Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Konyalı Düşünür ve Deli İbrahim

featured

Türkiye’de halk ağırlığını kaybetti, saman çöpü gibi suyun üstünde kayıyor, şarap üzümü gibi ayaklar altında çiğneniyor. Semalarımızdaki güneşin aydınlığı yok, ayın loşluğu var. Güneş tutulması kronikleştiği için ağaçlarımız cılız, meyvelerimiz kurtlu. Düşünmeyi öğrenemediğimiz, bilginin ışınlarına kapalı olduğumuz için tehlikenin farkında değiliz.

Bir arkadaşımla telefonda sohbet ederken: “Okudukça yalnızlaşıyorum. Düşünen kişi bulmada zorlanıyorum” dedi. Düşünür (filozof) dediğim kişi budur, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunudur.

Halkımız genelde az okuyor az düşünüyor. Okuyan ve düşünen insanlarla okumayanlar, düşünmeyenler farklıdır. Okumuşların çoğunda okuma alışkanlığı, aklını kullanma, düşünce üretme gibi özellikler yok. Toplumumuz böylelerini yükseltirken; düşünen kişilere yüzünü dönüyor, kulağını tıkıyor.

Montesquieu’nün: “İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur” tespiti bugün Türkiye’de yaşanıyor. Türkiye’deki karanlık-aydınlık savaşını zır cahiller, köle ruhlular, beton kafalılar kazanıyor, dinamik ve rasyonalist ruhlar-şimdilik-kaybediyor. Kayıplar arttıkça, değerler çürüdükçe toplum toparlanmak, ayağa kalkmak, tedavi olmak istiyor ama hemen olmuyor.

Türkiye’de halk ağırlığını kaybetti, saman çöpü gibi suyun üstünde kayıyor, şarap üzümü gibi ayaklar altında çiğneniyor. Semalarımızdaki güneşin aydınlığı yok, ayın loşluğu var. Güneş tutulması kronikleştiği için ağaçlarımız cılız, meyvelerimiz kurtlu. Düşünmeyi öğrenemediğimiz, bilginin ışınlarına kapalı olduğumuz için tehlikenin farkında değiliz.

Konyalı düşünürün “yalnızım” feryadından sonra yalnızlığım depreşti. Nasıl depreşmesin ki, Dahi’nin yerini Deli Oğlan, Türkçe’nin yerini Acemlerin dili aldı. Sanat türlerimiz, insani değerlerimiz can çekişiyor. Sürülerimizin çobanları, mahalle, cadde, sokak adları bile yabancı. Her gün, her yönden kuşatılıyoruz, yalnızlaşıyoruz. Deli İbrahim’in yaptığı ihanetler kimyamızı bozdu, garipleştik. Kendi yurt, insan ve öz benliğimizin yabancısıyız.

Bir zamanların: “Gurbet o kadar acı ki /Ne varsa içimde. / Hepsi bana yabancı, /Hepsi başka biçimde” şarkısı yüreğimize dert salıyor. Eridikçe eriyecek miyiz?   Asla! Dünkü Türk Kurtuluş Savaşımız yalnız olmadığımızı göstermişti. Bunu yarınki Kurtuluş Savaşımızda da göreceğiz. O gün yüzler yine gülecek. Sonra Deli İbrahim’in mezarına bakarak yolumuza devam edeceğiz.

Bu yazıya sebep olduğu için Konyalı düşünürümüze teşekkür ediyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!