UNICEF’in Aralık 2023’te yayınladığı son rapora göre dünyanın en zengin 40 ülkesinde her 5 çocuktan 1’i yoksulluk içinde yaşıyor! Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından yayınlanan verilere göre, 2014 ile 2021 yılları arasında çocuk yoksulluğunda ciddi artışlar yaşandı. Araştırma verileri ortalama milli gelirin yüzde 60’ından azını kazanan hanelerde yaşayan 69 milyondan fazla çocuğun bulunduğunu ortaya çıkarıyor. Türkiye ise listede Kolombiya’dan sonra 2. sırada yer alıyor!
İşte, detaylar…
Kaynak: https://www.unicef.org/globalinsight/…
UNICEF verileri, 40 ülkede 69 milyondan fazla çocuğun yoksulluk içinde yaşadığını gözler önüne seriyor!
UNICEF, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve AB ülkelerinde çocuk refahını inceleyen araştırmayı yayınladı. Rapor, değerlendirilmeye alınan 40 ülkede 2014 ile 2021 yılları arasında yoksulluğun yaklaşık olarak %8 oranında azalmasına rağmen, 2021 yılının sonu itibarıyla ortalama milli gelirin yüzde 60’ından azını kazanan hanelerde yaşayan 69 milyondan fazla çocuk olduğunu ortaya çıkarıyor.
Çocuk yoksulluğu ile mücadelede Polonya ve Slovenya en iyi performansı gösteren ülkeler oluyor. Bu ülkeleri, Letonya ve Kora takip ediyor.
Rapora göre 2014-2021 yılları arasında Fransa, İzlanda, Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık çocuk yoksulluğunda keskin artışlar kaydediyor. Letonya, Litvanya, Polonya ve Slovenya ise çocuk yoksulluğuyla mücadelede başarılı oluyor ve en büyük azalmaları elde ediyor.
Verileri daha detaylı incelersek: 2014-2021 yıllarında Polonya’da çocuk yoksulluğu yüzde 38 oranında azaldığını görüyoruz.
UNICEF araştırmasında yer alan verileri detaylı bir şekilde incelediğimizde: 2014-2021 yıllarında Polonya’da çocuk yoksulluğunun yüzde 38 oranında, Slovenya, Letonya ve Litvanya’da ise bu oranın yüzde 30’dan fazla azaldığını görebiliyoruz.
Fransa, İzlanda, Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık’ın da aralarında bulunduğu 5 ülkede ise yoksullukta en az yüzde 10’luk artış görülüyor. Birleşik Krallık’ta bu oranda yaşanan artış yüzde 20’yi buluyor.
En düşük çocuk geliri yoksulluğu oranlarına sahip olan ülkeler arasında en üst sıralarda: Danimarka Slovenya, Finlandiya ve Çekya yer alıyor. Sıralamanın son sıralarında ise İspanya, Romanya, Türkiye ve Kolombiya bulunuyor.
Colombia: 35.8Türkiye: 33.8Romania: 29.0Spain: 28.0Mexico: 27.3USA: 26.2Bulgaria: 26.1Italy: 25.5Luxembourg: 24.5Greece: 22.3Chile: 21.6NZ: 21.1UK: 20.7France: 19.9Malta: 19.8Portugal: 19.3Austria: 19.2Slovakia: 18.9Lithuania: 18.3Switzerland: 18.1Sweden: 18.0Croatia: 17.2Australia: 17.1Latvia: 16.3Korea: 15.7Cyprus: 15.6Germany: 15.5Belgium: 14.9Japan: 14.8Ireland: 14.8Estonia: 14.8Poland: 14.1Netherlands: 13.5Iceland: 12.4Norway: 12.0Czechia: 11.6Finland: 10.1Slovenia: 10.0Denmark: 9.9
Türkiye çocuk yoksulluğunda Kolombiya’dan sonra sondan 2. sırada yer alıyor.
UNICEF tarafından yayınlanan 2019 – 2021 dönemine ait ortalama verilerin yer aldığı tablo üzerinden, ülkelere göre ‘Çocuk gelirinde yoksulluk oranlarını’ inceleyebilirsiniz.
Türkiye’nin sınıfta kaldığı, çocuk yoksulluğu konusunu biraz daha derinlemesine incelemek gerekirse: Genellikle gelirle tanımlanan yoksulluk, çocuklar için paradan çok daha fazlasıdır!
Ortalama milli gelirin yüzde 60’ından azını kazanan hanelerde yaşayan 69 milyondan fazla çocuk için yoksulluk, paradan çok daha fazlasını işaret ediyor!
Çocuklar için bu durum öncelikle yeterince besleyici gıdanın, ısının ve yeni elbisenin olmadığı anlamına geliyor. Bunun yanı sıra çocukların eğitim harcaması, doğum günü kutlaması gibi sosyal ihtiyaçları ve telefon gibi teknolojik aletlere ulaşması için gereken ekonomik gücün bulunmaması demektir.
Çocukların içinde bulunduğu bu yoksulluğun ömür boyu sürebilecek sonuçları vardır: Araştırmalar korkunç tabloyu gözler önüne seriyor!
Yoksul ailelerde yetişen çocukların iyi bir eğitimi tamamlama olasılığı düşüyor. Hatta bazı araştırmalarda, yoksul bir bölgede doğan bir çocuğun yaşamının, zengin bir bölgede doğan bir çocuğa göre sekiz ile dokuz yıl daha kısa olduğu ifade ediliyor.
Sonuç olarak, çocuk yoksulluğunun ve beraberinde getirdiği sonuçların ortadan kaldırılması temel hak ve adalet meselesi olarak değerlendirilmelidir.
