Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Atatürk Havaalanı Aile Havaalanı Olmuş Gibi…

featured

RTE bir Ankara’da bir İstanbul’da. Peki buradaki ulaşım nasıl sağlanıyor? Hazretin, tarifeli uçak kullanmadığını, halkının arasına pek karışmadığını biliyoruz. Sadece o kadar değil, aile efradı da aynı durumda, havaalanlarında, arz-ı endam etseler, basına konu olurlar, hiç gözüme çarpmadı. Bu durumda tek seçenek kalıyor. Daha doğrusu, o kadar uçağın neden gerekli olduğunu anlıyorum. Anladığım sadece onla da kalmıyor, ATATÜRK Hava Liman’ının niye devre dışı bırakıldığı, tek pist haricinin yok edildiği, belleğimde şekilleniverdi. O güzelim yer sanki Aile Havaalanı olmuş gibi…

Her ayrılık, bir kavuşmanın başlangıcıdır. Geçen Pazarki ayrılığımız, bu günkü beraberliğimizin, buluşmamızın, temelini oluşturdu. Bu yüzden, an itibariyle zihnimize kötü gelen şeyleri hayra yormakta fayda var… Hepinize merhabalar olsun…

Bugün merak ettiğim konuyla işe başlamak istiyorum. RTE bir Ankara’da bir İstanbul’da. Peki buradaki ulaşım nasıl sağlanıyor? Hazretin, tarifeli uçak kullanmadığını, halkının arasına pek karışmadığını biliyoruz. Sadece o kadar değil, aile efradı da aynı durumda, havaalanlarında, arz-ı endam etseler, basına konu olurlar, hiç gözüme çarpmadı. Bu durumda tek seçenek kalıyor. Daha doğrusu, o kadar uçağın neden gerekli olduğunu anlıyorum. Anladığım sadece onla da kalmıyor, ATATÜRK Hava Liman’ının niye devre dışı bırakıldığı, tek pist haricinin yok edildiği, belleğimde şekilleniverdi. O güzelim yer sanki Aile Havaalanı olmuş gibi

Gelelim Milli Eğitim Bakanı denilen zekâ fukarasına… Tarih tekerrür ediyor. Olaylar tekerrür ediyor. Şahıslar,  isimleri farklı olsa da tekerrür ediyor. Buna ilave edecek, yerli ve milli bir lafım var… Ahalide aynı ahmaklıkla devam ediyor… Bu durumda geriye ne kalıyor, bildiniz… Neticenin tekerrür etmesi… Belki Banker Bilo da okur diye çok basite ineceğim… Meclis’in bombalanması, TRT’nin işgali, Köprünün kapatılması vs vs… Bari günü de 15 Temmuz’a denk getirseler de, kalan meydanları da başka bir, tarih pisliğiyle donatmasakGayrı Milli Eğitim Bakanı, zeka fukarası zat, milli olan bir Meclis’e çıkarak, tarikatlarla çalışacaklarını, bas bas bağırıyor… Başkalarını dinlemeyerek, dışarı çıkan Ca-Ce ne yapıyor… İçeri girerek, can kulağıyla dinliyor, ve de o bet sesini asla israf etmiyor... Bir başka rezalette Hüda-Par’ın Başkanı ve milletvekilinden geliyor… Anayasa’nın değiştirilemez, teklif bile edilemez maddelerini ıskarta ediyorlar Aynı Ca-Ce, ortaklarının bu tepkisine de, meşhur bağırtısını, zırıltısını, hırıltısını bir türlü sarf edemiyorİş kraldan fazla kralcılık boyutunun bile ötesine gidiyor… Ağası yaklaşan seçimler ve de seçin stratejileri gereği mecburen karşı çıkarak “Üniter yapımız, kırmızı çizgimizdir” diyor ama Ca-Ce gene suskun… Acaba, Suriye’den, Arap görünümlü, iki milyon, Ermeni’nin getirilişi mi (iddia), hazreti sessizliğe bürüyor… Ey Milliyetçiler, Meral sapıttı, Ca-Ce nın durumu ortada, daha fazla zaman kaybetmeden, adresinizi bulun… Eksiklikler olabilir, onları da elbirliğiyle düzeltiriz. Ümit Hoca’da, durumu bütün vahametiyle ortaya koyarak, davetlerini sıklaştırmalıdır… Her neyse konumuzu tamamlayalım… Hatırlayın, bir ara yumuşak sesli birileri vardı, Adalet Bakmayanımız da oldu… Fetoş’u tenkit edenlere ne diyordu…”Siz ne derseniz deyin, O muhterem bir Hoca Efendi’dir vs vs..”.Hatırladınız değil mi, yumuşağın laflarını… İşte size “Tekerrürün” resmi… Bu arada önemli hatırlatma : Bütün bunların tek sorumlusu, tek adam karşıtı, tek adam Kripto Kemal‘e de birkaç hayır dua etmeden, başka işlere bulaşmayın…

Gelelim, futboldaki şiddete. Ankaragücü ki bizler onu, ihtilalin ürünü olarak biliriz. İkinci ligden, bire çıkmaları, Kenan Paşa’nın(!!!) himmetiyle olmuştur. Bu Ankaragücü,  şampiyonluk ve üst sıralar yerine, bütün gücünü, diğer bir Ankara takımı olan, Gençlerbirliği’ni küme düşürmek için harcamıştır… Her neyse konumuz o değil. Kısa bir hatırlatma kontenjanından bahsetmişlikle kalalım… Ankaragücü Başkanı, malûmunuz üzre sahaya inerek, hakem dövdü… Saray komutalı TFF Başkanı da ekranlara çıkarak, neredeyse sadece gırtlağını değil, başka bir yerlerini de yırtarcasına “Yeteeer yeteeeeer” diye bağırdı. Sonra, kahraman Başkan’ın KP milletvekili olduğu anlaşılınca da “Esasında, iyi adamdır, niye böyle yaptı?” gibi laflarla kıvırma süper ligi tarihine geçti… Bu arada, O Başkan da iki hafta önce tahliye oldu. Bildiğim kadar, Ankaragücü takım olarak, hiçbir ceza almadı, Başkanı tahliye edildi. Hakem de yediği dayakla kaldı. Bundan sonra olabileceklere de Yargıtay içtihatı gibi bir durum oluştu. Gelelim futboldaki diğer ama devasa rezalete… Suud, Türkiye ziyaretinde Anıtkabir’i ziyaret etmez. Esasında bu olay, teamül olmuş diğer Devlet Başkanlarının ilk iş olarak yaptıkları önemli bir harekettir. Suud ATATÜRK’ü sevmez. Mustafa Kemal, Vahhabilerin mezar ve türbeleri yıkma zihniyetinin, Peygamber Efendimizin, mezarına yöneldiği sırada, bu edepsizleri tehdit ederek, “Ordularımla iner, oraları başınıza yıkarım” demiştir… İşte, bu ve bunun gibi sebeplerle, bedeviler ATA’mızı sevmezlerİşte biz, böyle bir yere, hem de Cumhuriyetin 100. yılında gitmeye yeltendik… Sonrası mı… Malûm

Hepiniz Yaradan’a emanetsiniz. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!