde yüzde 30-35 oranında bir artış olduğunu belirten Koç, aradaki farka dair kendilerinin yorum yapmasının doğru olmayacağını belirtiyor.
Defin yeri rakamları etkiliyor mu?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçtiğimiz günlerde, İstanbul’da son haftalardaki dikkat çeken ölüm artışının nedenini, İstanbul’da yaşanan ölümler sonrası defin işlemlerinin başka şehirlerde gerçekleşmesine izin verilmemesi ile açıkladı.
Fahrettin Koca, “Bu nedenle İstanbul’daki bazı mezarlıklarda kalabalıklar olmuş olabilir” dedi.
Definlerin sadece İstanbul’da yapılmasının ortadaki artışı açıklayıp açıklayamacağını sorduğumuz Koç, bunun nedenini yorumlayamacaklarını yineliyor ancak bunun definlerle açıklanamayacağını söylüyor.
Koç, ellerindeki verilerin defin nerede yapılırsa yapılsın tüm ölüm sayılarını kapsadığını belirtiyor.
‘İstanbul’da genel ölüm rakamları düşmeye başladı’
Ayhan Koç, son bir hafta içerisinde İstanbul’da ölüm rakamlarının düşme eğiliminde olduğunu, bunun da Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de koronavirüsten ölüm rakamlarının düşmesi açıklamasıyla paralel olduğunu belirtiyor.
BBC Türkçe, e-Devlet verileri üzerinden, İstanbul’da 2020, 2019 ve 2018 yıllarında, 1 Mart ile 7 Mayıs tarihlerinde arasında gerçekleşen ölüm sayılarını inceledi.
Bu sayılarla hazırlanan grafik, koronavirüs ölümlerine paralel bir artışa işaret ederken son günlerde ise İstanbul’daki toplam ölümlerde azalma yaşanmaya başladığını da ortaya koyuyor.
Ayhan Koç, tüm bilim insanları ve yetkililer gibi, bu azalmaya karşın rehavete kapılmama uyarısında bulunuyor:
“İyiye doğru bir gidişat var ama kimse rehavete kapılmamalı. Boksörün yenildiği an şu andır. ‘En büyük benim, benden büyük yok’ dediği anda gardı düşer. Bu virüse karşı kesinlikle gardımızı düşünmememiz lazım.