Bugün özgür ve gelişmiş uluslarla bağımlı ve geri uluslara baktığımızda bunu görürüz. Gözünüzün önüne Türkiye ile Amerika’yı, Yemen ile İngiltere’yi, Arabistan ile Fransa’yı getirin; Batılıların bizden daha özgür ve ileri olduklarını görürüz.
BATI DÜŞÜNCE SİSTEMİ
Özgür yahut köle (uydu), gelişmiş yahut geri olmanın düşünüp düşünmemekle doğrudan ilgisi vardır. Düşünme alışkanlığınız varsa; olaylar ve gelişmeler üzerine:
“Şu neden böyle olmuş, bunu şöyle yapsam nasıl olur” der ve kafa yorarsak daha iyi yaşarız. Düşünmez, başkalarının yönlendirmesiyle hareket edersek daha kötü oluruz.
Bugün özgür ve gelişmiş uluslarla bağımlı ve geri uluslara baktığımızda bunu görürüz. Gözünüzün önüne Türkiye ile Amerika’yı, Yemen ile İngiltere’yi, Arabistan ile Fransa’yı getirin; Batılıların bizden daha özgür ve ileri olduklarını görürüz.
Bu örnekle aşağılık kompleksine kapıldığımı, Batı hayranı olduğumu sanmayın, tespit yapıyorum; düşünme, araştırma, inceleme, sorgulama alışkanlıklarının gerekli olduğunu vurgulamak istiyorum. Bazı Batılıların şu sözleri üzerinde duralım:
***
Romalı Cornelius (M.S. 56-117): “Doğa dilsiz hayvanlara bile özgürlük vermiştir.”
Fransız Michel de Montaigne (M.S. 1533-1592): “Özgürlüğe öyle düşkünüm ki koca Hindistan’ın bir köşesini bana yasak etseler neredeyse dünyanın tadı kaçar. Hiçbir yerde saklı, eli kolu bağlı yaşamak da istemem. Orada pineklemektense alır başımı havası toprağı açık bir yere giderim.” (MONTAİGNE; Denemeler, sayfa 64. Millî Eğitim Bakanlığı Yayını, İstanbul 1989.)
Fransız Rene Descartes (M.S. 1596-1650): “Düşünüyorum, öyleyse varım.”
Hollandalı Baruch Spinoza (M.S. 1632-1677): “Akıl tarafından yönetilen kimse özgürdür.”
Fransız Jen-Jacgues Rousseau (M.S. 1712-1778): “Bir ülke özgürlük ve erdem olmadan iyi olamaz.”
Amerikalı Patrich Henry (M.S. 1736-1799): Bana ya hürriyet verin ya da ölüm.”
Fransız Robes Pierre (M.S. 1758-1794): “Hürriyet verilmez, alınır.”
Alman Friedrich Schller (M.S. 1759-1802): “İnsanlar hür, hürriyetler ise zincire vurulmuş olarak doğarlar.”
Fransız Montesquieu (M.S.1689-1755): “İnsan ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşur.”
Fransız Maximilien Robespierre (M.S.1758-1794): “Hürriyet verilmez alınır.”
Fransız Honore de Balzac (M.S. 1799-1850): “Ferdin hür ve araştırıcı kafası dünyanın en değerli şeyidir. Değer dediğimiz şey, bir adamın tek başına düşünen kafasındadır.”
Amerikalı Thoreau (1817-1862): “Bana kalırsa önce insan olmalıyız, sonra da uyruk. Boynumun borcu saydığım tek şey, doğru bildiğim şeyi her istediğim zaman yapmaktır. Özgürlüğün sığınağı olmaya çalışan bir ulusun altıda biri köleyse, yabancı bir ordu bütün ülkeyi haksız olarak istila edip asker yasası altına almışsa bence namuslu insanların hiç beklemeden yapacakları şey başkaldırmaktır. Geciktirmeye gelmez bir görevdir bu.” (THOREAU; Haksız Yönetime Karşı ve Tembellik Hakkı, sayfa 21-24. Cumhuriyet Yayını, İstanbul 1999.)
Amerikalı Elbert Hubbard (M.S. 1856-1915): “Tenkitten korkarsan bir şey söyleme, bir şey yapma, bir şey olma.”
Alman Fritz Albert Lipmann (M.S.1899-1986): “Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir.”
***
Şimdilik bu sözler üzerinde düşüneduralım. Gelecek yazımda kendi dünyamızdaki düşünce yapısına örnekler vereceğim.