Bilmem ne Vakfında emniyet kayıtlarına geçen çocuk tacizlerini yapanların hepsi, namaz sürelerini ezbere biliyor… Sapık seks kasetleri elden ele gezenlerin çoğu hafız, Yüce Kitabımızı ezbere biliyor… Kadınlara, “Cin Çıkaracağım” diye tasallutta bulunanların hepsi, oruçlarını aksatmıyor. Saysam, sabahı bulur da şimdilik bu kadar. Yorum yapmadan, mesaj sahibini, varsa aklıyla baş başa bırakıyorum…
İnsanlar geçmişi hatırlayıp, keşke o günlere geri dönsek, diyorlarsa, bilin ki işler iyi gitmiyordur… Eğer, neydi o çektiklerimiz, şükür olsun şimdi iyiyiz, deniyorsa da işlerin yolunda olduğunu anlarsınız. Şu an neler hissediyorsunuz… Mesela, emekli ikramiyesiyle ev alıp, kiradan kurtulurdu… Şimdi ancak elektrikli bisiklet alabiliyor… Sizce durumlar nasıl. Hepinize merhabalar olsun…
Geçtiğimiz günlerde bir mesaj, dolaylı yoldan elime geçti. Hababam Sınıfı filmiyle ilgili bir resim ve altındaki yazı özetle şöyle diyor… Okuldan kaçma, kopya, disiplinsizlik, gayrimeşru çocuk vs vs, ama hepsi Gençliğe Hitabe’yi ezbere biliyor… Yani, neredeyse direkt olarak Kemalist nesli yerin dibine sokuyor… İşte, beynin lazım olduğu noktalardan birindeyiz. Eğer yoksa, Mabut vermemişse de Mahmut ne yapsın…
- Yola çıkılan kaynak bir filmdir.
- Filmler, hele komedi yaklaşımlı çekilirse, abartı sanatı ön plana çıkar.
- Bunu film olarak bir kenara bırakalım ve gerçek hayata dönelim…
- Bilmem ne Vakfında emniyet kayıtlarına geçen çocuk tacizlerini yapanların hepsi, namaz sürelerini ezbere biliyor…
- Sapık seks kasetleri elden ele gezenlerin çoğu hafız, Yüce Kitabımızı ezbere biliyor…
- Kadınlara, “Cin Çıkaracağım” diye tasallutta bulunanların hepsi, oruçlarını aksatmıyor. Saysam, sabahı bulur da şimdilik bu kadar. Yorum yapmadan, mesaj sahibini, varsa aklıyla baş başa bırakıyorum…
Ben, “Demiştik” demekten bıktım ama, sistem dedirtmekten bıkmadı. Sevgili Dilan’ımız çıktı, çok geçmeden kocacığı da çıktı… Peki diyecek bir şey kaldı mı derseniz, kaldı derim. Burası Recepland… Hatırlayın 17-25 olaylarını. Paraları ilk başta, İmam Hatip yaptıracaktık diyerek topladıklarını söyleyenlere ne yaptık? Yasal faizleriyle iade ettik…Yani senin, benim cebinden, Devlet eliyle bir ödeme daha yaptık. Hemen, nerden çıktı demeyin. Tarih hiç aksamadan tekerrür eder… Şimdi sıra, Euro bigodili kızımızın gasp edilen (!!!) envaî çeşit lüks arabalarına, sayısız, güzellik salonlarına geldi. Geri vermek; Sultanahmet’te, turistlere hava atan, garibim trafik polisinin altından almak, yetmez… Haksız alıkoymaktan, iyi bir tazminatta gerekir... Çoğunuz, Rahmetli Demirel’in,”Karakuşi Kadı” hikayesini bilir. Bilmeyenler de bilenlere sorsun… Niye mi dedik. Zafer Partisi Gn Bşk. ı Ümit Hoca’nın dediklerini yabana atmayın. Uzaktan yakından ilgili kişilerin, mal varlıkları incelensin… Her neyse, Dilan’ımız, kardeşleri vs nasıl sevindiler. Adliye panayır alanına döndü. Enerci tavan yaptı, takipçi sayısı 7 Milyona çıktı… Eeee böyle başa böyle tarak, gerisini de siz tamamlayın…
Neyse, bir nebze de olsa rahatladık… RT ne dedi. Sıkıntıların farkındayız. Hepsini çözeceğiz, enflasyonu düşüneceğiz, dedi. Ecek, acak edebiyatı tavan yapmış durumda. Enflasyon hedefleri CB Yardımcısı tarafından yukarı doğru revize edilirken düşüreceğiz demek sizce ne kadar inandırıcı olur. Bana göre hiç olmaz… AKP Gn. Başkanından kısaca, RTE diye bahsederdim ama artık RT diye bahsedeceğim. Niye mi usûl böyle de ondan. Kendileri özellikle “Mustafa Kemal” diyor. “ATATÜRK” lafını sarfetmemeye özen gösteriyor. Biz de onu örnek alıp, Recep Tayyip Erdoğan’ın, kısaltılmışı olan RTE yerine sadece RT diyeceğiz.
Ey emekliler ne kadar sevildiğinizi anlayın. Bu sevgi sadece 2024 ün “Emekliler Yılı” ilan edilmesiyle sınırlı değil. Huzur Evlerine %300-400 zam geldi. Üç bin lira olan ücretler On bin liraya yükseldi. Biraz daha sevilirseniz, Memet Engiz’in yardıma gelmesi işten bile değil… Hükümet, her birinize tek başına nasıl yetişsin.
Urfa’da bir laf vardır… “Zenginin hastalığı, fakirin kahbeliği” derler. Anlaşıldı biraz açalım. Bağcılar’daki yasak ilişki, “Basıldılar” diye servis edilir… Etiler’dekine , Falanla, filan birlikte olma kararı aldılar, denir… Fakir Kanser olsa, kimsenin umurunda olmaz, Zengin, nezle olsa, herkes geçmiş olsun kuyruğuna girer… Bu Ülke’de şu kesinleşti… Ne kadar çok çalarsan, o kadar çabuk aklanırsın ve de el üstünde tutulursun, her yerde kahraman gibi karşılanırsın.
Gelelim final konusuna, durun hemen gitmeyin, kısa olacak. Sadece bir soru: Katil Sisi, kardeşim olunca; kardeşim Mursi de katil olur mu?
Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…
