12 Eylül 1980 askeri darbesinden 3 yıl sonra 6 Kasım 1983 tarihinde genel seçimler yapıldı.
Faşist junta birçok siyasiyi yasaklı hale getirdi.
Sadece üç partinin seçime girmesine müsaade etti.
Başında emekli Orgeneral Turgut Sunalp’ın olduğu MDP’sine açık destek verdi.
Seçmen açık yada imâ yoluyla tehdit edildi.
Bütün bunlara rağmen;
1. ANAP
2. HALÇI PARTİ
3. MDP oldu.
Kısaca Türk Milletine baskı sökmedi.
1987 referandumu Türkiye’de çok önemlidir.
Eski siyasilere getirilen yasağın kaldırılıp, kaldırılmaması için referanduma gidilmiştir.
Burada rollerin değiştiğini görüyoruz.
Darbeciler tarafından örselenen ANAP ve Lideri Turgut Özal yasakların devamını savunmuştur.
Türk Milleti bunu affetmedi.
Az bir farkla da olsa evet önde çıktı.
Süleyman Demirel
Bülent Ecevit
Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan’a konulan siyasî yasaklar kaldırıldı.
1987 yılında yapılan genel seçimlerde
1. ANAP
2. SODEP
3. Demirel’in partisi DYP‘nin olduğunu görüyoruz.
Halk ANAP’ın yasakları savunmasının cevabını 13 puan düşürerek verdi.
1991 seçimleri Türk siyasi tarihi açısından dönüm noktalarındandır.
1- Seçime üçüncü parti olarak giren Demirel daha fazla özgürlük ve demokrasi vadi ile birinci parti olmuştur.
2- ANAP statükonun savunucusu görüntüsü sebebiyle 12 puan daha kaybederek ikinci parti durumuna gerilemiştir.
3- SODEP 1987 yılında başta İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır gibi bir çok büyük şehir belediye başkanlıklarını kazanmıştı.
Hem başarısızlıklarının hem de yolsuzluk idealarının bedelini bu seçimlerde oy kaybederek ödediler.
SODEP 2. parti konumunu kaybederek 3. parti durumuna geriledi.
4-Aynı seçim döneminde Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’in ittifakla Meclise girdiklerini görüyoruz.
5-Yine Ecevit’in DSP’si TBMM’de temsil imkanı buluyor.
Kısaca tehdit ve korkuyu yaşama sevinci, özgürlük ve refah hayat beklentisi yeniyor.
Şimdi yine birileri Türk Milletini kamplaştırma ve kutuplaştırmanın peşindeler.
İnsanlar aşağılanıyor, irite edilip, asılsız şekilde suçlanıyorlar.
Bu büyük millet korkuya teslim olmaz.
Tehditte pabuç bırakmaz.
Unutmayalım;
Haçlıları berteraf etti.
Moğolları berteraf etti.
Yunanlıları Anadolu’ya çıktığına pişman etti.
1994,1997, 1999, 2002 ve sonraki seçimleri uzun uzun anlatmayacağım.
Şu kadarını söylemekte fayda görüyorum.
Kim milletin iradesine ipotek koymuşsa muhakkak zarar görmüştür.
Türk Milleti bir şekliyle kendisini baskı altına almak isteyenlere gerekli cevabı vermiştir.
Bunun yine böyle olacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor!
“Hürriyet olmayan memlekette ölüm ve çöküş vardır.
Her ilerleyiş ve kurtuluşun anası hürriyettir.”
M. Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını Süleyman Demirel ve Başbuğ Alparslan Türkeş ve Türkiye’mize hizmet eden bir çümle geçmişimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.