Din dostluk, kardeşlik, güven ve birlik dinidir. Onun için hiç kimseye, hiçbir geceye, haccına, orucuna, namazına, niyazına güvenip günah işleme hakkında, yetkinde yoktur. Takvan olsun, inancın tam olsun, Tanrı ile arana din simsarlarını sokma yeter. Bağışlama ve şefaat sadece Tanrı’ya ait bir yetkidir. Hz. Peygamberin kızı Fatma’ya, “Babanın peygamber olması seni kurtarmaz” mealindeki sözü kulaklarına küpe olsun. Ömür boyu, yaşadığın sürece doğru, dürüst, güvenilir ol. Yani Kuran’da anlatılan kul ol yeter.
Sahi adam namaz kılıyor, oruç tutuyor ama günah işlemekten de geri kalmıyor.
Bu aslında sosyologların alanı ama ben de azıcık hadsizlik yapıp, bu alana girmek istedim.
Adam hacı, adam sofu, adamın alnı secdeye değiyor. Ne yazık ki her türlü haltı da yemekten geri durmuyor. Elbette ihlaslı, inançlı, mütedeyyin Müslüman kardeşlerimi tenzih ederim.
Acaba neden?
Azıcık araştırdım. Bu kesimde şu Kur’anî olmayan inanç hâkim olmuş.
Küçük boy günahları, Cuma Namazı kılarak,
Orta boy günahları, Ramazan’la, teravihle, ilahiyle,
Büyük boy günahları, Umre’yle,
Battal boy günahları, Haç ile sildiğine inandırılmış bir dinci, her türlü günah işleme potansiyeline sahip.
Çünkü bunları yaptığı sürece günahlarının silindiğine inanmış.
Siz toplumu, evde kılınan namaz ile camide cemaatle kılınan namazın derece farkını abartarak anlatırsanız, toplum da buna güvenerek günah işleme eğiliminde olur.
Oysaki Tanrı Teâlâ, bana yalnız gelin, gece gelin, aramıza kimseleri almayın, ben size şah damarınızdan daha yakınım derken.
Ha bir de mübarek geceler var. Sanki Tanrı günlere bile ayrıcalıklı torpil yapmış gibi.
Neymiş fendim; bu gecede yapılan ibadetlerden, kılınan namazlarsan sonra” Anadan doğmuş gibi günahlardan temizlenip püri pak olunuyormuş.”
Hadi oradan sidikli!
Sen yüce Tanrı’yı ne sanıyorsun?
O adildir, O merhametlidir, O bağışlayıcıdır.
Sen kim oluyorsun? Hangi sıfatınla yetkin olmayan alanda dünyalık heveslerine Tanrı’yı alet ediyorsun?
Bütün bunların hiçbir Kur’anî dayanağı olmayan sadece bazı cingözlerin, kendi çıkar ve emelleri için Hadis diye uydurdukları kaynağı; rivayet olan söylemlerdir.
Şıhım diyorsun, şeyhim diyorsun, mezhebim, tarikatım cemaatim diyorsun.
Oysa Tanrı namazda bile safları sık tutun, tarağın dişleri gibi olun aranıza şeytan girmesin derken, sen neden ve kime güvenerek param parçasın?
Din dostluk, kardeşlik, güven ve birlik dinidir.
Onun için hiç kimseye, hiçbir geceye, haccına, orucuna, namazına, niyazına güvenip günah işleme hakkında, yetkinde yoktur. Takvan olsun, inancın tam olsun, Tanrı ile arana din simsarlarını sokma yeter.
Bağışlama ve şefaat sadece Tanrı’ya ait bir yetkidir. Hz. Peygamberin kızı Fatma’ya, “Babanın peygamber olması seni kurtarmaz” mealindeki sözü kulaklarına küpe olsun.
Ömür boyu, yaşadığın sürece doğru, dürüst, güvenilir ol. Yani Kuran’da anlatılan kul ol yeter.
Esen kalınız.