“Sayın Miçotakis de Dendias gibi bizlere sataştığına” göre; yola devam mı, tamam mı Sayın Erdoğan?! Kıbrıs milli davamıza bir gün değil 365 gün sahip çıkılması, bir gün dahi gecikmeksizin “dost ve kardeş” ülkelerin KKTC’mizi tanımasının sağlanması dileğiyle; Barış Harekâtı’mızın 50. yıldönümü kutlu olsun.
İktidarı muhalefetiyle ve bizler de yüreklerimizle KKTC’deyiz.
Kıbrıs Barış Harekâtı’mızın 50. yıldönümünü kutluyoruz. Dile kolay, dünyanın tüm baskılarına rağmen yarım asırdır oradayız, Ankara’da kimilerinin tüm savrulmalarına rağmen ilelebet de orada olacağız.
“Savrulma” dedik; sıcağı sıcağına yazalım.
Yunan cephesi, günler öncesinden harekete geçti, koçbaşlığını ise Savunma Bakanı Nikos Dendias yaptı.
Rum kesimine giden Dendias Türkiye’ye karşı yine yağdı, esti, gürledi.
Neyse ki, Milli Savunma Bakanlığımız anında ağzının payını verdi. Verdi, ama “barış çubukları” tüttürme adına şunu eklemeyi de unutmadı:
“Yunanistan Savunma Bakanı’nı, iki ülkenin liderleri tarafından ortaya konan ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri yapıcı bir yaklaşımla ilerletmeyi hedefleyen ortak tutumu baltalamaya çalışmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz. Sayın Dendias’ın, Türk ve Yunan halkları arasına fitne sokmak suretiyle siyasi kariyer yapma çabaları sonuç vermeyecektir.”
Yunan Savunma Bakanlığı Pişman (!) Oldu
Sanırsınız ki, Yunanistan’daki tek Türk düşmanı Dendias!..
İktidar medyasının bir mensubu da MSB gibi düşünüyor ki; Dendias’ın sadece Türkiye düşmanlığı yapmadığını, kendi Başbakanına da ihanet ederek Başbakan veya Cumhurbaşkanı olmak istediğini anlatmakla kalmadı, Miçotakis’in bu yüzden Dendias’ı Dışişleri Bakanlığı’ndan alıp Savunma Bakanı yaptığını öne sürdü.
Sanki Savunma Bakanlığı, Dışişleri’nden önemsiz ve daha pasif bir görev… Oysa Miçotakis Türkiye’ye karşı sadece iyi-kötü polis oyunu oynuyor!..
Bu arada Yunanistan Savunma Bakanlığı’nın, MSB’ye cevabını aktaralım. Resmen şöyle dalga geçtiler:
“Milli Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın Kıbrıs’a yaptığı son ziyaret sırasında Birleşmiş Milletler Sözleşmesini, Kıbrıs Cumhuriyetinin toprak bütünlüğünü, insan haklarını ve demokrasinin korunmasını savunmaktaki ‘hizmetleri’ için Türk istila ve işgâl güçlerine ‘teşekkür’ etmemiş olmasından ötürü içtenlikle pişmanlık duyuyoruz.”
Muhalefetinden Şarkıcısına
Yunanlıların yüzde 99’unun Megali İdea’cı olduğu gerçeğini görmezden gelenlere şimdilik şu üç örneği sunalım:
İktidar medyasının milletimize pek bir barış güvercini gibi tanıttığı, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’la muhabbeti göz yaşartan Yunan Dışişleri Bakanı George Gerapetritis dün bir gazeteye yazdığı makalede, “Türkiye’nin Ada topraklarının üçte birisinin Türk ordusu tarafından ele geçirilmesi ve hukuka aykırı olarak işgâl edilmesinin üzerinden yarım yüzyıl geçtiğini” belirtip, “Adanın yeniden birleşmesi pusulamız olmaya devam ediyor.” dedi.
Gerapetritis’in başında olduğu Bakanlık ise bugün “Kıbrıs’ın Tük işgalinin 50. yıldönümü” dolayısıyla yaptığı açıklamada; “Yunanistan’ın yersiz tehditleri, bölücü kararları veya sahadaki oldubittileri kabul etmediğini” bildirdi.
Ana muhalefet Partisi SYRIZA’nın Genel Başkanı Stefanos Kasselakis de Kıbrıs Barış Harekâtı’mızın 50. yıldönümüne, “işgâl” deyip Rum kesimine gitti ve “çözüm” adına iktidarla aynı görüşü savundu.
Geçtik siyasileri; Çeşme’ye konser için davet edilen şarkıcı Despina Vandi, Türk Bayrağı ve Atatürk posteri bahanesiyle sahneye çıkmamakla kalmayıp konuyu 50. yıldönümüne bağlayarak şunları söylemedi mi yahu?
“Türk Bayrağı ve Kemal Atatürk posterleriyle dolu bir etkinlikte herhangi bir Yunan sanatçının sahne alması tarihi hafızaya hakaret olurdu. Hele ki, Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesinin 50. yıldönümünde… Benim için Kemal Atatürk, Yunanlıların katilidir.”
Ez cümle; üstadımız Melih Aşık’ın yaptığı şu teşhis ayniyle vakidir:
“Siz istediğiniz kadar Türk – Yunan dostluğu diye kendinizi aldatın. Suyun öte yanındaki hava budur. ABD ve AB desteğini sırtına alan Yunan giderek daha çok küstahlaşıyor. Şarkıcısı bile ‘Bayrağını indirmezsen sahneye çıkmam.’ diyebiliyor. Dostluk sadece laftadır.”
Dostunu Düşmanını Bilmeyenler
Ne gariptir ki, bugün KKTC’deki törenlerde Erdoğan da Yunanistan Savunma Bakanı Dendias’ı “maalesef yine akla ziyan açıklamalar yaptığı” için eleştirdikten sonra şunları anlattı:
“Sayın Miçotakis ile yurt dışında bir araya geldik ve kendilerine ‘Ayın 20’sinde biz Kuzey Kıbrıs’tayız. Duydum ki, sen de güneydesin. Herhalde oradan Dendias gibi bizlere sataşma yapmazsın.’ Böyle bir şey düşünmediğini söyledi. ‘Böyle bir şey düşünmüyorsan mesele yok.’ dedik, yola devam.”
Madem öyle, hemen Miçotakis’in daha Rum kesimine gitmeden önceki icraatlarına bakalım.
Yunanistan Başbakanlığı, Miçotakis’in bu akşam saat 20.30’da Rum kesimi Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’un Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlediği anma etkinliğine katılıp bir konuşma yapacağını duyururken, “Kıbrıs’ın Türk işgalinin 50. yıldönümü nedeniyle” ifadesini kullandı.
Miçotakis de bugün X hesabından yaptığı paylaşımda kanla bölünmüş Kıbrıs haritası paylaşıp, “Kıbrıs’ın ulusal trajedisinin üzerinden yarım yüzyıl geçti. Kaybedilenleri onurlandırıyor ve BM kararlarına dayalı, birleşmiş bir Avrupa devleti talep ediyoruz. Yabancı işgâl ordusu değil.” diye buyurdu.
Kimbilir akşamki törende ne hezeyanlarda bulunacak!..
“Sayın Miçotakis de Dendias gibi bizlere sataştığına” göre; yola devam mı, tamam mı Sayın Erdoğan?!
Kıbrıs milli davamıza bir gün değil 365 gün sahip çıkılması, bir gün dahi gecikmeksizin “dost ve kardeş” ülkelerin KKTC’mizi tanımasının sağlanması dileğiyle; Barış Harekâtı’mızın 50. yıldönümü kutlu olsun.