NATO Gn. Sekreteri değişti. Hollanda eski Başbakanıyeni Genel Sekreter oldu… Türkiye, bu ittifakın, ikinci büyük gücü. Siz, hiç bizden birinin olduğunu veya adının geçtiğini duydunuz mu? İşte itibar buralarda gizlidir. Ayakkabıyla, postalla, şalvarla, uçakla vs. olmaz..
Herkesin hayatından çıkacak 3-5 roman mutlaka vardır. Her insan ayrı bir dünya, sonsuz olay ve tecrübe demektir
Araplara nasıl davrandığımızı, baş tacı ettiğimizi hatta kafamıza pislettiklerini defalarca yazdık, yazdık da bu yurdun esas sahibi Türklere karşı davranışlarımızdan bahsetmedik. İşte bugün bu konuya parmak basacağım…
Meclis’te, Türkiye – Çin arasında imzalanması ve kanunlaşması gereken “Suçluları iade anlaşması” komisyonda bekliyor. Yiğidi öldür, hakkını yeme, kontenjanından demek zorundayım. Engelleyen ve de Genel Kurul’a gelmesine mâni olan MHP… Peki TBMM’ye gelirse ne olacak? AKP oylarıyla kanunlaşacak. Sonra… Çin’in (Kıtay) elinde bulunan, Uygur Türk’ü Kardeşlerimizin, Türkiye’deki listesi, abuk sabuk belgeler ve yüklenen yalan dolan suçlar ilave edilerek, iadeleri istenecek… Bu Millet, iadenin anlamını, daha önceki tecrübeleriyle, çok iyi bilir… Bir aralar Milli Şef döneminde, Rus Sınır Kapısında yaşananlar, daha iade olur olmaz yapılan infazlar hala hafızalarımızda… O, o zamanlardı diyenlere, bu işlerin zamanı yoktur diyeceğim… Zinnetgül Tursun isimli bir Uygur-Türk kardeşimiz ve iki balası, 2019 yılı 27 Haziran tarihinde, Tacikistan üzerinden Çin’e iade edilmiş ve kendilerinden şu ana kadar bir haber alınamamıştır. Bu olay, müphemliğini korumaktadır. Devlet yetkilileri, böyle bir olay olmadı deseler de ateş olmayan yerden, duman meselesi…
Gelelim halka olan, yandaşlara ve de zenginlere hiç olmayan tasarruf tedbirlerine… İngiliz-Kürt Memoş, çıkıp laf yumurtluyor, A-4 kağıdı arkalı önlü kullanın, suyu damacanayla alın falan diyerek artistlik yapıyor, yan tarafta TFF 650 kişiyi yeme içmek, lüks otel, uçak her şey dahil Almanya’ya götürüyor… Gürcü Reyis, Arap Emine ve Bilal oğlan, milyar dolarlık uçağa kaldırıp, Almanya’ya maç seyretmeye gidiyor… Tam o esnada, Hollanda Başbakanı Rutte görevden ayrılıp, bisikletine binerek evine giderken, bizim mübareklerin araç konvoyunu, Almanlar sayamıyor… Bu araçların, Türkiye’den onlarca askeri nakliye uçağıyla oraya götürüldüğünü de unutmayın…İşi bilen biri, bana bir hesap çıkarsın. Bu maç seyri, bu ülkeye kaç A-4 kağıdına, kâğıdı bırakın kaç fabrikasına, mal oldu.
Bu masrafla, memurların kaç yıllık servisi ekonomik problem olmazdı…Gelelim işin başka bir boyutuna. İslami, inançta, kademli olmak, uğurlu olmak, uğursuz olmak, vardır… Hiç unutmadığım yazılardan biridir… Ilıcak’ların “Tercüman”ı o zamanlar takip ettiğimiz bir yayındı. Rauf Tamer’i de mutlaka okurdum. Bir kısa yazısında şöyle yazmıştı… “A benim Ferda Güley’im, ayağının uğurunu seveyim”. Ferda Güley, o devrin yeni atanan Ulaştırma Bakan’ıydı. Gelir gelmez iki uçağımız düştü. Bu yazı da onun için yazıldı… Zamanlar, kişiler değişir ama sistemler, gelenekler değişmez… Şu an takip etmiyorum ama, acaba Rauf Tamer Efendi, maçtan sonra “A benim Reyisim, ayağının uğurunu seveyim” diye yazdı mı? Bundan, mühim miktarda, siyasal rant elde edebilmek için, Türk Toplulukları Zirvesine katılmamaya değdi mi…
ünyaca ünlü ekonomist, enflasyon için, “Hükümetlerin, borçlarını ödemek için uyguladıkları en ağır vergidir” der. Bizdeki olay, taammüden yapılan soygun boyutlarını bile geçti… Düşünün bir kere, İktidarın arka bahçesi olan İTO bile, Haziran Ayı enflasyonunu %3,5 gibi hesap ediyor. ENAG, ise bambaşka. TUİK ise %1,6 Haziran Ay’ında göz karartılması, memur ve emeklilere, altı aylık dilim de düşük maaş vermek amaçlıdır. Birçok ürün ve akaryakıt ta önce açıklanan sonra geri çekilip yirmi beşinden sonra ilan edilen zamlar, altı ay muhatap olacağımız ama allamayacağımız farkın tezgahıdır. Bir idare, vatandaşına kumpas kurar mı enirse, bu çerçevede verilecek en net mesaj “Evet’tir”.
NATO Gn. Sekreteri değişti. Hollanda eski Başbakanı, yeni Genel Sekreter oldu… Türkiye, bu ittifakın, ikinci büyük gücü. Siz, hiç bizden birinin olduğunu veya adının geçtiğini duydunuz mu? İşte itibar buralarda gizlidir. Ayakkabıyla, postalla, şalvarla, uçakla vs. olmaz…
Satır alarmı çalalı biraz oldu. Yapacak tek iş kaldı. Hepiniz Yaradan’a emanetsiniz. Hoşça kalınız…
