Batı’nın politikası değişmedi. Dünün İngiltere’si, günümüzün Amerika’sı bugün Karadeniz’de Pontus, Ege’de Elen, Doğu’da Büyük Kürdistan gibi kukla devletçikler kurmak için uğraşıyor. Bunun için “aydın, din bilgini, devlet adamı” görünümlü omurgasızları devreye sokuyor. Bu elemanlar diyorlar ki: “Atatürk ve devrimleri önümüzü tıkıyor. T.C. bizi dinsiz yapıyor. Allah harflerimizi devirenleri kahretsin. Vakıfları yok edenlere, Osmanlı’yı kovanlara lanet olsun…”
İçimizden bazıları “yerliyiz, milliyiz, dindarız” derler ama düşünce ve davranışlarıyla böyle değiller; söz ve davranışlarıyla tipik bir İngiliz gibiler. Bu yüzden, Türkiye’de at iziyle it izi birbirine karışıyor.
Dünyada birçok ulus varken, böylelerini neden bir İngiliz’e benzettiğimi açıklayayım. Geçmişte bizi, Asya ve Afrika’da yaşayan halkları en çok ezen ulus İngiliz ulusu (yönetimi) oldu da ondan.
İngilizler Doğuluları sömürüp Osmanlıyı yıkarken, Mustafa Kemal çıktı; başlattığı bağımsızlık savaşıyla bizi ve Doğuluları kölelikten kurtardı. Bu yüzdendir ki Hindistanlı Prof. Muhammed Sadık Mustafa Kemal için:
“Sömürge yönetimleri altında ezilen herkese ilham verdi. Asya ve Afrika’da büyük bir uyanışın habercisi oldu. Türkiye’nin kurtuluş hareketi sömürgeciliğin ölüm çanını tıkadı” diyor.
İngilizler Mustafa Kemal’in bu rolünü bildikleri için kendisini hiç sevmezler. Bu yüzden Damat Ferit ve Vahdettin gibilerini kullanarak Mustafa Kemal için ölüm fermanı çıkarttılar, Mustafa Kemal için iftira kampanyaları yürüttüler, Mustafa Kemal’in saygınlığını yok etmek için içimizden elde ettikleri “Müslüman, Halife, Şüyh’ü-l İslam” görünümlü kişiliksizleri iş başına getirdiler.
Batı’nın politikası değişmedi. Dünün İngiltere’si, günümüzün Amerika’sı bugün Karadeniz’de Pontus, Ege’de Elen, Doğu’da Büyük Kürdistan gibi kukla devletçikler kurmak için uğraşıyor. Bunun için “aydın, din bilgini, devlet adamı” görünümlü omurgasızları devreye sokuyor. Bu elemanlar diyorlar ki: “Atatürk ve devrimleri önümüzü tıkıyor. T.C. bizi dinsiz yapıyor. Allah harflerimizi devirenleri kahretsin. Vakıfları yok edenlere, Osmanlı’yı kovanlara lanet olsun…”
Şu şeytanlara bakın. Birlik ve barış içinde çalışarak güçlenmemize katkı sağlayacakları yerde şeytana asker oluyorlar. Bu yaftalamalar İngiliz ürünüdür. Bu iddiaların sahiplerinden her biri bir İngiliz ajanı, bir İngiliz kuyruğudur.
Sağlıklı bir ulusun bireyleri böylesi rezillere göz yumamazlar. Yumarlarsa kuyruk tüyü olurlar. Türk halkı kuyruk tüyü olursa Türkiye kokar. Kokmamak için, yeniden bir Kurtuluş Savaşı’nın kanını dökmemek için, yeni Deli İbrahimlere, yeni Mustafa Sabrileri, yeni Damat Feritlere geçit vermeyeceğiz.
Anadolu Türkiye’si bizim ölüm kalım sahamızdır. Türkiye Cumhuriyeti bizim olmazsa olmazımızdır. Şöyle bir düşünelim; bu topraklarda bizim kendi adımızla kurduğumuzu ilk devletin adı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Biz bu ülkede, Mustafa Kemal’in öncülüğüyle kendi dil ve kültürümüze, kendimize göre düzenlenen bir yazım kılavuzuna kavuştuk. Osmanlı padişahları bizi soy, dil, kültür ve tarihimizden etmişlerdi, her birimiz bir maraba, bir Acem, bir köle durumundaydık. Mustafa Kemal Atatürk çıktı; bize kimlik kazandırdı, adam yerine konduk. Bir Mustafa Kemal’i çıkmamış Doğu halklarına bakın; hepsi köle!
Sen çık, Mustafa Kemal gibi bir dâhiye saldır; “Osmanlıyı kovdun, harflerimizi devirdin” diye münafıklık yap. Hadi oradan Karun yapılı adam. Tekrar edeyim, Türk halkı varlığını dinamitleyen şarlatanlara ağzının payını vermelidir. Vermezse; Karadenizli meczuplar, Konyalı sinsi Mustafalar, Manisalı Hüsnüyadisler çoğalır ve yeni bir “Fetret mevsimi”ne gireriz.
Yazımı şu sorularla bitireyim:
- Bilinçli bir Müslüman din tüccarlarının, Haham ve Papaz yapılıların sürekli oyuncağı olur mu, olmalı mı?
- Kendisini Türk milletinin bir bireyi olarak gören bir Anadolu Türk’ü, Türk milliyetçiliğini çiğneyen soysuzları ayakta tutan çakma milliyetçileri ne zaman çöp sepetine atacak?
