Lüks makam araçları ile itibar sağlayan, saltanat süren makamlar bizim yönetimimizde tarih olacak. Konyalı bilsin ki, bütün projelerimizi gerçekleştireceğimiz kaynaklar fazlası ile mevcut. Yeter ki bu kaynağı ve parayı Türk milletinin menfaatine ve yararına kullanmak isteyelim.
Konuğumuz Zafer Partisi Konya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ayhan Milci.
Ayhan Milci, yüksek lisansını, Yönetim ve Organizasyon alanında tamamlamıştır. Konya Karapınar Bölgesinde açılmış olan 3.Lisanslı GES ihalesinde, 12,24 MW projenin EPDK, TEDAŞ, MEDAŞ ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nezdindeki işleyiş ve işlemlerin yürütülmesi konularında Proje Süpervizörlüğü ve danışmanlığı yapmıştır. Sayın MİLCİ, Konya’nın sorunlarına yabancı olmadığınız gibi eğitiminizin ve tecrübelerinizin rehberliğinde Konya’ya hizmet etmeye adaysınız. Konya potansiyeli çok yüksek olduğu halde uzun yıllar ihmal edilmiş bir kentimiz. İlk olarak deprem konusuna değinmek isterim.
Ülke genelinde korku ile beklenen deprem, kentiniz içinde tehlike arz ediyor. Konya çöküntüsü; Batıda Konya fay zonu, Doğuda Divanlar Fayı, Kuzeyde ise Karaömerler fayı ile sınırlıdır. Konya İl merkezinin batı kesimi Konya Fay zonu üzerinde bulunmaktadır. Kızılören grabeni (havzası) BKB-DGD gidişli eğim atımlı normal kenar fayları ile sınırlı egemen olarak Miyosen-Pliyosen yaşlı kayaçları kapsayan bir çöküntü havzasıdır.(TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası) Zaman zaman haberlerde karşımıza çıkan, çapı 40 metre derinliği 70 metreye varan obruklarda ciddi sorun teşkil etmekte. Deprem için plan projeleriniz nelerdir?
AYHAN MİLCİ:
“Depremde 5 Tedbir” projesi ile can ve mal kayıplarının önüne geçeceğiz.”
Deprem bütün Türkiye’de olduğu gibi Konya açısından da çok büyük bir sorun. Konya’da özellikle Aydınlıkevler bölgesindeki evler, depreme karşı oldukça dayanıksız. En küçük bir depremde bu alanda, Allah muhafaza büyük sorun yaşayacağız. Bu yanlışı ortadan kaldırmak belediyenin ve belediye başkanının görevidir. Fakat Konya’ya dönüp baktığımızda yerel yönetimlerin bunu göz ardı ettiğini görüyoruz. Deprem ve imar sorununu halkımız ile birlikte çözeceğiz.
“Depremde 5 Tedbir” projesi ile can ve mal kayıplarının önüne geçeceğiz.
Nedir bu 5 tedbir projesi? Derseniz şöyle izah edeyim, belli başlı beş başlık altında depremi bertaraf etmemiz mümkün. Birinci adım 4 kat ile sınırlı olmak kaydıyla vatandaşın elini cebinden çıkartmadan evlerini yenileyebilecek bir finansman modelini devreye sokacağız. Artı emsalle vatandaş evlerini yenilemiş olacak. İkinci adım, Riskli binaların tespitini ücretsiz yapacağız. Üçüncü adım tehlike arz eden binaların yıkım işlerini ücretsiz yapacağız. Dördüncü adım Uzmanlar tarafından deprem eğitimleri verilmesini sağlayacağız. Tabi birde deprem sonrası var, beşinci adım bu alanda gerçekleştireceğimiz deprem sonrası toplanma alanlarını yeniden düzenlenmesi.
Bunun yanında şunu belirtmek isterim, Konya’mızda genel imar sorunları da ciddi boyutta. Örneğin şehrin kalbinde, göbeğinde Form Apt. yıktılar, yanına-karşısına izin verildi mezbelelik haldeki köşeye izin verilmedi. 10 yılı geçen imar tadilatı mı olur? Neyi bekliyorlar? Halkımıza yazık değil mi?
Bir kere biz yerel yönetimde iradeyi elimize aldığımızda belediyeleri arsa spekülatörü olmaktan çıkaracağız. Altyapısı-imarı gerekli tüm izinleri hallolmuş halde arsa geliştireceğiz. Bu araziler üzerine sanayicimiz fabrikasını kuracak, 49 yıllığına kullanım haklarını alacaklar. Üzerine sanayi tesisini yapacaklar ve yıllık tefe-tüfe ortalaması oranında artışla kira ödeyecekler. Böylece arazi bedelini yatırdıkları için belediye gelirine katkıda bulunmuş olacaklar. Üretime, istihdama belediye olarak bu şekilde de destek vereceğiz.
Aynı şekilde , konut sorununu çözmek amacı ile de araziler geliştirip belediye öncülüğünde konutların yapılmasını teşvik edeceğiz. Burada da arazi bedeli örneğin 15-20 yılda belediyemize ödenerek vatandaşın çok daha ucuz maliyetle konut sahibi olmasının önünü açacağız. Belediye için aslolan arazi rantı değil, vatandaştan aldığını tekrar vatandaşa hizmet olarak sunabilmektir. Vatandaşın özellikle kronikleşmiş olan,Barınma, trafik ve istihdam sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalar yapması gereklidir..
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Sayın MİLCİ, Konya’da hatırı sayılır bir iş adamısınız, dolayısıyla Konya’ya can verecek girişimleriniz olacaktır. Bu konuda projeleriniz var mı, varsa nelerdir?
AYHAN MİLCİ:
Güçbirliği Holding
Bulunduğum konum ve aldığım eğitim gereği elbette yatırım konusunda tecrübelere sahibim. Eğer projeleriniz varsa ve doğru bir yatırımla desteklerseniz projelerinizi hayata geçirebilirsiniz. Biz buna belediyeciliğimizde imkân sağlayacağız. Doğru yatırım demek, istihdam demek, büyüme demek.
Konya Güçbirliği Holding Projesiyle şehrimizi boydan boya metro ile donatacağız. Bu projenin finansmanını uluslararası fonlardan karşılayacağız. Konyalının cebinden bir kuruş para çıkmayacak. Bu hatları Konya halkının kurduğu şirket işletecek ve geliri Konya’ya kalacak. Ulaşım sorunu tarih olacak!
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Kentin diğer bir sorunu OSB sorunu OSB’ye ulaşım sıkıntılı olduğu gibi trafik için de çok büyük sorun teşkil ediyor. Bu aşamada düşünceleriniz nelerdir?
AYHAN MİLCİ:
“OSB Tramvay”
Konya’nın yapısı raylı sisteme uygun olduğu halde bu noktada ciddi eksikler mevcut. Tabi bu Konyalıya sorun olarak dönüyor. Biz bu sorunu ortadan kaldırmak için şehrin belirlediğimiz bölgelerinden, Organize Sanayi Bölgesi’ne tramvay yapacağız. Üstelik fabrika sahiplerini bu işletmeye ortak edeceğiz böylelikle fabrikaların servis yükünü ortadan kaldırmış olacağız. OSB’de çalışan işçi servisi kaçırdığı zaman işe gidemiyor, fabrika sahipleri bu durumdan oldukça mustarip, sıkıntılı.3 senede yapılacak bu proje aynı zamanda trafik derdine de şüphesiz çare olacak. Şunu belirtmek isterim ki bu projede en önemli unsur tüm tramvay sürücülerimizin tamamı kadın olacak.
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Sayın MİLCİ, Konya Mevlana gibi büyük bir değere sahip. Her yıl Dünya’nın dört bir yanından insanlar Konya’ya akın ediyor. Mevlana’yı konu alan projeleriniz mevcut mudur?
AYHAN MİLCİ:
“Mevlana Kültür Sanat Projesi”
Çok haklısınız Şükran Hanım Mevlana bizler için olduğu gibi Dünya genelinde kabul görmüş bir şahsiyet aynı zamanda İslam inancına göre büyük bir evliya. Bu yönde plan programlarımız elbette mevcut. Bu proje iki aşamadan oluşuyor. Türkiye’nin en büyük toprağına sahip Konya’da, adı Mevlana kültür köyü film platosu olan dünyanın en büyük film platosunu kuracağız. Mevlana gibi bir değere sahip Konya’da gençlerimizi kentimize yakışır şekilde daha kültürlü yetiştirmek hepimizin görevi. Bu kapsamda Konya’ya kültür sokağı kurmayı hedefliyoruz. Kültür sokağında bütün bir caddede boydan boya tiyatrolar, sinemalar ve kitap kafeler olacak. Bu sokağın devamında da genç kardeşlerimiz için büyük bir konser salonu inşa etmeyi düşünüyorum.
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Memleketimizin gençleri, geleceğe dönük ümit veren yüzümüz. Fakat ülkenin ekonomik şartları gençlerimizi ne yazık ki tatmin etmiyor, çok zor şartlarda eğitimlerine devam ediyorlar. Gençlerimizin sorunlarını Zafer Partisi Konya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ayhan Milci nasıl çözmeyi planlıyor?
AYHAN MİLCİ:
“Gençlere Hizmet ”
Konya’da üniversiteyi ilk 500 binde kazanan bütün öğrencilerimize devlet bursu kadar burs vereceğiz. Bunlar gençliğimize sözümüz olsun.
Bizlerin mücadelesi, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin hayatlarını sağlam zeminler üzerine inşa etmek üzere kurulu. Bunun farkında olan gençlerimiz Zafer Partisi’nin en büyük destekçisi oldu ve olmaya devam edecek. Bizi hiç yalnız bırakmadılar, hepsi var olsunlar. Biz de onlara destek verirken hiçbir imkânı kullanmaktan çekinmeyeceğiz. Bütün üniversite öğrencilerine interneti ücretsiz vereceğiz. Askere giden gençlerimizin tamamına asgari ücret kadar yol harçlığı vereceğiz. Kentimizde ilk 500 binde, üniversiteyi kazanan bütün öğrencilerimize devlet bursu kadar burs vereceğiz. Bunlar gençliğimize sözümüz olsun.
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Sayın MİLCİ, memleketin gençliği gibi mağdur bir kesimi de emeklilerimiz. Ömürlerinin en güzel yıllarını çalışma hayatı ile kıt kanaat geçirirken ne yazık ki birçok emeklimiz emekli olduktan sonra geçinmek için ikinci bir işte çalışıyor. Dünya genelinde emekliler Dünya turuna çıkarken, bizim ülkemizde ancak markete, pazara kadar gidip gelebiliyorlar. Bu durum karşısında nasıl faaliyetleriniz olacak?
AYHAN MİLCİ:
“Medeniyet Yolu Projesi”
Tabi ki birçok zenginliğin kaynağı olan ülkemiz de yanlış politikalar nedeniyle emeklilerimiz emekli olduklarına sevinemiyorlar. Biz bu yaraya, belediye başkanlığı görevi esnasında bir nebze olsun merhem olmak için projelerimizi belirledik. “Medeniyet Yolu Projesi”, bu projeyle bütün emeklilerimizi Türk ve İslam tarihinin beşiği olan ülkemizin güzide alanlarına ücretsiz göndereceğim. Yedi düvele meydan okuduğumuz Çanakkale’ye, Payitahtın başkenti İstanbul’a denizi doğal güzellikleriyle meşhur Antalya’ya ve Kapadokya’ya emeklilerimiz ücretsiz gidecek.
Ayasofya’yı, Sultan Ahmet Camisi’ni, Dolmabahçe sarayını görmeyen emeklimiz kalmayacak. Bunun sözünü Konyalı emeklimize ben veriyorum.
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Engelli vatandaşlarımızın faydalanacağı alanlar oldukça kısıtlı. Gerek sosyal gerekse istihdam açısından her zaman ikinci planda kalıyor. Engelli vatandaşlarımızı rahatlatacak yüreklerine su serpecek planlarınız projeleriniz var mı?
AYHAN MİLCİ:
Engele Engel Olacağız
Türkiye’de ve Konya’da birçok engelli vatandaşımız var. Engel sahibi vatandaşlarımız ikinci sınıf vatandaş olmayacak ister istemez hayatın içinde beyinlerde bulunan engellerin mağduru oluyor vatandaşlarımız. Biz beyinlerden engelleri kaldırıp hayatın içine hak ettiği yere oturtacağız vatandaşlarımızı. Engellilerimizin sosyal hayata ve iş hayatında daha aktif katılımlarını destekleyen eğitimler düzenleyeceğiz. En büyük sıkıntı ulaşım, bu noktada ulaşım kolaylığı sağlanacak il ve ilçelerimizde engelli yaşama uygun düzenlemeler yapacağız.
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Dünya yeni enerji kaynakları arayışı içerisinde, malum Ortadoğu’da meydana gelen yağmanın sebebi petrol. Kaynakların yok olma riskine karşı birçok ülkede farklı yollara başvuruyor. Biliyorsunuz artık yollarda, elektrikle çalışan bisikletten tutun arabaya kadar mevcut. Ülkemizde el yakan tüketicinin belini büken elektrik faturaları malum. Güneş bakımından şanslı olan ülkemizde Konya bu avantajdan faydalanabilir mi?
AYHAN MİLCİ:
GES Santralleri Kuracağız
Bahsettiğiniz gibi Dünya’da enerji kaynaklarının tükenişi böyle bir arayış yaratıyor. Fakat bizim ülkemizin için durum biraz daha farklı. Ülke olarak cari açık batağına saplanmış durumdayız. Cari açığın alt kalemlerini incelediğimizde en büyük açığın dış ticaret olduğunu görüyoruz. Dış ticaret açığının, alt kalemlerini dikkatlice incelediğimizde ise karşımıza ağırlıklı olarak Enerji ithalatı çıkmaktadır. Burada biz belediye olarak devreye GES projemiz ile gireceğiz. (Güneş Enerji Santralleri) Bu proje ile ülkenin cari açık probleminin katkıda bulunabilmek, dövizdeki oynaklığı bir nebze önleyebilmeyi hedefliyoruz. Şehrin merkezinde kamu binaları ve özellikle semt pazarlarının çatıları başlangıç için çok uygun yerler. Ayrıca yeni inşa edilecek binalar için çatılarında GES santrallerinin kurulmasını zorunluluk haline getireceğiz. Ayrıca üretim ve istihdama katkı sağlamak adına Konya’mıza fayda sağlayacak.
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Sayın Milci, bir gerçek daha var ki belediye taşeron işçilerinin bitmek bilmez sıkıntıları. Geçim kaygısı, işlerini kaybetme korkusu ülke genelinde taşeron işçilerin en büyük sorunu. Bu hassas noktada ne gibi adımlar atacaksınız?
AYHAN MİLCİ:
Belediyede çalışan taşeron işçilerimizi hak ettikleri gibi kadroya alacağım
Haklısınız bu sorun her yerel seçimde büyük bir sıkıntı olarak insanların önüne çıkıyor. Tabi ki biz her sorun karşısında olduğu gibi bu sorunun karşısında da emek veren insanları mağdur etmeyeceğiz. Belediyede çalışan taşeron işçilerimizi hak ettikleri gibi kadroya alacağım.
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Ülke genelinde en büyük sorun kaçak ve sığınmacılar. Bunu dile getirdiğimizde iktidar ve muhalefet partileri yuvarlak söylemlerde bulunuyorlar fakat halk oldukça rahatsız. Belki de ülkede referandum yapılsa sonucu yüzde yüze yakın olur. Ekonomiden tutun demografik yapıya kadar birçok alanda ülke insanını mağdur eden bu sorun karşısında siz ne düşünüyorsunuz?
AYHAN MİLCİ:
Misafirliğin kısa olanı makbuldür. Ayrıca herkes vatanında mutludur. Suriyelinin terk ettiği topraklar bugün farklı bir yol için dizayn ediliyor, burada kalan Suriyelilerin geride kalan yurttaşlarını akrabalarını eşlerini dostlarını her şeyden önce vatanlarını düşünerek geri dönmeleri gerekiyor. Ülkemizin ekonomik olarak da demografik olarak da bu külfeti kaldıracak sabrı da gücü de kalmadı. Biz de Sığınmacıları güvenli bir şekilde vatanlarına göndermek için elimizden geleni yapacağız
Şükran hanım, elbette biz merhamet duygusu yüksek bir milletiz fakat bunun suiistimal edildiği de açıkça ortada. Bakın konuya açıklık getirelim, tek bir rakam vereceğim bütün gerçekliği ortaya koyacak. 2015 yılında Suriye’den gelip Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçen sığınmacı sayısı 880 bindi.2016 yılında- AKP Hükümeti- Avrupa Birliği ile bu rezil Geri Kabul Anlaşmasını imzaladıktan sonra, bir yıl içinde Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçen sığınmacı sayısı 880 binden 30 binlere düşmüştür. Sadece bu veri bile hükümetin Türkiye’yi nasıl da bilerek ve isteyerek büyük bir belaya soktuğunun kanıtıdır. Genel başkanımız Sayın Ümit Özdağ’ın ifadesiyle Suriyeliler için 200 Milyar Dolardan fazla para harcadık. Bunun 151 milyar doları Türkiye’deki Suriyeliler için, 50 milyar doları Suriye’nin kuzeyindekiler için harcandı. Bugün Konya’da sadece kayıtlı Suriyelilerin sayısı 120 bin. Şehrimizin yüzde beşini kayıtlı Suriyeliler oluşturuyor, kaçakları tahmin bile edemiyoruz.
Bakın İsrail vahşi bir şekilde Filistinlileri katlediyor. Çocuk, kadın demeden öldürüyor. Tarihte bazı Filistinliler, topraklarını Yahudilere satmış ve ülkelerinin ilerleyen yıllarda İsrail tarafından işgal edilmesine ve İsrail’in Filistin topraklarında kök salmasına zemin hazırlamışlardır. Türkiye’nin de önümüzdeki süreçte benzer sıkıntıları yaşaması olasıdır. Yabancı uyruklu kişiler 2022 yılına dek tarım vasfı taşımayan arazilerle 30 milyon metrekareyi aşkın taşınmaz edinmişlerdir. Buna ek olarak TÜİK rakamlarına göre yabancılara 2022 yılında 67 bin 490 konut satılmıştır. AKP iktidarı çok büyük miktarlarda toprak ve konut satışı gerçekleştirmektedir. Bu satışlarla yabancılar Türk vatandaşlığını da para karşılığında satın almaktadır. Biz bütün bu tehlikelere dikkat çekerek Türk milletini uyarıyoruz.
Misafirliğin kısa olanı makbuldür. Ayrıca herkes vatanında mutludur. Suriyelinin terk ettiği topraklar bugün farklı bir yol için dizayn ediliyor, burada kalan Suriyelilerin geride kalan yurttaşlarını akrabalarını eşlerini dostlarını her şeyden önce vatanlarını düşünerek geri dönmeleri gerekiyor. Ülkemizin ekonomik olarak da demografik olarak da bu külfeti kaldıracak sabrı da gücü de kalmadı. Biz de Sığınmacıları güvenli bir şekilde vatanlarına göndermek için elimizden geleni yapacağız.
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Son olarak sormak istediğim soruma gelirsek, bahsetmiş olduğunuz bu projeleri hayata geçirecek kaynaklar nasıl oluşacak?
AYHAN MİLCİ:
Konyalı bilsin ki, bütün projelerimizi gerçekleştireceğimiz kaynak da, para da var. Yeter ki bu kaynağı ve parayı Türk milletinin menfaatine ve yararına kullanmak isteyelim.
Ülkemizde milletimize harcama yapılacağı vakit kemer sıkmak gerektiği söylenir makam sahiplerinin harcamaları gündeme gelince itibardan tasarruf olmaz diyerek açıklama yapılır. İtibarınızın yerinde olmasını sağlayan en büyük unsur vatandaşınızın refah seviyesi ve aldığı hizmettir. Lüks makam araçları ile itibar sağlayan, saltanat süren makamlar bizim yönetimimizde tarih olacak. Konyalı bilsin ki, bütün projelerimizi gerçekleştireceğimiz kaynak da, para da var. Yeter ki bu kaynağı ve parayı Türk milletinin menfaatine ve yararına kullanmak isteyelim.
ŞÜKRAN KULAKOĞLU:
Sayın MİLCİ, verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Başarılar diliyorum.
AYHAN MİLCİ:
Rica ediyorum. Güzel temennileriniz için teşekkür ediyorum.
