Geçtiğimiz günlerde, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Van ilimizde bir festival tertip edildi. Yanılmıyorsam Gülay kızımız, sahneden inerken büyük kalabalığa veda konuşması yaptı ve sözlerini Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözleriyle bitirdi… Aman Allah’ım, üstüne pet şişeler yağdı, zor kaçıp gitti…
“Allah, bizi korktuklarımızdan emin etsin”, diye bir dua vardır ya… En sevdiğim duadır. Çünkü, korktuklarımızdan emin olmak, O’nun dediği gibi yaşamaktan geçer. Çalmaz, çırpmaz, şirk koşmaz, yalan söylemez, bugün dediğini, yarın tersine çevirmez, kul hakkı yemez vs. vs., kısaca bütün yasak ve haramlara bulaşmamaya özen gösterirsen, Cenab-ı Allah da seni korktuklarından emin eyler. Yoksa vay haline…
Geçtiğimiz günlerde, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Van ilimizde bir festival tertip edildi. Yanılmıyorsam Gülay kızımız, sahneden inerken büyük kalabalığa veda konuşması yaptı ve sözlerini Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözleriyle bitirdi… Aman Allah’ım, üstüne pet şişeler yağdı, zor kaçıp gitti... Üzüldüğüm başka bir olaya da İstanbul’da şahit oldum. Erenköy, Ethem Efendi durağı civarında yürüyordum. Kâğıt toplayıcı bir gencin, arabasının çeperlerini, iri iri “21. Amed” gibi bir sürü, bu ülkeye ait olmadığını gösterir yazılarla donattığını gördüm… O zaman burada ne işin var hasseki, Diyarbakır’a git diyesim geldi ama sonra da vaz geçtim. Bu arada, çağrışım yaptı, Hassseki, hassseki oldu, gözümüz aydın… Bir Avrupa futbol organizasyonu yaşadık… Oralarda yaşayan Kürtlerin çoğu, maalesef rakiplerimizin tarafını tuttu, Türkiye aleyhine tezahüratlar yaptılar. O bölgenin insanı olarak düşünüyorum. Biz bunlara ne yaptık… Klasik, jandarma senelerce eziyet etti gibi lafların arkasına sığınmaya teşebbüs edeceklere, aynı şey, Kütahya’nın da Manisa’nın da kırsalında yaşandı… Bu memlekete kalben bağlı olanları bir kenara, hem de kalbimizin içine en derinliklerine alıkoyarak diyorum ki… Bu hainleri derhal trenlere, cemselere doldurup, Barzani’nin.,Talabani’nin bölgesine süpürmek lazım. Bir daha da Yurda girişlerine izin vermeyerek. Böyle bir şey olur mu diyenlere, iki misal… Türk-Rum mübadelesi ve de Todor Jirkov’un, Türklere yaptığını, örnek verebiliriz… Bu arada, ATATÜRK yerine Mao’yu tercih edenlerin, Doğu Türkistan konusunda “Oralara sahip çıkarsak, Çin’de PKKyı destekler” gibi abuk subuk laflar geveleyenlere de bir çift sözüm var… Çin (Kıtay), bağımsız bir devleti, işgal ederek, eyaleti haline getirdi… Türkler hiçbir toprağını, hatta bir karışını bile Kürtlerden almadı. Bizans’tan ve Araplardan aldık… Daha doğrusu Saka’lardan Troya’lılardan, Sümer’lere kadar bizim olan topraklara 1071 tarihinde, büyük bir göçle tekrar geldik. Malazgirt’in nasıl kazanıldığını incelerseniz , durum daha iyi anlaşılır… Bizans ordusu içindeki Uz’lar ve Peçenek’ler, tarafımıza geçmese idi, Bizans Ordu’su çok güçlü idi ve de işimiz çok zordu.
İstanbul sevdalısı, üstat Yahya Kemal‘e sormuşlar. “Ankara’nın en çok nesini seviyorsunuz?”, diye, cevap vermiş “İstanbul’a dönüşünü” diye… Nerden mı aklıma geldi, geldi? İşte, kafamı karıştırmayın da devamını yazayım… Bana sorsalar 12 Eylül’ün nesini seviyorsunuz diye, “Ne kadar cinsiyeti belirsiz varsa, hepsini piyasadan çektiler” derim…Medyamızda, insanları birbirine düşürerek, hırlatarak reyting elde etme isteği tam gaz… Gelin-kaynana denendi, şimdi sıra, gelin -görümceye geldi. Peki bu işler için kimlerden medet umuluyor? Üç beş kuruşluk reyting için, toplum ahlakı kaç kol birden ateşe atılıyor… RTÜK, sen sadece, muhalif kanallara ceza verme mercii misin? Ahlâkî yapımızı yerlerin dibine geçiren, bütün gündüz kuşaklarını istila etmiş programların derhal yayından kalkması gerekiyor. Sadece bir-iki bölüm bile seyredilse, bu Ülke, “Ahlaken çökmüş” denilecek programlar, ahlak bekçileri (!!!) tarafından yayımlanıyor… Halkı uyutmanın, gerçek gündemin dışında tutmanın, başka yolları da olmalı. Bu sektörde çalışmış, hala da başka bir tarafından tutmuş kişi olarak söylüyorum. Magazin olarak seyrettiğimiz haberlerin çoğu yalan, düzmece. Bir grup insan, sizin merak ve ahmaklığınızdan istifade ediyor. Eyvah, “Ahmak” dedim. Acaba ben de hapsedilir ve de siyasi yasaklı olur muyum? Yok yok merak etmeyin, CB adayı olursam belki. Şu an tehlike yok… Falan filanla yakalandı, türü bütün olaylar düzmecedir. İlgili, yani yakalanacak (!) şahıslar, merkezleri arayarak, ne zaman nerde olacaklarını söyler, zehir hafiyelerde gidip yakalar (!) Benim, cehaletinden feraset umulan garip vatandaşım… “Sana ne” falan, filanla, Çeşme’de görüntülendi “Sana ne” Feşmekan , mavi yolculuğa çıktı. Sanane kardeşim “Birilerinin, bilmem ne plaj, pardon beach te serinlemek için buzlu çay içmelerinden“. Bu haberler (!!!) sırf, sana bikinili, tangalı görüntüler pazarlamak için oluşturulan mesnetler…
Yarına randevumuz var, kimse unutmasın. Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…